Barzani’nin ağır silahlı korumalarına tepki büyüyor

Barzani’nin ağır silahlı korumalarına tepki büyüyor

3.12.2025 04:00:00
Güncellenme:
Batu Bozkürk
Takip Et:
Barzani’nin ağır silahlı korumalarına tepki büyüyor

KDP lideri Mesut Barzani’nin geçtiğimiz hafta sonu Şırnak’taki bir etkinliğe uzun namlulu silah taşıyan ve askeri üniforma giyen korumalarla katılmasına MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de tepki gösterdi. Bahçeli’nin “Tek kelimeyle rezalet” sözleriyle değerlendirdiği olayda sorumluluğun Şırnak Valiliği'nde ve dolayısıyla İçişleri Bakanlığı'nda olduğu görülüyor. Cumhuriyet’e konuşan İYİ Parti Uluslararası İşler Başkanı Ahmet Erozan, vali ile ilgili bir tasarrufa gidilebileceğini söylerken, Emekli Albay Orkun Özeller ise geçmişte benzeri bir olaya izin vermediklerini Cumhuriyet’e anlattı.

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin eski Başkanı ve KDP lideri Mesut Barzani, geçtiğimiz hafta sonu Şırnak’ta bir sempozyuma katılmış, Barzani’nin iki korumasının uzun namlulu silahlarla ve askeri üniformayla Şırnak’ta bulunması tepki çekmişti.

‘TEK KELİMEYLE REZALET’

Tepki furyasına Cumhurbaşkanı Başdanışmanları Mustafa Akış ve Oktay Saral’ın ardından, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de katıldı. Türkgün gazetesine konuşan Bahçeli, “Vatan topraklarımızda yabancı üniformalı askerlerin uzun namlulu silahla ortalıkta dolaşmaları tek kelimeyle rezalettir. Türkiye Cumhuriyeti’nin vakarına, saygınlığına, tarihi itibarına ve egemen vasfına taammüden saldırıdır. Devletimiz, ülkemize gelen her misafiri koruyacak güç, kabiliyet ve yeterliliktedir” dedi.

Türkiye’ye gelen yabancı korumaların taşıyacakları silahların marka, miktar ve çaplarının Türkiye’ye bildirilmesinin esas olduğunu vurgulayan Bahçeli, “Ülkemize yabancı asker ya da korumaların üniformalı vaziyetleriyle uzun namlulu silah getirmeleri diye bir şey yoktur. Misafir başımızın üstündedir, ama adı üstünde sadece misafire kapımız açıktır. Bunun haricinde topraklarımız üzerinde kuşku uyandıracak her muamele ve potansiyel müdahaleye prim veya geçit vermeyiz, vermeyeceğiz” sözlerini kullandı.

YETKİ İÇİŞLERİ’NDE

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, olayın sorumlusu olarak Şırnak Valisi’ni gösterirken, “Korumalar, ağır silahlar gelirken nasıl müdahale etmedin? Sen benim valimsin, güvenliği sağlamak zorundasın. İçişleri Bakanı’nın oradaki temsilcisisin” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Akış da benzer bir yaklaşımla Şırnak Valiliğini eleştirirken, bir başka başdanışman Oktay Saral, protokole vurgu yaparak, “Devletimizin çizgisini, protokolünü ve vakarını kimseye çiğnetmeyiz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin protokol kuralları dün başka, bugün başka değildir” ifadelerini kullandı. 

Peki bu olayda kimin sorumluluğu var? Yurtdışından Türkiye’ye yapılan ziyaretlerde protokolü belirleyen kurum Dışişleri Bakanlığı. Konukların ülkeye girişlerinden ağırlanmalarına kadar yetkiye sahipler. Konuk kişi, devlet başkanı olmasa da, protokolle ağırlanabiliyor. İşin güvenlik kısmına ise İçişleri Bakanlığı bakıyor. MİT’in olası istihbarat paylaşımlarıyla birlikte tehdit algısı şekilleniyor ve ona göre pozisyon alınıyor. Bu noktada Cumhuriyet’in, İçişleri Bakanlığına, “Bu kişiler İçişleri Bakanlığının izniyle mi uzun namlulu silah kuşanıp askeri üniforma giydi” ve “Güvenlik için uzun namlulu silah gerekiyorsa bunu Türkiye’den güvenlik kuvvetleri sağlayamaz mıydı” sorularına Bakanlık’tan yanıt gelmedi.

