Halvetiyye tarikatına dayanan ve dolandırıcılık iddialarıyla anımsanan vakfın mütevelli heyetindeydi: Açıkgözoğlu rektör oldu!

Halvetiyye tarikatına dayanan ve dolandırıcılık iddialarıyla anımsanan vakfın mütevelli heyetindeydi: Açıkgözoğlu rektör oldu!

13.12.2025 04:00:00
Güncellenme:
Aytunç Ürkmez
Takip Et:
Halvetiyye tarikatına dayanan ve dolandırıcılık iddialarıyla anımsanan vakfın mütevelli heyetindeydi: Açıkgözoğlu rektör oldu!

AKP gözdesi İnsan ve İrfan Vakfı mütevelli heyeti üyeliğinden ayrılan ebru sanatçısı ve sanat tarihçisi Prof. Dr. Ahmet Sacit Açıkgözoğlu'nun 1 yıldaki yükselişi baş döndürdü. Açıkgözoğlu bu yıl içinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla önce Priştine Büyükelçiliği Kültür Müşaviri oldu. Ardından 'naylon fatura' davasıyla gündemden düşmeyen Yunus Emre Vakfı'nın mütevelli heyeti üyeliğine seçildi. Açıkgözoğlu dün de Erdoğan'ın kararıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nin rektörlüğüne getirildi. Aynı karar kapsamında eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ise önümüzdeki yıl faaliyete başlayacak Türkiye Uluslararası İslam, Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörlüğü’ne atanması dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla dün Resmi Gazete’den yayımlanan atama kararıyla 9 üniversiteye rektör ataması yapıldı. Atama kararları kapsamında ebru sanatçısı ve sanat tarihçisi Prof. Dr. Ahmet Sacit Açıkgözoğlu’nun Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Rektörlüğü’ne, eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in de Türkiye Uluslararası İslam, Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörlüğü’ne getirilmesi dikkat çekti.

BİLAL ERDOĞAN’LA VAKIF KURDU

Açıkgözoğlu, AKP’nin gözde vakıflarındaki aldığı görevlerle tanınıyor. Bu kapsamda Açıkgözoğlu, 2013’te kurulan İrfan ve İnsan Vakfı’nın vakfedenleri arasında yer aldı. Resmi Gazete’den 17 Kasım 2013’te yayımlanan vakıf senedindeki vakfedenler arasında ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Necmettin Bilal Erdoğan da bulunuyordu. Açıkgözoğlu sonra Bilal Erdoğan’la birlikte vakfın mütevelli heyeti üyeliğinde de bulundu. Bilal Erdoğan halihazırda bu görevini sürdürüyor.

KENDİSİNİ HALVETİYYE TARİKATINA DAYANDIRIYOR

Vakıf misyonunu ise İstanbul’un fethinin ardından kurulan Sünbül Efendi Tekkesi’ne dayandırıyor. Tekke; Halvetiyye tarikatının ana kolu Cemâlliye tarikatının Sünbülliye kolunun İstanbul merkeziydi. Tekke; Osmanlı’nın son dönemine kadar İstanbul’daki tasavvuf kesiminin görüştüğü “şeyhler meclisi” görevini görüyordu. Söz konusu tekke 13 Aralık 1925’te yürürlüğe giren “Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması Kanunu”yla çalışmalarına resmen son verildi. Bu misyonla hareket eden vakıf; Türkiye başta olmak üzere İtalya, Bosna-Hersek, Sırbistan, Kuzey Makedonya, Arnavutluk, Bulgaristan ve Irak’taki Osmanlı’dan kalma câmi, türbe gibi yapıtların tadilat, bakım ve resterasyon işlerini yapmasıyla biliniyor. Bunun yanında İslamlık sanatı ve din eğitimlerine yönelik açtığı kurslarla da dikkat çekiyor.

VAKIF DOLANDIRICILIK İDDİALARIYLA GÜNDEME GELMİŞTİ

İnsan ve İrfan Vakfı, 2020’de besicilerin 50 milyon TL dolandırıldığı iddiasıyla Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmada gündeme gelmişti. Gazetemiz Cumhuriyet’in gündeme getirdiği haberde; soruşturma kapsamında 19 milyon TL dolandırıldığını iddia eden Murat Çelik ifadesinde halihazırda da vakfın başkanlığını yöneten Mehmet Fatih Çıtlak’la 3 toplantı yaptığını söyledi. Çıtlak’ın kendisine İnsan ve İrfan Vakfı’na ait et şubeleri açılacağı ve 200 şehit ailesinin bu işte çalıştırılacağı söylendiğini belirterek, Bakırköy Başsavcı Vekili, BBDK Başkanı gibi isimlere birlikte ziyarette bulunduklarını, dolandırıldığını anlayınca şikayetçi olduğunu belirtti. Bu ifadeler üzerine Çıtlak savcılığa şüpheli sıfatıyla ifade verdi ve tekmil suçlamaları reddetti.

MÜŞAVİRKEN YUNUS EMRE VAKFI’NA TRANSFER OLDU

Açıkgözoğlu; misyonunu Halvetiyye tarikatına dayandıran ve dolandırıcılık iddialarıyla bir dönem gündemden düşmeyen vakfın mütevelli heyeti üyeliğinden bu yılın mart ayında Türkiye Cumhuriyeti Priştine Büyükelçiliği Kültür Müşaviri olarak atanması nedeniyle ayrıldı. Açıkgözoğlu’nun ilk icraatı ise Yunus Emre Enstitüsü’nün Priştine ve Prizren merkezlerini ziyaret etmek oldu. Yunus Emre Enstitüsü’nde yaşanan “naylon fatura” olayının gündeme gelmesinin ardından Açıkgözoğlu; 12 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla Yunus Emre Vakfı Mütevelli Heyeti Üyeliği’ne atandı.

GÖRMEZ DE YENİ VAKIF ÜNİVERSİTESİNİN REKTÖRÜ OLDU

Atama kararında dikkat çeken bir diğer isim ise eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez oldu. Mehmet Görmez; 1 Nisan 2015 tarihli ve 6641 sayılı yasayla 2809 sayılı Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanunu’na eklenen ek maddeyle İstanbul’da kurulan Türkiye Uluslararası İslam, Bilim ve Teknoloji Üniversitesi rektörlüğüne atandı. Üniversite, eylül 2026’da çalışmalarına başlayacak. Yasa kapsamında ise üniversiteyi desteklemek amacıyla “İslam, Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Güçlendirme Vakfı” da kurulmuştu. Vakıf, Bakanlar Kurulu’nca vergi muafiyeti tanınan vakıflara diğer yasalarla tanınan vergi ve harç istisnalarından yararlanabilecek. Ayrıca vakıf okul öncesi eğitim, ilköğretim, ortaöğretim, lise düzeyinde özel eğitim okulları da açabilecek.

‘İLK ADIMINI ATMIŞTIR’

Atamasına ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yapan Görmez; “2015 yılında kurulan Türkiye Uluslararası İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ile Üniversiteyi Güçlendirme Vakfı, bugün (dün) itibarıyla İstanbul’un kalbi tarihi Sultanahmet Meydanı’nda icra safhasına ilk adımını atmıştır” dedi.