Mustafa Kemal Paşa’nın başkomutanlığında Türk ordusu, 13 Eylül 1921’de emperyalist Yunan ordusunu Sakarya Meydan Muharebesi’nde yendi. Bu zaferle Türk’ün 238 yıllık geri çekilişi son buldu, ilerlemesi başladı. Sakarya zaferiyle; Yunan ordusunun saldırı gücü kırıldı, stratejik üstünlük ve inisiyatif tamamen Türk ordusuna geçti. Bu büyük zaferle artık Anadolu’da tutunamayacaklarını anlayan emperyalistler birer birer çekilmeye ve “Ulusal Ant”ı (Misakı Milli) tanımaya başladı.
SAKARYA ZAFERİN ARDINDAN HAZIRLIKLAR BAŞLADI
Zaferle başlayan Türk’ün ilerleyişinin durdurulmaması gerekiyordu. Bu hedefle TBMM, 15 Eylül 1921’de taarruz için seferberlik hazırlıklarını başlattı. Ordunun nüfusu 2 katına çıkarıldı, silahları arttırıldı. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Haziran 1922’de büyük taarruz hazırlıklarını başlattı, ağustosta orduya gizlice taarruza hazırlanma emri verildi. Sakarya Savaşı’nın ardından süren 11 aylık hazırlık sürecinde Mustafa Kemal Paşa, yalnızca eksiklerin giderilmesi için değil aynı zamanda üstünlükleri daha da güçlendirmek için stratejik eğitimler verdirdi. Yunan ordusu sadece işgal için emniyet alırken Sakarya’da kaybedilen okumuş subayların yerine yenileri, 11 ayda yetiştirildi.
HAZIRLIKLAR EĞİTİMLER VE TEKNİK ÇALIŞMALARLA KUVVETLENDİRİLDİ
Hazırlıklar kapsamında Süvari Binicilik Mektebi açıldı. Eğer İmalat Atölyesi kuruldu. Nalbant Okulu açıldı. Konya’da topçu müfettişliğinin eğitimlerine tümen komutanları da katıldı. İtilaf devletlerinin Anadolu depolarında bıraktıkları kamasız topları, İmalatı Harbiyeciler, ateşe hazır hale getirdi. Bu denli ciddi hazırlıkların ardından Mustafa Kemal Paşa ve kurtuluş komutanları 26 Ağustos 1922’de Büyük Taarruz’un başlamasını kararlaştırdı.
BAŞKOMUTANIN ZAFERİ GETİREN PLANI
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Türk’ün Sakarya’da başlayan ilerleyişinin İzmir’e varabilmesi için kapsamlı bir saldırı (taarruz) planı hazırladı. “Türk’ün bağımsızlığı için ordunun savunmadan saldırıya geçmesi” temelinde paşanın hazırladığı saldırı planınca; Afyon’un kuzeyindeki 2. Ordu emrindeki toplam altı tümen gizlice Yunanlıların saldırı beklenmediği Afyon’un güneyine kaydırıldı. 25 Ağustos gecesi de Fahrettin Altay Paşa’nın komutasındaki 5. Süvari Kolordusu düşmanın İzmir’le olan ulaşım ve iletişimini keserek düşmanı yandan ve arkadan çevreledi.
30 AĞUSTOS ZAFERİ’Nİ GETİREN BÜYÜK SALDIRI
Mustafa Kemal Paşa komutansındaki Türk ordusu 30 Ağustos 1922’de Dumlupınar’da yaşanan “Başkomutanlık Meydan Muharebesi”nde Yunan ordusunun 4 tümenini yok etti. Böylece Yunan ordusunun gücü kırılarak, geri çekilmesi sağlandı. Türk ordusu, 9 Eylül’de Yunan ordusunu denize dökmesiyle Batı Anadolu’nun bağımsızlığını sağladı ve “Büyük Taarruz‘ başarıyla sonuçlandı.
"SÖMÜRGE ULUSLARA ESİN KAYNAĞI OLDU"
Büyük Taarruz’un, 30 Ağustos Zaferi’yle sonuçlanmasıyla anlam kazandığını belirten Başkent Üniversitesi’nden tarihçi Doç. Dr. Halil Özcan; ‘’Mustafa Kemal Paşa’nın ve Kurtuluş Komutanlarının Büyük Taarruz’daki planları; Anadolu’daki işgal sürecini bitiren 30 Ağustos Zaferi’ni getirdi. 30 Ağustos Zaferi ile Başkomutan, Türk vatanını işgalden, Türk milletini esaretten, Türk vatan ve milletini Orta Çağ karanlığından kurtarmıştır. Türk Millî Mücadelesi, istiklâl fikrine kendini adayan ve bilime inanan dahi bir başkomutanın fedakâr ve kahraman Türk milletiyle birlikte emperyalist saldırı ve sömürüye karşı başkaldırısı ve sömürge ulusların da esin kaynağıdır” ifadelerini kullandı. Özcan; “Atatürk’ün deyimiyle ‘Türk’ün gerçek kurtuluş güneşi’ olan 30 Ağustos, kurtuluşun ve askeri başarıların zirvesi ve kuruluşun ise anahtarıdır. 30 Ağustos, Osmanlı Devleti’ne başkentlik yapmış olan; Bursa’yı, Edirne’yi ve İstanbul’u işgalden kurtaran zaferdir” dedi.