Kadın haklarında derinleşen gerileme: ‘Toplumun yapısını dönüştürmesi gereken bir süreç’

Kadın haklarında derinleşen gerileme: ‘Toplumun yapısını dönüştürmesi gereken bir süreç’

5.12.2025 04:00:00
Güncellenme:
Ece İçmez
Takip Et:
Kadın haklarında derinleşen gerileme: ‘Toplumun yapısını dönüştürmesi gereken bir süreç’

Türkiye’de kadın haklarında yaşanan gerileme ve artan şiddet, bir asırlık kazanımların güvenceden uzak olduğunu ortaya koyuyor. İzmir’den kadın temsilcileri, eğitime erişimden istihdama, temsilden şiddetten korunmaya kadar birçok alanda kadınların ağır engellerle karşılaştığını vurguluyor.

Türkiye'de kadın haklarındaki gerileme ve artan şiddet olayları, bir asırlık kazanımların güvence altında olmadığını gözler önüne seriyor. İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Grup sözcüsü avukat Yağmur Yurdakul ve KESK İzmir Kadın Meclisi Üyesi Cansu Başer gazetemize yaptıkları açıklamada, kadınların eğitimden istihdama, temsilden, şiddetten korunmaya kadar temel haklara erişimde ağır engellerle karşı karşıya olduğunu vurguladı.

Gelinen noktanın kaygı verici olduğunu belirten Yurdakul, “Kadınlar ayrımcılığa uğramakta, eğitime erişememekte, istihdama katılamamakta ve ne yazık ki her gün yaşamlarını kaybetmekte” diye konuştu. Yurdakul, “Umutsuzluğa kapılmamalıyız. Hukukun üstünlüğünü esas alan güçlendirilmiş bir parlamenter sistem ve kadın hareketlerinin kararlı mücadelesiyle hak ettiğimiz yaşama kavuşacağımıza inanıyorum” ifadelerini kullandı.

“Hukuksal çerçeve ve eylem planları mevcut ancak uygulama, erişim ve toplumsal dönüşüm açısından ciddi açıklar var” diyen Başer ise devlet politikalarının önemine vurgu yaptı. Başer, şiddetin önlenmesi için işletilmesi gereken mekanizmaları şöyle sıraladı:

“7/24 ulaşılabilir acil hatlar, özel eğitimli birimler, hızlı koruyucu tedbirler, yeterli kapasitede sığınma evleri, ekonomik destek, psikososyal rehabilitasyon ve şeffaf veri toplama.”

İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden uygulanmasının toplumsal dönüşümde belirleyici olacağını da vurgulayan Başer, “Ekonomik bağımsızlık sadece gelir değil; şiddetten uzaklaşabilme kapasitesi, karar alma özgürlüğü ve yaşam planlarını kurma gücüdür” dedi. Kadın temsilinin artırılması vurgusu yapan Başer, “Bu sadece kadın meselesi değil; eğitimden çalışma hayatına, bakım yükünden medyaya kadar toplumun tüm yapısını dönüştürmesi gereken bir süreçtir. Erkekleri de kapsayan politikalar oluşturulmalıdır” dedi.