Boğaziçi Üniversitesi’nde yıllardır süren rektörlük krizine karşı akademisyenlerin mücadelesi sürerken, Bilgisayar Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Cem Say, rektörlük için adaylığını açıkladı. Sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, diğer öğretim üyelerini de aday olmaya davet eden Say konuya ilişkin Cumhuriyet'e konuştu. Say, “Üniversiteyi mevcut rektörden daha iyi yönetebileceğimizden kuşkum yok” ifadelerini kullandı. Cem Say’ın bu çıkışı, Boğaziçi’nde Melih Bulu ile başlayan, Naci İnci ile devam eden ve seçim ilkesinin rafa kaldırıldığı atama sürecine karşı yeni bir adım olarak görüldü. Say, paylaşımında, “Rektörlük için başvurular başladı. Üniversitemiz içinden bu makama layık çok sayıda kişi var. Aday olun” çağrısında bulundu.
Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Cem Say, resmi süreci başlatarak rektörlük için başvurusunu yaptı. Say, “Yapılması gereken şeyleri yapıp gerekli belgeleri yükledim, tıkladım. Böylece adalet başvurumu yapmış oldum” dedi. Adaylığının temel motivasyonunu ise şöyle açıkladı: “Boğaziçi Üniversitesi'nin hali malum. Türkiye'de Boğaziçi’nden nefret etmeyen herkes, bu üniversiteyi şimdiki yönetimden daha iyi yönetebilir. Bu yıkım sürecini durdurmaya katkım olur umuduyla aday oldum.”
‘ADAY OLMAMI ENGELLEMEK İÇİN HUKUKSUZ CEZA VERİLDİ’
Say, adaylık süreciyle eş zamanlı olarak kendisine aylar önce verilmiş fakat yeni tebliğ edilen bir disiplin cezasına dikkat çekti. Say, “Hukukçuların da belirttiği üzere tamamen hukuksuz bir şekilde disiplin cezası verilmiş. Bu ceza, üç yıl boyunca herhangi bir idari göreve gelinmesini engelliyor. Yani rektörlüğe aday olmamı engellemek için yapılmış açık bir hamle” dedi.
Say, “Bu ceza aylarca bekletilip tam başvuru sürecinde tebliğ edildi. Yürütmeyi durdurmak için mahkemeye başvurmamı geciktirmek istediler sanıyorum. Ama daha önce de hukuksuz görevden almaları mahkemeden döndü, yine döneceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.
'BENİM GİBİ ÜÇ AKADEMİSYENE DAHA BENZER CEZALAR VERİLDİ'
Cem Say, yalnızca kendisinin değil, daha önce de güvenoyu almış dört öğretim üyesinin benzer uygulamalara maruz kaldığını belirterek şöyle konuştu: “Benim gibi üç kişiye daha üniversitenin yönetimi tarafından uyduruk gerekçelerle ‘yöneticilik yapamaz’ yaptırımı verilmiş. Bu kişiler doğrudan rektörlük sürecinden dışlanmak isteniyor.”
'ÖĞRENCİNİN MEZUNİYET HAKKI İPTAL EDİLİYOR'
Say, Boğaziçi'nde sadece akademik kadrolara değil, öğrencilere de yönelik sistematik baskı uygulandığını şu sözlerle belirtti: “Toplu mezuniyet töreni bile iptal edildi. Öğrenciler başka törenlerde pankart açtıysa, güvenlik kameralarından kare kare incelenip, o öğrencinin mezuniyet sonrası yüksek lisansa kabulü iptal ediliyor. Akademik tarihimizde ilk defa böyle bir şey oluyor.” Say, “Geçtiğimiz yıl tez süreçlerinde görev yapan, bu alanda deneyimli hocalar görevden alındı. Yerlerine üniversiteye yeni gelmiş, çoğu tez bile yaptırmamış isimler getirildi. Şimdi nedenini görüyoruz: Öğrenciye kamera kaydıyla ceza verecek kurulları oluşturmak içinmiş” diye konuştu.
'BU KURUMU HEP BİRLİKTE SAVUNMALIYIZ'
Boğaziçi'nde yaşanan skandallara karşı herkesi sorumluluk almaya çağıran Say, “Ben elbette iyi bir rektör olacağıma inanıyorum ama mesele bu değil. Türkiye’deki tüm profesörlere sesleniyorum: Lütfen aday olun. Bu kurum hepimizin ve bu yıkıma seyirci kalamayız” diyerek sözlerini noktaladı.