Maksim Gorki kimdir? İşte hayatı, fikirleri ve eserleri
"Ana" isimli ünlü romanını devrime adayan, Sovyet devrimci edebiyatın usta ismi Rus yazar Maxim Gorki, 154 yaşında...
Maksim Gorki adıyla bilinen Alexei Maximovich Peshkov, Sovyet devrimci edebiyatının babası ve sosyalist gerçekçilik doktrininin kurucusu olarak kabul edilen bir Rus yazar.
Gorki, nakliyecilik yapan babasını 5 yaşındayken kaybetti ve annesi yeniden evlenince doğum yeri olan Nijni Novgorod'a döndü. 11 yaşında tamamen öksüz kaldı, anneannesi ve büyük babası tarafından Nijniy Novgorod'da büyütüldü. Masalları ile büyüdüğü anneannesinin, üzerinde büyük etkisi bulunuyor. Gorki yalnızca birkaç ay okula gidebildi. 8 yaşında çalışmaya başladı ve bu sayede Rus işçi sınıfının yaşamını yakından tanıdı. Bir gemide bulaşıkçılık yaparken okuma merakı sardı. İlk gençlik yıllarını Kazan'da geçiren Gorki, Aralık 1887'de intihar girişiminde bulundu. Sonraki 5 yıl boyunca değişik işlerde çalışarak, daha sonra yazılarında kullanacağı pek çok izlenimi edindiği büyük Rusya turuna çıktı. Gorki'nin daha sonra eserlerinde görülen güçlü betimlemeler ne kadar keskin bir gözlemci olduğunu gösterdi.
1892 yılında Tiflis'te, Kafkasya Gazetesi'nde çalışmaya başladı. Yoksullukla ve acıyla dolu bir hayat sürdüğü için Rusçada acı anlamına gelen Gorki takma adını kullanmaya başladı. 1895'te Sankt-Peterburg'da yayınlanan bir dergide çıkan Çelkaş adlı öyküsü ile ünlendi. Ardından Yirmi Altı Erkek ve Bir Kız öyküsü yayınlandı.
Ünü hızla yayıldı. Bu öyküler kadar başarılı olmayan bir dizi roman ve öykü daha yazdı. Gorki'nin 1898 yılında yayınlanan ilk kitabı Hikâye Denemeleri çok beğenildi ve yazarlık kariyerinin başlangıcı sayıldı. İlk romanı Foma 1899'da basıldı. Bu dönemde sağlam bir olay örgüsü kuramaması ve yaşamın anlamı üzerine uzun felsefi tartışmalara girmesi romanlarının başarısını düşürdü. 1906'da yazdığı ve Rus Devrimi'ne adadığı Ana en başarılı romanıdır. 1899-1906 arasında Sankt-Peterburg'da yaşadı.
Gorki, Çar rejimine açıkça karşı çıktı ve bu yüzden birçok kez tutuklandı. Çarlık tarafından kontrol ve baskılara maruz kaldı. 1901'de Fırtına Habercisinin Türküsü isimli kısa şiiri yüzünden tutuklandı. Kısa sürede serbest kaldı, Kırım'a gitti.
Gorki birçok devrimci ile tanıştı. Lenin'le tanıştığı 1902 yılından itibaren aralarında yakın bir arkadaşlık oluştu.
1902 yılında Rusya Edebiyat Akademisine seçildi; ancak Çar II. Nikolas buna izin vermedi. Anton Çehov ve Vladimir Korolenko bu tavrı protesto ederek Akademiden ayrıldı.
Başarısız olan 1905 Rus Devrimi sırasında Peter ve Paul Kalesi'nde kısa bir süre daha hapis kaldı. Gorki Güneşin Çocukları adlı oyununu yazdı.
Gorki 1905'te Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi'ne resmî olarak üye oldu ve Bolşeviklerle beraber hareket etti.
1905 Devrimi'nde önemli bir rol oynayacak olan Bilgi isimli bir yayınevi kurdu. 1905 Moskova Ayaklanması'nda da kilit bir rol oynayan Gorki, ayaklanmaya katılan işçiler için gereken malzeme ve erzağı temin etti. Ayrıca ayaklanmada kullanılacak askerî teçhizatlar Gorki'nin dairesinde hazırlandı.
1906'da ABD'ye seyahat etti, aynı yıl Rusya'dan ayrılıp İtalya'da Capri Adası'ndaki villasında yaşamaya başladı. 1913'te tekrar Rusya'ya döndü ve Rusya'nın I. Dünya Savaşı'na girmesine karşı çıktı. Aralık 1915'te Petrograd'da Letopis adında (Tarihsel Olaylar) bir edebiyat, bilim ve politika dergisi kurdu.
