Depremde büyük yıkım yaşayan Hatay'da ikinci afeti yaratan taş ocakları, yurttaşlar için her gün başka bir sorun yaratıyor. İskenderun'un Sarıseki ilçesinde Tiftik Beton ve Alçısan ortaklığında olan firmanın yaptığı taş ocağına yurttaşlar karşı çıkarken yurttaşların temsilcisi mahalle muhtarı Özcan Kayar, Salı günü taş ocağı yetkilileri tarafından sözlü ve fiziki saldırıya maruz kaldı.
Saldırı sonrası şirket çalışanlarından şikayetçi olan Kayar, ifadesinde “31 Mart 2024’te Sarıseki Mahallesi’ne muhtar seçildim. Sarıseki Mahallesi Kanyon Park üstünde faaliyet gösteren Alçısan-Tiftik Beton ortaklığında işletildiğini bildiğim taş ocağının mahallemizde yaşayan vatandaşlara maddi ve manevi rahatsızlık verdiğini gördüm. Bu konuda bana vatandaşlardan da geri dönüş oldu. Ben de yasal hakkımı kullanarak bu taş ocağının kapatılması için başvuruda bulundum” dedi.

‘Burada devlet biziz’
20 Mayıs günü Orman Müdürlüğü Bölge Şefi olarak görev yapan Kemal Telek tarafından arandığını ve kendisine “Özcan Bey, taş ocağını kontrol etmek amacıyla beraber çıkacağız, siz de gelin, beraber gidelim” dediğini belirten Kayar, kurumun resmi aracından indiğinde yanında Telek ve üç personeli olduğu halde Alçısan-Tiftik Beton ortaklığındaki taş ocağının genel müdürü Adem Sargın’ın kendisine ağır hakaretlerde bulunduğunu ifade etti. Sargın’ın kendisine “Seni bu taş ocağının içine gömerim” dediğini iddia eden Kayar, Sargın’ın yanındaki Serhat Avcı adlı şahsın da “Senin gibi muhtarları çok gördük. Senin gibi köpekleri çok bağladık. Bütün Sarıseki’yi de buraya getirsen bizim gücümüz var. Cumhurbaşkanı da gelse vali de gelse kimse bize bir şey yapamaz. Biz burada devletiz İstersem dinamitleri de artırırım, gerekirse Sarıseki’yi komple havaya uçururum” dediğini iddia etti.
Hastaneden darp raporu
Avcı’nın sözlü saldırısın ardından fiziki saldırıda bulunduğunu ve kendisine yumruk atmaya çalıştığını söyleyen Muhtar Kayar, geri çekilmeye çalışırken tartaklandığını belirtti. Saldırının ardından hastaneye giden Kayar’ın sağlık raporunda ise “Hastanın sağ gözünün 5 cm üzerinde alın bölgesinde 1 cm uzunluğunda yaklaşık 2 mm derinliğinde bir kesi bulunmaktadır” ifadeleri yer aldı.

‘Bahaneyle geçiştirilemez’
Cumhuriyet'e konuşan CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara depremden sonra ÇED süreci aranmaksızın açılan taş ve maden ocaklarının, Hatay’ı adeta bir savaş alanı haline getirdiğine dikkat çekerken İskenderun’da yapılmak istenen taş ocağının “Kentin boynuna atılacak yeni bir ilmekten farksız olacağını” belirtti. Mahalle halkının 13 Nisan’da bir araya gelerek taş ocağının, sağlık sorunlarını ve ekolojik hasarı daha da kötüleştirmekten başka bir işe yaramayacağını vurguladıklarını söyleyen Kara, “İktidarın hukuk tanımazlığı, ülkemizi bir çeteler düzeninin içine itmiştir. Seçilmiş bir muhtarı, mahallesinin hakkını savunuyor diye darp etmek, bu düzenin sonuçlarından birisidir. 6 Şubat’tan sonra ‘Kaynak gerekiyor’ gerekçesiyle şehrimize akın eden şirketlerin faaliyetleri, artık bu bahaneyle geçiştirilemeyecek bir noktaya varmıştır” tespitinde bulundu.
“Saldırılar sır değil”
Her gün her saat dinamit kullanarak patlatma yapmanın, şehir merkezlerini kamyonlarla doldurmanın, yurttaşları astım hastası etmenin iktisadi bir gerekçesi olamayacağına dikkat çeken Kara, “Bütün bunlar kar hırsı nedeniyle şirketlerin gözünün dönmüş olmasından kaynaklanıyor. Şirketlerin hoyratlığına ve gaddarlığına “Dur” demesi gereken yetkililer ve kurumlar ise sessiz” dedi. Yakın zamanda Artvin’de ağaç kesimine karşı çıkan bir yurttaşın vurularak öldürülmesini anımsatan Kara, “Çevre mücadelesinde şirketlerin, kimi zaman zafiyet kimi zaman göz yumma nedeniyle fiziki saldırılar tertiplediği bir sır değil” diyerek sözlerine şöyle devam etti:
‘Daha kaç kişi daha?’
“Başta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Hatay Valiliği ve Hatay Çevre İl Müdürlüğü başta olmak üzere, bütün yetkililere çağrıda bulunuyoruz: Sadece Sarıseki’de ve İskenderun’da değil, tüm Hatay’da, ÇED zorunluluğunun kaldırılması yüzünden gerçekleşen talana son vermek için harekete geçin. Denetimleri artırın, cezaları daha caydırıcı hale getirin ve “İhtiyaç var” denilerek bir halk sağlığı sorununun yaratılmasına göz yummayın. Bugün Sarıseki’de halkın iradesiyle seçilmiş muhtarı darp edecek cesareti kendilerinde bulanlar, bu bahaneye ve yetkililerin tepkisizliğine, hareketsizliğine güvenmektedir. Gerekli denetimleri yapmak için daha kaç kişinin darp edilmesi, hastalanması, yaralanması bekleniyor?”