Boğaziçi Üniversitesi rektör adayı Prof. Mine Eder: Barışçıl bir kampüs yaratacağız

Boğaziçi Üniversitesi rektör adayı Prof. Mine Eder: Barışçıl bir kampüs yaratacağız

4.08.2025 04:00:00
Güncellenme:
Figen Atalay
Takip Et:
Boğaziçi Üniversitesi rektör adayı Prof. Mine Eder: Barışçıl bir kampüs yaratacağız

Prof. Eder, rektör olarak atanması halinde önce meslektaşlarından güvenoyu isteyecek sonra da hukuksuzluğa son verecek.

Boğaziçi Üniversitesi’nin gündemi rektörlük ataması. Bir rektörün, üniversite bileşenlerinin değil rızası, haberi bile olmadan, “belirsiz” kriterlerle atanmasına itirazlar hiç azalmadan sürüyor. Rektörlük adaylığı için YÖK’e başvuran Prof. Dr. Mine Eder, “Hiçbir şekilde atanacağımı düşünmüyorum. Ancak yine de bu rektörlük başvurusunu, nitelikli bir kamu üniversitende rektör nasıl belirlenmeli, rektörden beklentilerimiz ne olmalı konusunda bir tartışma yaratmak için bir fırsat olarak görüyorum” dedi.

Prof. Eder, atanması halinde yapacaklarını şöyle anlattı:

GÜVENOYU: Öncelikle üniversitemizin anayasası olarak gördüğümüz, 2012 yılında senatomuz tarafından onaylanan akademik ilkelerimiz çerçevesinde hemen bir genel kurul yapıp meslektaşlarımdan güvenoyu isteyeceğim. Güvenoyu almazsam da derhal istifa edeceğim. Üniversitedeki tıkalı tüm iletişim kanallarını yeniden açacağım. 4.5 yıldır kurumumuza verilen tüm hasarları tamir etmeye çalışacağım.

YASAKÇI ZİHNİYETE VE HUKUKSUZLUĞA SON: Güvenoyu alırsam ilk yapacağım icraat yasakların kalkması ve hukuksuz kararların iptali olacak. Örneğin bugün hocalarımıza ve öğrencilerimize karşı açılmış yüzlerce disiplin soruşturması, mezunlara emekli hocalarımıza kampüse giriş yasağı var. Bu yasakların ve cezaların büyük bir bölümü anayasa tarafından korunma altına alınmış olan ifade özgürlüğü ve protesto etme hakkıyla ilişkili. Üniversite kampüsünün öğrenci aktiviteleri ile cıvıl cıvıl, 24 saat yaşayan, ortak alanları bol bir mekâna dönüşmesi için elimden geleni yapacağım. Çoğulculuğu, toplumsal cinsiyet eşitliğini önceleyen ve hiçbir ayrımcılığa izin vermeyen barışcıl bir kampüs yaratmak çok önemli. Beş yıldır yapılamayan toplu mezuniyeti tabii ki yapacağım.

DEMOKRATİK ÜNİVERSİTE: Kanuna göre rektörün hemen hemen sınırsız yetkileri var. Bize en çok zarar veren de tepeden inme, çoğu zaman keyfi şekilde verilen kararlar ve zararlar oldu. Halbuki 2021’e kadar hiçbir rektörümüz bu yetkileri kendi başına kullanmamıştı. Ben de bu yetkileri istişare ve ortak akıl yürütmeden, gerekli kurul ve komisyonlardan görüş almadan asla kullanmayacağım. Öğretim üyelerine, meslektaşlarınıza rağmen bir üniversiteyi yönetemezsiniz. Her şeyi işbirliği ve dayanışma ile yürütmeniz gerekiyor.

LİYAKAT: 4.5 yıldır yaşadığımız en büyük sorun kurumdaki liyakat anlayışının zayıflatılması. Bunu yeniden inşa edebilmek için, son dönemde atanan çalışanların ve akademisyenlerin atamalarında ve yükseltmelerine usulsüzlük/ hukusuzluk var mı onu değerlendireceğiz ve hukuksuzluk varsa takipçisi olacağız. Kim nereye liyakat dışı saiklerle gelmiş gayet iyi biliyoruz. 250’yi aşkın da davamız var. O davaların takipçisi olmaya devam edeceğiz.

KAMU HARCAMALARINDA ÖZEN: Şeffaflıkla yürütülmediği için üniversitede harcamalarda nelerin, neden önceliklendirildiğini bilmiyoruz. Örneğin yeniden yapılması planlanan kütüphane iki seneyi aşkın süredir neden hiç ilerlemiyor, bilmiyoruz. Kütüphanesiz üniversite mi olur?

İlgili Konular: #Rektör