Türkiye, Bolu Kartalkaya’da Grand Kartal Otel’de geçen ocakta meydana gelen ve 78 kişinin yaşamını yitirdiği yangın sırasında arabaları kurtarmaya giden otel personelinin görüntülerini tartışırken yangınla ilgili Meclis’te kurulan komisyona geçen çarşamba günü konuk olan aileler, yaşadıklarını anlattı.
Yangında oğlu Alp Mercan’ı kaybeden anne Ceyhan Mercan, “Burada bir cinayet işlendi. Onlar cinayeti işlerken direktiflerini yerine getiren personel; otel sahibinin aileleri, yakınları, ayrıcalıklı misafirler, hepsi sessizce çıktılar. Personel devam etti direktifleri yerine getirmeye, insanları kurtarmak yerine araçları kurtarmayı seçtiler. Benim oğlumun aracı geldi, oğlum gelmedi, ne yapayım?” dedi. Mercan’ın ablası Nihan Ece Mercan da “Otelin yöneticileri yangın güvenliği açısından ciddi eksikliklerin olduğunu belirterek “Yangın olduğunda kimsenin kurtulamayacağını biliyorlardı. Buna rağmen oteli açık tuttular çünkü paralarını düşündüler. Yangın başladığında içeride bulunan misafirlere zamanında kimse haber vermedi. Tahliye planı devreye sokulmadı. Otel yöneticileri ve yakın çevreleri öncelikli olarak kurtarıldı. Özel araçlarla tahliye edildikleri, diğerlerine yardım ulaştırılmaya zahmet edilmediği ortaya çıktı” ifadelerini kullandı. Yangında yeğenlerini kaybeden Zafer Ekici ise otel personelinin yangını misafirlere haber bile vermediğini söyledi.
‘MUZ YİYEREK İZLEDİLER’
Ekici, “Otel çalışanları insafa gelip insanları uyandırmayı bırakın ‘Bir şey yok, siz uyumaya devam edin’ dedi. Bu nasıl insanlığa sığıyor? İnsafa gelin ki en azından 3-5 can kurtarsanız bile bir şeydir” tepkisini gösterdi. Bazı ailelerin ayrıcalık verilerek kurtarıldığını söyleyen Ekici, “Kurtulan bir aile 12. kattan, önceden haber alarak kurtuluyor. En kurtulunmayacak kattan kurtuluyorlar ve sanırım karşıdaki otele gidip çaylarını, kahvelerini, muzlarını yiyerek ekmek teknelerinin yanmaları izliyor. Oradaki insanların can çekişmesini izliyor. Katliamdan ne farkı kaldı bunun” sorusunu yöneltti.
Yangında kızı ile torununu kaybeden Sema Şahin de “Duyduğuma göre, otel sahipleri yan otele geçip çay kahve içip muz yiyorlarmış. Ya bana birisi ‘Yardım edin’ dese koşarım. Ben kızımı kaybetmişim, arabanın ne kıymeti var? ‘Babacığım, arabamı kurtarın’ dendiğini duyanlar var. Buna ne denir?” ifadelerini kullandı.