‘VALİ HAKKINDA İDARİ EYLEME GEÇİLMELİ’

İYİ Parti Muğla Milletvekili Metin Ergun ise konuyla ilgili Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına soru önergesi verdi. Ergun, “Uzun namlulu silahlar taşıyan güvenlik ekibinin Türkiye'ye girişi ve etkinlik esnasında görev yapması konusunda Bakanlığınızdan herhangi bir izin talep edilmiş midir? Bakanlığınızdan böyle bir izin istendiyse, bu duruma izin verilmiş midir? Eğer verildiyse, verilme sebebi nedir? Eğer izin verilmemiş ise ortaya çıkan görüntüler konusunda Bakanlığınızca herhangi bir diplomatik adım atılacak mıdır” sorularını sordu.

İYİ Parti Uluslararası İlişkiler Başkanı Ahmet Erozan da Cumhuriyet’e verdiği demeçte, “Utanılacak bir tablo. Türkiye Cumhuriyeti'nin hangi ellerde kaldığının acınacak bir tablosu. Bunun sorumluluğu yerelde kalmaz. Yerelde olsa dahi İçişleri Bakanlığının buradan sonuç çıkarıp gereğini yapması lazım. Eğer Vali ise sorumlu, Bakanlığın Vali ile ilgili idari bir eyleme geçmesi lazım” dedi. Erozan, öte yandan, “kamudaki ehliyetsiz kadroların” gerekli prosedürleri uygulamayı ihmal ederek bu sonuca yol açmış olabileceğini söyledi.

ÖZELLER’DEN 2003 ÖRNEĞİ

Emekli Albay Orkun Özeller de ortaya çıkan görüntüleri, geçmişten verdiği bir örnekle değerlendirdi. Özeller, “Amerikalılar 2003 yılında, Körfez harekâtı öncesinde özel kuvvet timlerini Diyarbakır’a getirip Irak’ın kuzeyindeki Zaho’ya geçirecekti. O ekibin kılavuzluğu görevini bana vermişlerdi. Ekibin başında ise Amerikalı korgeneral ile ABD Başkanı Bush’un özel temsilcisi Zalmay Khalilzad vardı. O dönemde bize, ‘Kendi araçlarımızla gideceğiz’ dediler. ‘Gidemezsiniz, ayarlanmış araçlar var’ dedik. Buna mecbur kaldılar. Daha sonra, ‘Bari silahlarımızı yanımıza alalım’ dediler. Dedik ki, ‘Kusura bakmayın, burası Türkiye Cumhuriyeti devleti… Yasaları var, bunlara uymak zorundasınız. Diyarbakır’dan Zaho’ya kadar, uzun namlulu silahlarla, bizim kontrolümüzde gidiyor olsanız da gitmeniz doğru değil’. Ve biz, onları tüm silahlarını sandıklara koydurarak gönderdik” şeklinde konuştu.

‘SORUMLUSU YARGILANMALI VE CEZALANDIRILMALI’

Özeller, buradan hareketle Şırnak’ta, “Türkiye Cumhuriyeti’ni aşağılayan bir durumun ortaya çıktığını ve devletin onuruyla oynandığını” ifade ederek, “Bunun sorumlusu kimse, ama kapıdaki görevli, ama Vali, ama İçişleri Bakanlığı, yargılanmalı ve cezalandırılmalıdır” dedi. Söz konusu görüntülerin ortaya çıkmasında çözüm sürecinin de etkisi olduğunu savunan Özeller, “Oradaki resmi görevlilerimizde, ‘Aman buna itiraz edersem süreç bozulur’ gibi bir anlayış oluşmuş olabilir” ifadelerini kullandı. Özeller, süreci destekleyenler kadar, sürece karşı çıkanlar olduğunu da belirterek, “Türkiye’yi idare edenler tek taraflı bakmasın. Bir tarafın gönlünü ediyorken diğer tarafın canını yakmayın. Bunun sonucu kötü olur” diye konuştu.