İBB'ye yönelik operasyonlar sonrası başlayan protestolar, başta adalet ve ekonomik olmak üzere toplumun tüm rahatsızlıklarına tepki gösterdiği kitlesel eylemlere dönüştü. Kitlenin çekirdeğini oluşturan üniversite öğrencilerine proje okul kararları sonrası liseli öğrenciler de dahil oldu.
Hem ilk günden beri eylemleri destekleyen üniversiteliler hem de proje okul sonrası ‘öğretmenlerimize dokunma’ diyen liseliler gazetemize konuştu. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde eylemlere destek veren N.M., eylemlere katılma nedenini “Bu düzene artık ses çıkarmamız, bize tüm bunları yaşatan hükümete karşı birlik olmamız gerektiğini düşünmem. Yaşanılan bunca kadın cinayetleri, ekonomik zorluklar, yolsuzluklar karşısında ses çıkmayınca bastırıldığımızdan çok korkmuştum. Bu kadar çok kişinin meydanlarda, sokaklarda olması da bir yerden cesaret kazandırdı bana, meğer herkes şikayetçiymiş bu düzenden, diye düşündüm” sözleriyle açıkladı.
"GENÇLİK FARKINDA"
Anayasal hakkını kullandığı için öğrencilerin tutuklanmasını korkunç olduğunu belirten N.M., “Atatürk’ün izinden giden, kendi geleceklerine kendileri sahip çıkmaya çalışan bizleri, gençleri susturmaya çalışıyorlar. Evet korkuyoruz ama şimdi onlara karşı çıkamazsak ileride ülkede ne hak ne hukuk ne adalet kalacak” dedi. Ailesinin kendisiyle benzer bir görüşte olduğunu belirten N.M., “Bazı arkadaşlarım ailelerine (karşıt görüşlü olduklarından) söyleyemiyordu bile, bu da bizlerin aslında kendi düşüncemizle, neyin doğru neyin yanlış olduğunu birilerine bağlı olmadan anlayabildiğimizi gösteriyor. Gençler her şeyin farkında. Gençler susmuyor, korkmuyor, itaat etmiyor. Atatürk’ün kurduğu bu cumhuriyete kendileri için ve kendilerinden sonra gelecek her nesil için sahip çıkıyor, sahip çıkıyoruz” ifadelerini kullandı.
"HAK, HUKUK, ADALET"
Eylemlere Ankara’dan katılan Hacettepe Üniversitesi öğrencisi T.A. ise neden eylemlere katıldığını şu sözlerle ifade etti: “Sokaktayız çünkü susmak artık seçeneklerimiz arasında yok. Önümüzde bir örnek var; iptal edilen diploma. Her birimiz bunun yarın bir gün başımıza gelebileceği, emeklerimizin tek bir emirle püf olacağı korkusuyla o sokaklara iniyoruz. Farklı görüşlerden olsak bile, kol kola girip ortak sesle haykırıyoruz sloganlarımızı: Hak, hukuk, adalet! Evet, bir yandan da korkuyoruz çünkü etrafımız onlarca belirsizlikle kaplı. Polislerin müdahalesi, tehditler, gözaltılar... Aslına bakarsanız, bunlar bizi yıldıracak son şey çünkü halihazırda hayali bir kafese hapsolmuş durumdayız, somutlaşan bir nezarethane durumu farklı bir şey ifade etmiyor bize. Geleceğimiz olsun diye direneceğiz. Sonuçta biz yalnızca bugünü değil, yarını da savunuyoruz. Herkesin özgür ve eşit bir Türkiye'si olsun istiyoruz.”
"DESTEK SIRASI BİZDE"
ÇEAŞ Anadolu Lisesi’ndeki eylemlere katılan 17 yaşındaki bir lise öğrencisi ise siyasi bir lidere yakınlık hissetmediklerine dikkat çekti. “Eğitim kalitesinin genel olarak çok iyi olmadığını biliyorduk ancak bu son atamaların hukuki bir temeli ve kriterinin olmaması bizim için son eşik oldu” diyen öğrenci, “Yapılmak istenen, nitelikli okulları niteliksiz hale getirip insanları koleje yönlendirmek” ifadelerini kullandı. Norm fazlası durumuna düşürülen öğretmenlerin yalnızca akademik alanda değil, sosyal anlamda da mükemmel öğrenciler yetiştirdiğini belirten öğrenci, ‘Aktif olarak her durumda yıllarca yanımızda oldular. Öğrencilere düşen de şimdi öğretmenlerin yanında olmaktır. Tüm arkadaşlarımızı desteğe bekliyoruz” çağrısında bulundu.