ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü öğrencileri artan fiyatları protesto etti
ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü öğrencileri, okul rektörlüğü tarafından açıklanan yeni dönem öğrenim ve yurt ücretlerini protesto etti.
Ortadoğu Teknik Üniversitesi Kuzey Kıbrıs Kampüsü, eğitim ve barınma ücretlerindeki fahiş fiyat artışına karşı tutum alan öğrencilerin protestosuna sahne oldu. Ulaşım, yemek ve barınma gibi temel ihtiyaçlar konusunda da mağduriyetlerini dile getiren öğenciler, okul yönetiminden bu mağduriyetlerinin en kısa sürede giderilmesi ve akademik kalitenin korunması için acil önlemler alınması çağrısında bulundu.
Okuldaki sorunlara ilişkin günü kurtaracak geçici çözümler değil, yapısal sorunlara ilişkin yapıcı çözümler üretilmesini ve bu sorunların çözülmesi için de okul yönetiminin öğrencilerle birlikte çalışmasını talep eden öğrenciler, düzenledikleri protestoda anayasal hakları olan protesto hakkını barışçıl amaçlarla kullandıklarını, 'yıkıcı' bir üslup benimsemediklerini aksine meseleye çözüm odaklı yaklaştıklarını ifade ettiler.
"MÜŞTERİ DEĞİL ÖĞRENCİ"
Okul yönetiminin öğrencileri, üzerinden kâr elde edebilecek müşteriler olarak değil birer ODTÜ öğrencisi olarak görmesi gerektiğini belirten öğrenciler, yarı özel statülü bir okul konumuna sahip olmasına rağmen okulun, tüm maliyetlerini öğrencilerinin sırtına bindirmesinin haksızlık olacağını dile getirdi.
Öğrenciler hâlihazırda birçok maddi güçlükle mücadele ettiklerini, yapılan fahiş zamlar karşında ezileceklerini ve bu ücretleri karşılayamayacaklarından ötürü birçok öğrencinin okulu bırakmak zorunda kalma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını sesli bir şekilde dile getirdiler.
Öğrenciler, protesto gösterisi sırasında okul yönetimine şu bildiriyle seslendiler:
“Değerli arkadaşlar,
Bugün burada ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü öğrencileri olarak, sesimizi duyurmak için toplanmış bulunuyoruz.
Okulumuzda yaşadığımız ve yaşamakta olduğumuz süreçlere baktığımızda hem akademik anlamda hem mali anlamda hem de okulumuzun bir üniversiteden beklenen faaliyetler anlamında okulumuza büyük umutlarla gelen öğrencilerimizin beklentilerini karşılamaktan hatta bir üniversitenin en temel sunduğu hizmetleri bile vermekten uzak olması, bugün bizleri burada bu durumu protesto etmek mecburiyetinde bırakmıştır.
Bizler burada sesimizi yükseltirken yıkıcı bir üslup benimsemiyoruz. Tam tersine okulumuzun sorunlarına yapıcı çözümler üretmek, bu yolla da bizlerin mağduriyetinin giderilmesinin sağlanmasını amaçlıyoruz. Bu noktada öğrenciler olarak elimizi taşın altına koymaya hazırız. Ancak haklarımızdan da taviz verecek değiliz! Bizler yönetimden günü kurtaracak söylem ve politikalar değil, uzun vadede de okulumuzdaki sorunların ortadan kalkmasını sağlayacak kalıcı ve yapısal çözümler istiyoruz.
Bu istek, bizlerin en doğal hakkıdır.
Bugün okulumuzda bizler yani öğrenciler, ekonomik krizin yıkıcı etkileri ve artan fiyatlar karşısında adeta eziliyoruz. Okulumuzdaki işletmeler, bizlerin yani öğrencilerin yararına çalışan ve kamu hizmeti sunan işletmeleri olarak değil, sadece kar odaklı çalışan işletmeler olduğu müddetçe, sağlık hizmetleri yetersiz kaldığı sürece, öğrenciler; akademik binalar ve yurtlar başta olmak üzere her alanda temel ihtiyaçlarını karşılamaktan yoksun bırakıldığı müddetçe okulumuz gün be gün zarar görmeye, gün be gün kan kaybetmeye devam edecektir.
Bu noktada bizler;
Okulumuzun akademik kalitesinin düşmesi tehlikesine karşı etkin önlemler alınmasını, akademik kaliteyi etkilemesi muhtemel kararlardan vazgeçilmesi, orta gelirli bir aileye mensup bir öğrencinin dahi karşılaması oldukça güç olan yurt ve öğrenim ücretleri zamlarının geri çekilmesini, ulaşım ve yemek gibi konularda öğrencilerin yüksek maliyetlerle karşı karşıya bırakılmasına son verilmesini, okulumuzun sorunlarına ilişkin okul yönetiminin kapsamlı bir şekilde bizleri bilgilendirmesini, bir üniversitenin öğrencisine vermeyi taahüt ettiği imkanların verilmesini, gerekirse okulumuzun sorunlarının çözülmesi adına okul yönetimi ile öğrencilerin koordineli olarak çalışılmasını talep ediyoruz.
Bu taleplerimizin karşılanması, okulumuzun sorunlarının çözülmesi için, öğrencilere okulumuzun durumunun yönetim tarafından şeffaflıkla anlatılması ve öğrencilerin dinlenerek ortak akıl yoluyla kampüs sorunlarının çözülmesi için yönetimle birlikte karar alma süreçlerinde yer alması bizim bütün sorunlar için sunduğumuz açık bir reçetedir.
Unutulmasın ki bugün burada bizler, protesto yapmış olmak için protesto yapmıyoruz. Bizim tek amacımız, büyük umutlarla geldiğimiz okulumuzun sorunlarının giderilmesi, bizlere yani öğrencilere daha iyi eğitim şartları sağlanması, hiçbir arkadaşımızın yatağa aç girmemesi, barınma sorunu yaşamaması, öğrenimini etkileyecek maddi olumsuzluklarla karşı karşıya kalmamasıdır.
Bunun yanında her fırsatta ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsünü ODTÜnün değerli bir bileşeni olarak vurgulayan ODTÜ yönetimini, bu vurguyla bağdaşacak şekilde Kuzey Kıbrıs Kampüsünün sorunlarını çözme konusunda "bizim sorumluluğumuz değil" anlayışından sıyrılarak hareket etmeye davet ediyoruz.
Zaman kampüsümüze özel
üniversite zaman zaman da devlet üniversitesi muamelesi yapılsa da günün
sonunda ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü, her ne kadar özel statülü de olsa bir devlet
üniversitesidir ve bir devlet üniversitesinin üzerine düşen sorumlulukları
yerine getirerek, bizlerin de maddi durumumuzu dikkate alarak hareket etmesi
gerekir. Bu sorumlulukların yerine getirilmesi için de okul gelirlerinin yalnızca
ve yalnızca öğrenciden elde edilecek gelirlerle değil, çeşitli yollarla yaratılacak
ek gelirlerle oluşturulması gerekmektedir. Okulumuzu maddi külfetinin neredeyse
tamamını öğrencinin karşılamasını beklemek "özel statülü devlet üniversitesi" sıfatıyla bağdaşmamaktadır.
Unutulmasın ki ODTÜ KKK öğrencisi
müşteri değildir.
Bu okul bizlerin, yani öğrencilerindir.”
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke