Emsal karar çıktı: Ayakkabısını personele taşıtan müdüre kötü haber geldi!
Yönetici olarak çalıştığı şirketteki odasında tabletle oynayıp film izleyen ve ayakkabısını personele taşıtan müdür, tazminatsız işten çıkarıldı. İş Mahkemesi'nin yolunu tutan müdür, yıllar süren davayı kaybetti. Emsal kararda, personelini özel işlerinde kullanmak, köpeğinin bakımını yaptırmak ve mesai saatlerinde film izlemek kovulma sebebi sayıldı.
Bir şirkette tesis müdürü olarak çalışan M.B., ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan halleri olduğu gerekçesiyle sözleşmesi feshedilince İş Mahkemesi'nin yolunu tuttu. İşverenle yapılan arabuluculuk görüşmelerinin anlaşamama ile sonuçlandığını beyan ederek, iş akdinin feshinin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine, feshin geçersizliğine karar verilmesini talep etti. Davalı şirket avukatı ise davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini öne sürdü. Aynı zamanda şirket avukatı, iş akdinin 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 25/2 ve disiplin prosedürünün 4.2.5 maddesi gereğince feshedildiğini, bu nedenle davacının işe iade talebinin reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istedi.
KÖPEĞİNİN BAKIMINI ÇALIŞANLARINA YAPTIRDI
Tarafları ve tanıkları dinleyen İş Mahkemesi, İş Disiplin Kurulu'nca davacının mesai saatleri içinde çalışanlara hakaret ettiği, mesai saatleri dışında telefonla arayarak, aile ve arkadaşlarının yanında hakaret ettiği, şirket ait aracı çok hızlı kullandığı, diğer araç şoförleri ile münakaşaya karıştığının öne sürüldüğüne dikkat çekti. Kararda, davacının kişisel hizmetlerini, çay, kahve servisini personele yaptırdığı, ayakkabılarını taşıttığı, bilgisayarını taşıttığı, yemeğini hazırlattığı, kendi evinin çatı, elektrik, tuvalet taşı değiştirme, ev taşıma, çanak anten işlerini çalışanlara yaptırdığı vurgulandı. Davacının kendisine ait köpeğin bakımını ve temizliğini personele yaptırdığı, işyerine silah getirerek bu silahın dolu iken üç köşe teşkil ve dürbün ayarını silahın karşısına geçirdiği personel ile yaptığı dile getirildi.
ÇALIŞANLARINA ÖKSÜRMEYİ YASAKLADI
Mahkeme kararında, "İş Disiplin Kurulu, davacının karıştığı olayları tek tek sıralamıştır. Ortak kullanım alanındaki tuvaletin diğer çalışanlar tarafından kullanımını yasakladığı, şirket telefonundan gelen aramalara cevap vermediği, arayan kişilerin arkasından küfür ettiği, mesai saatleri sırasında tabletten oyun oynadığı ve film izlediği, odasına girildiğinde gelen çalışanı kovduğu, çalışanlara fiziksel ve sözlü şakalar yaptığı anlaşılmıştır. İşe gidilen araçta çalışanların konuşmasını, öksürmesini yasakladığı, davacının oğlunun sünnet düğününde takı takmamış firmalar ile iş yapmadığını, takı takan firmalara imtiyaz tanıdığı anlaşılmıştır.
Davacı hakkında ileri sürülen iddiaları gerçekleştirdiğinin tespit edildiği, akdi ilişkiye devamın çekilmez hale gelip gelmediğinin ölçütünü objektif iyi niyet yani dürüstlük kurallarının oluşturduğu, taraflardan birinin davranışı yüzünden iş ilişkisinde bulunması gereken güven temeli çökerse karşı tarafın haklı nedenle fesih hakkını kalabileceği belirtilmiştir. İşyerinde genel ahlak kurallarına aykırı eylemlerde bulunmak, amirlerine veya iş arkadaşlarına küfür ve benzeri sözler sarf etmek sureti ile sataşmak, İş Kanunu'nun 25/II maddesinde belirtilen diğer davranışlarda bulunmak, hükümleri ile 4857 Sayılı İş Kanunu'nun Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri başlıklı 25/II maddesince davacı işten çıkarılmıştır. Davanın reddine karar verilmiştir" denildi.
İTİRAZLARA İTİBAR EDİLMEDİ
Davacı avukatı kararı istinafa götürünce devreye Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Dairesi girdi. Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) kararında, "Davacının davalıya ait işyerinde tam 11 sene çalıştığı anlaşılmıştır. İş sözleşmesinin işverence özetle, davacının ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan halleri olduğu gerekçesiyle feshedildiği anlaşılmıştır. Feshe dayanak olarak işverence sunulan belgelerden davacı hakkında diğer çalışanların davacının bir kısım olumsuz tutum ve davranışlarına yönelik dilekçeler verdiği, tanıkların da mahkeme önündeki beyanlarında savunmayı doğruladığı anlaşılmış olup bu ispat durumuna göre, mahkemece yukarıda yazılan gerekçe ile yapılan değerlendirme yerinde bulunmuş ve davacı itirazlarına itibar edilmemiştir" ifadeleri kullanıldı.
