Koruma kararları korumaya yetmiyor: 'Hem hukuki hem idari bir çöküş'

Koruma kararları korumaya yetmiyor: 'Hem hukuki hem idari bir çöküş'

17.04.2025 04:00:00
Güncellenme:
Rengin Temoçin
Takip Et:
Koruma kararları korumaya yetmiyor: 'Hem hukuki hem idari bir çöküş'

Uzaklaştırma kararları kadınları korumuyor. Uzmanlar, devletin koordineli ve caydırıcı bir koruma sistemi kurmamasını 'ciddi güvenlik açığı' olarak değerlendiriyor.

Türkiye'de beş günde en az iki kadın uzaklaştırma kararı olmasına karşın katledilirken bir kadın ise uzaklaştırma kararı bittikten bir gün sonra eski eşi tarafından silahla vurularak ağır yaralandı.

Esenler’de 12 Nisan’da 34 yaşındaki Sevilay Yaztırmak, boşanmak istediği ve hakkında uzaklaştırma kararı aldırdığı Şaban Yaztırmak (37) tarafından bıçaklanarak öldürüldü. 15 Nisan’da Samsun’un Canik ilçesinde Emine Akpınar (36), boşanma aşamasında olduğu ve hakkında uzaklaştırma kararı bulunan Emrah Akpınar (38) tarafından önceki gün uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitirdi.

İstanbul Arnavutköy’de 11 Nisan’da 30 yaşındaki Zeliha Çinibulak, uzaklaştırma kararı bittikten bir gün sonra eski eşi Serdar Harmancı (42) tarafından kurşun yağmuruna tutuldu. Çinibulak’ın tedavisi sürüyor.

‘CİDDİ GÜVENLİK AÇIĞI’

Avukat Süreyya Kardelen Yarlı, Cumhuriyete değerlendirmelerde bulundu. Yarlı, “Uzaklaştırma kararlarının alınmasından sonra, risk değerlendirme süreçlerinin etkin işletilmemesi ve yüksek riskli durumlarda failin gözetim altına alınmaması da ciddi bir güvenlik açığıdır” vurgusu yaptı. Yarlı, “Devlet kurumları -kolluk, yargı, sosyal hizmet– koordineli ve kararlı hareket etmediği sürece, kadınların güvenliği sağlanamaz. Artık gerçek anlamda caydırıcı, denetlenebilir, yaptırımı güçlü bir koruma sistemine ihtiyacımız var. Kadınların hayatı, herhangi bir idari ihmale, yargısal yavaşlığa ya da kamu görevlisinin inisiyatifine bırakılacak kadar değersiz değildir” ifadelerini kullandı.