“Parlak görünümleriyle dikkat çeken bu fişler, aslında cilt
yoluyla emilebilen potansiyel toksinler barındırıyor” diyen Trasande, bu
maddelerin kalıcı sağlık sorunlarına yol açabileceğine dikkat çekti.
KANSERE VE KISIRLIĞA YOL AÇABİLİYOR
T24’ün aktardığına göre; termal kâğıtlar, üzerine yazı
basmak için ısıya duyarlı özel mürekkepler kullanılarak üretiliyor. Ancak bu
yöntem, sadece düşük maliyetli değil; aynı zamanda ciddi sağlık riskleri de
barındırıyor.
Özellikle bisfenol-A (BPA) ve onun yerine kullanılan
bisfenol-S (BPS) gibi kimyasallar, endokrin sistemini etkileyerek kalp
hastalıkları, hormonal bozukluklar, kısırlık ve bazı kanser türleriyle
ilişkilendiriliyor.
Avrupa Birliği, BPS’yi gıda ambalajlarında yasakladı. ABD’nin Kaliforniya eyaleti ise bu kimyasalı üreme sağlığına zararlı olarak sınıflandırdı. 2024 yılında Çevre Sağlığı Merkezi tarafından gerçekleştirilen bir araştırmada, büyük zincir mağazalardan toplanan 32 fiş incelendi ve sonuçların endişe verici boyutlara ulaştığı belirlendi.
Sadece 10 saniyelik
temas, Kaliforniya yasalarına göre sağlık uyarısı gerektirecek miktarda
kimyasal geçişine yol açıyor.
GÖRÜNMEYEN TEHDİT: MİKROPLASTİKLER
Termal fişlerdeki tehlike yalnızca kimyasallarla sınırlı
değil. Fişlerin üzerindeki plastik kaplama zamanla parçalanarak mikro ve nano
plastiklere dönüşebiliyor. Bu parçacıklar, bilim insanları tarafından beyin,
damarlar ve sindirim sistemi dahil olmak üzere birçok dokuda tespit edildi.
Uzun vadede bu maddelerin kronik iltihaplanmadan kansere, kalp hastalıklarından
doğurganlık sorunlarına kadar pek çok sağlık sorunu yaratabileceği öngörülüyor.
ÇÖZÜM DİJİTAL FİŞE GEÇİŞ VE KÜRESEL EYLEM
Prof. Dr. Trasande’ye göre, bu riskler karşısında bireysel
önlemler büyük önem taşıyor. Plastik içeren fişlerden uzak durmak ve
alışverişlerde e-fiş, SMS ya da e-posta gibi dijital alternatifleri tercih
etmek, maruziyeti önemli ölçüde azaltabiliyor. Ancak asıl çözümün küresel
ölçekte plastik üretiminin sınırlanmasında yattığını vurgulayan uzman, plastik
kullanımının kontrol altına alınması gerektiğini belirtiyor.
Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın verilerine göre, eğer
üretim hızında bir değişiklik olmazsa, küresel plastik üretimi 2060 yılına
kadar üç katına çıkacak. Bu gidişatı durdurmak adına, Birleşmiş Milletler’in
küresel bir plastik anlaşması için yeniden müzakere masasına oturması
bekleniyor.