I. Dünya Savaşı sırasında Petrograd'daki dairesi Bolşevik ofisi gibi çalışmaya başladı. Lenin’in devrim fikrini erken bulan Lev Kamenev ve Grigori Zinovyev'in eleştirel yazıları Gorki’nin editörlüğünü yaptığı Novaya Şisn gazetesinde basıldı. Lenin, Bolşevik Parti Üyelerine Mektup adlı yazısında Kamenev ve Zinovyev'in bu gazetede yer alan bir makalesinden bahsetti ve Bolşeviklere gönderdiği bu mektubunda bu iki ismin yazdığı yazıları eleştirdi. Zira bu iki isim Bolşevik Merkez Komitesinin 16 Ekim günü 10-2 oyla aldığı ayaklanma kararına itiraz etti ve Novaya Şisn gazetesine demeç vererek Bolşevik Merkez Komitesinin aldığı kararı ifşa etti. Bu olay sonrasında Lenin "Artık onları yoldaş olarak kabul edemem." diyerek Kamenev ve Zinovyev'in partiden ihraç edilmelerini istedi. Fakat Zinovyev Lenin’e karşı sadakat andını içerek affedildi ve Petrograd Sovyeti'nin başkanlığına getirildi. Gorki bu gazetede Bolşeviklerin iktidara el koymasını eleştiren yazılar yayımladı. Nitekim 1918'de Bolşeviklerin Vakitsiz Düşünceleri isimli makalesini yayınladı.
Lenin, Gorki ile dostluğuna zarar vermek istememiş, bu dönem boyunca kendisini ikna etmeye çalışan uzun mektuplar yazmıştır.
Lenin'in Gorki'yle 1919'daki yazışmalarında Petrograd’ın boğucu havasının ve çevrenin onu kötü etkilediğini ve bir hava değişikliğine ihtiyacı olduğunu düşündüğünü yazdı. Bu mektuplarda olayların Petrograd'dan göründüğü gibi olmadığını gelmek isterse bu tür bir ziyareti planlayabileceklerini yazarak bu tür fikir ve davranışların hayatı kendisi için zorlaştıracağını söyledi.
Ancak Komünist Enternasyonal Dergisi'nde Gorki'nin yazdığı bazı yazıları yakışıksız bularak 31 Haziran 1920'de Politbüro'ya bu tür makelelerin Komünist Enternasyol’de yayınlanmaması gerektiğini belirten mektubunu gönderdi.
Bu yıllar Gorki ile Bolşeviklerin fikir ayrılıkları olarak tanımlanacak tartışmalarla geçti. Zira devrimin hemen yapılması konusunda Lenin’le fikir birliğinde olmayan birçok parti üyesi bulunuyordu. Ancak Gorki'nin Parti ile ilişkisinde tam anlamı ile bir kopukluk veya destekten bahsetmek mümkün değildi.
1920'lerde Vladimir Mayakovski ile birlikte Komsomol örgütüne bağlı Pionerskaya Pravda gazetesinin yayınlanması çalışmalarına katıldı. Bu gazetede pek çok makalesi yayınlandı.
Ağustos 1921'de bir yazar arkadaşı ve Anna Ahmatova'nın kocası Nikolay Gumilyov'un Petrograd Çeka'sı tarafından monarşist görüşleri nedeni ile tutuklandığını öğrendi. Gorki arkadaşının bizzat Lenin tarafından bırakılmasını sağlamak için hemen Moskova'ya gitti. Ancak Petrograd'a döndüğünde Gumilyov'un zaten öldüğünü öğrendi. Ekim ayında tüberküloza yakalanıp İtalya'ya göçtü.
1921-1929 arasındaki yıllarını tekrar İtalya'nın Sorrento kentindeki villasında geçirdi. 1929'dan sonra SSCB'yi birçok kez ziyaret etti. Haziran 1929'da Gorki, Solovki Esir Kampını ziyaret ederek Batı'da kötü bir üne sahip olan Gulag Kampı hakkında olumlu şeyler yazdı. 1932'de Stalin, Gorki'yi ülkeye kesin dönüş yapmaya çağırdı ve ülkesinde büyük bir memnuniyetle karşılanacağını garantiledi.
Aleksandr Soljenitsin'e göre Gorki kendi ilgileri nedeniyle döndü. Gorki'nin Faşist İtalya'dan geri dönüşü Sovyet zaferinin büyük bir propagandası oldu. Gorki'ye Lenin Nişanı verildi ve eskiden milyoner Pavel Ryabuşinski'ye ait olan ve şimdi Gorki Müzesi olan Moskova'daki malikâneye yerleştirildi. Şehir dışında da bir yazlık ev tahsis edildi. Moskova'nın büyük caddelerinden biri olan Tverskaya Caddesi'ne ve doğduğu şehre adı verildi. 1990'da şehrin adı tekrar Nijni Novgorod olarak değiştirildi.
1930'larda dünyanın en büyük uçaklarından olan Tupolev ANT-20'ler de Maksim Gorki olarak isimlendirildi.
Stalinist baskı arttıkça ve özellikle 1934 yılının Aralık ayındaki Sergey Kirov suikastından sonra Gorki, Moskova'daki evinde bir nevi hapis hayatı yaşadı. Son dönem yapıtlarının hemen hepsinde devrim öncesi dönemi ele aldı. 37 yaşındaki oğlu Maksim Peşkov'un Mayıs 1934'teki ani ölümünü takiben Gorki de, 1936 yılında Haziran ayında öldü. Her ikisinin de ölümü şüphe kabul ediliyor. Zehirlendikleri iddia edildi, ama bu iddia hiçbir zaman ispatlanamadı. Gorki’nin cenaze töreninde tabutu taşıyanlar arasında Stalin ve Molotov da yer aldı.
1938'de Buharin, Moskova Duruşmaları'nda Gorki’nin, Yagoda'nın NKVD ajanları tarafından öldürüldüğünü itiraf etti.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke