Ekonomist-Avukat Hasgül, CHP’nin yeni programıyla ilgili görüşlerini paylaştı: ‘Toplumsal dönüşüm manifestosu olmalı’

Ekonomist-Avukat Hasgül, CHP’nin yeni programıyla ilgili görüşlerini paylaştı: ‘Toplumsal dönüşüm manifestosu olmalı’

7.03.2025 17:33:00
Güncellenme:
Ekonomist-Avukat Hasgül, CHP’nin yeni programıyla ilgili görüşlerini paylaştı: ‘Toplumsal dönüşüm manifestosu olmalı’

CHP’li Ekonomist-Avukat Lütfiye Yurdum Hasgül, Halkçılık Programı adı altında parti programını yenilemeyi hedefleyen CHP için önerilerini sıraladı. CHP’nin “bir toplumsal dönüşüm manifestosu hazırlaması gerektiğini” vurgulayan Hasgül; bu kapsamda toplumu kucaklayan, yerelin sesini duyan, sürekli yeni görüşlere açık olan ve partiyi muhalefet olmaktan çıkartıp, iktidar olduğunda neyi nasıl yapacağını bilen bir parti konumuna getirecek bir metne ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

Bir yandan cumhurbaşkanı adayını belirlemek için önseçim sürecine hazırlanan CHP, bir yandan da “Halkçılık Programı” adı altında parti programını yenilemek için uzman görüşlerini almaya ve üyelerini dinlemeye devam ediyor.

Bu kapsamda konuyla ilgili Cumhuriyet’e konuşan CHP’li Ekonomist-Avukat Lütfiye Yurdum Hasgül, partinin yeni programının hazırlık sürecine ve içeriğine ilişkin görüşlerini paylaştı. Hasgül, ülkenin içinde bulunduğu kritik durumda CHP’nin “sadece bir parti programı değil, bir toplumsal dönüşüm manifestosu hazırlaması gerektiğini” vurguladı. Hasgül'ün parti programıyla ilgili hazırladığı bilgi notunda özetle şunlar yer aldı:

TOPLUMSAL UZLAŞI OLMALI

CHP’nin parti programı bir toplumsal uzlaşma metni olma potansiyelini taşımalıdır. Salt kendi tabanını değil, Türkiye’nin farklı kesimlerini kucaklayabilecek, onları ortak bir gelecek vizyonunda buluşturabilecek bir program, siyasi başarıdan öte, toplumsal bir dönüşümün anahtarı olacaktır.

DEĞERLENDİRME MEKANİZMASI

Parti, her kararın sadece ekonomik değil, sosyal ve ekolojik sonuçlarını da hesaba katan bir “Etik ve Etki Değerlendirme Mekanizması” kurmalıdır. Yerelde ise her il ve ilçe örgütünde kurulacak Etik ve Politika Komisyonları, merkezdeki ilkelerin taşradaki yansımalarını denetleyecek merciler olarak işlev görmelidir. Gençlik kolları ise bu vicdani muhasebenin en dinamik unsuru olmalı; özellikle çevresel sürdürülebilirlik, teknolojik etik ve toplumsal kapsayıcılık konularında, parti politikalarının vicdan radarı işlevini üstlenmelidir. 

BÖLGELERE ÖZGÜ PROGRAM

Türkiye’nin farklı bölgelerinin farklı yapılarına göre Bölgesel Politika Çalışma Grupları kurmalı ve her bölgeye özgü Yerel Program Taslakları geliştirmelidir. Örgütler, mahalle bazlı forumlardan başlayarak, yerelin sesini dinleyen ve bu sesi programa tercüme eden bir mekanizma inşa etmelidir. Parti, iktidara gelme olasılığına karşı şimdiden kapsamlı bir “Geçiş Dönemi Planı” hazırlamalıdır. Bu plan, bürokrasinin nasıl dönüştürüleceğine, hangi kurumsal reformların hangi sırayla gerçekleştirileceğine dair yol haritası sunmalıdır. 

YENİLİKÇİ METODOLOJİLER BENİMSENMELİ

CHP tüm bu hedeflere ulaşmak için, yenilikçi ve katılımcı metodolojileri benimsemelidir. Partinin dijital altyapısına entegre edilecek bir platform üzerinden, vatandaşların program maddelerine dair görüşlerini paylaşabildiği, önerilerini sunabildiği interaktif bir mekanizma kurulabilir. Tarım, sanayi, turizm, teknoloji gibi alanlarda, bölgenin kanaat önderleri ve uzmanlarıyla yapılacak çalıştaylar, programın o bölgenin ihtiyaçlarına yanıt verebilmesini sağlayacaktır.

Türkiye’nin ihtiyacı, yalnızca programlar değil, o programları hayata geçirecek kurumsal kapasite ve toplumsal iradedir. CHP, ancak usul ve esas meselesini birlikte ele alarak, katılımcılığı ve uygulama kapasitesini güçlendiren mekanizmaları kurmayı başardığında, vaatlerini hayata geçirecek ve kalıcı bir toplumsal dönüşümün mimarı olabilecektir.