Konuya ilişkin açıklama yapan Avukat Buket Nurşah Tekışık, "İŞK. m. 25’te sayılı bulunan işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan halleri veya benzerlerini sergilemesi durumunda işverenin haklı sebeple fesih hakkı bulunmaktadır. Ancak her ne kadar ilgili maddede ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri genel çerçevesi ile belirtilmiş ise de her somut olayda işçinin davranışının bu maddede sayılı bulunan haller içinde değerlendirilebilip değerlendirilemeyeceğinin tespiti ancak Yargıtay kararlarının incelenmesi ile mümkün olabilecektir. Zira kanunun işçinin muhtemel her davranışını ihtiva edebilmesi mümkün değildir. Örneğin, kanunda sayılmasa bile, internetin yaygınlaşmasıyla birlikte ortaya çıkan durumlardan biri olarak 'İşçinin işyerinde interneti özel amaçlı kullanması' işverene haklı nedenle fesih hakkı verecektir. Bu örneği oluşturan olayın ve benzerlerinin tek tek kanun maddesinde bulunmasına imkan yoktur" dedi.
NEDENLER SIRALANDI
İşverenin haklı nedenle derhal feshi için maddeleri sıralayan Avukat Buket Nurşah Tekışık, "'Sağlık nedenleri', 'Ahlak ve iyi niyete kurallarına uymayan haller ve benzerleri', 'Zorlayıcı sebepler', 'Tutukluluk'. İşverenin haklı nedenle derhal feshi için bu başlıkları altında nedenler sıralanıyor. Bir iş sözleşmesinin 'Ahlak ve iyi niyete uymayan haller' başlığındaki sebeplerden dolayı feshi, kıdem tazminatı hakkını da ortadan kaldırıyor. Ancak diğer başlıklardan kaynaklanan bir sebepte, işçinin kıdem tazminatı hakkı bulunuyor. Haklı nedenle feshi gerçekleştirebilmek için, olayın üzerinden 1 yıldan fazla zaman geçmemesi gerekiyor. Örneğin 2 yıl önce gerçekleşmiş bir olay duyulduğunda derhal fesih imkanı oluşmuyor. Ancak bunun istisnası, işçinin olaydan maddi çıkar sağladığı durumlarda olabiliyor" ifadelerini kullandı.
“İŞYERİNİN DÜZENİNİ BOZUCU DAVRANIŞLAR SÖZ KONUSU”
Fesih nedenleri hakkında örnekler veren Avukat Tekışık, "Bir işçinin satışını yaptığı ürünü işvereninden habersiz kendi hesabına geçirmesi derhal fesih nedeni oluyor. Üzerinden geçen süre 1 yıldan fazla da olsa işverenin derhal fesih hakkı devam ediyor. Derhal fesih hakkı için dikkat edilmesi gereken bir diğer durum da, olayın öğrenilmesinden sonra geçen süre. Fesih yetkisi olan kişinin, haklı nedenle feshi gerektiren olayı öğrenmesini takip eden 6 iş günü içinde iş sözleşmesini haklı nedenle derhal feshi yetkisi bulunuyor. İşçinin ahlak ve iyi niyete uymayan davranışlarından biri de iş yerinin düzenini bozucu davranışlar oluşturuyor. İşçinin işverenin bir başka işçisine sataşması, taciz etmesi, doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışları, görevini kötüye kullanması iş sözleşmesini haklı feshini doğuracak ahlak ve iyi niyete uymayan sebepler olarak göze çarpıyor" dedi.
“İŞYERİNDE YAŞANAN OLAYLARI ÇALIŞANLARI EŞLERİNE İLETİYOR”
Son dönemde yaşanan bir olay ve Yargıtay’ın kararı diğer birçok olay için emsal niteliği taşıdığını dile getiren Avukat Buket, "Bir şirketin bölge müdürü olarak çalışan kişi, işyerinde yaşanan olayları çalışanların eşlerine iletiyor. İddiaya göre, bahsi geçen çalışan bu davranışları sergilerken şirket imkanlarından faydalanarak şirket hattından mesaj gönderiyor. Bölge müdürünün bu davranışı şirket içerisinde huzursuzluk yaşanmasına sebep olduğu için kendisinin işine haklı nedenle derhal fesih ile son veriliyor. İşine son verilen bölge müdürü feshin haksız ve hukuka aykırı olduğunu iddia ederek, işe iade davası açıyor. İş Mahkemesi olayın ispat edilemediğini ileri sürerek işe iade istemini kabul etti. İşveren ise kararı temyiz etti. Yargıtay kanıt olarak sunulan mesajlara dikkat çekerek, İş Mahkemesi’nin kararını bozarak feshin geçerli olduğuna karar verdi" diye konuştu.
İş Kanununda yer almayan dedikodu konusuna değinen Avukat Buket, "İş Kanunu’nda bildirimsiz olarak feshin haklı nedenleri sıralanırken dedikodu yapılmasından açıkça bahsedilmese de (Madde 25/II b ve d bentlerinde bu konuya değinme.) işçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarf etmesi veya davranışlarda bulunması yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması. İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması veya 84 üncü maddeye aykırı hareket etmesi. Haklı nedenlerin söz konusu olması durumunda, işveren İş Sözleşmesi’ni bildirimsiz ve tazminatsız olarak feshetme hakkına sahip olmaktadır" cümlelerini kullandı.
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Emekliye iyi haber yok!
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- 350 bin 757 kez 'yazı-tura' atıldı... Sonuç şaşırttı!