Terör örgütü PKK, yayımladığı bildiride Türk Devrimi’ni ve Cumhuriyeti “soykırım” iddiasıyla suçladı. Bu suçlama, akıllara Türkiye’nin uzun yıllardır uluslararası arenada mücadele ettiği “Ermeni soykırımı” suçlamalarını getirdi. Emekli diplomatlar Cumhuriyet’e yaptığı değerlendirmede, bildirideki “soykırım” ifadesinin örgütün süreci istismar ediş şekli olduğunu söyledi. Türkiye’nin eski NATO daimi temsilcisi deneyimli diplomat emekli büyükelçi Ümit Pamir, “Önemli olan ithamın ciddiyetidir. PKK’nin ithamının ciddiye alınacağını düşünmüyorum” dedi.
'HESAP SORULMALI'
“Barış sürecine” girildiği yönündeki bakış açısını da yorumlayan Pamir, “Böyle bir sürece girmişsiniz ama karşınızda böyle böyle niyetleri olan gruplar var. Barış kolay bir süreç değil. PKK bunu istismar edecek. Başka gruplar da buna destek olacak. Mevcut iktidarın bu ithamları yapan PKK’ye karşı şimdiden hesap sorması gerekmez miydi” diye sordu. Emekli büyükelçi ve eski CHP milletvekili Ünal Çeviköz ise terör örgütünün bildirgesinde sürekli “inkâr ve imha siyaseti” vurgusu yapıldığını belirterek bunun sözde Ermeni soykırımı iddialarında da sıklıkla kullanıldığını anımsattı.
'KENDİNCE MANİFESTO'
Söylem benzerliğine dikkat çeken Çeviköz, “Başından bu yana ‘soykırım’ ifadesi o kadar sık kullanılıyor ki bunun aslında bir ‘özgürlük mücadelesi’ olduğunu söylüyorlar. Bunların hepsini düşündüğümüzde ister istemez herkesin aklına bunun kendilerince bir ‘manifesto’ olduğu geliyor” dedi.
Bildirgenin ileride kendilerince kullanılacak bir “referans” olabileceğini söyleyen Çeviköz, “Uluslararası topluma yapılan bir çağrı olabilir. Tekrarlanan ‘inkâr ve imha’ ifadeleri bunu görün diye bir çağrı. İleride birtakım parlamentolarda tıpkı ‘Ermeni soykırımı’ ifadeleri gibi Türkiye’nin ‘Kürt soykırımı’ uyguladığı yönünde kararlar çıkmasına sebep olabilir.” ifadelerini kullandı.