Saltanat 103 yıl önce kaldırıldı: Egemenlik ulusa geçti

Saltanat 103 yıl önce kaldırıldı: Egemenlik ulusa geçti

1.11.2025 11:21:00
Güncellenme:
Saltanat 103 yıl önce kaldırıldı: Egemenlik ulusa geçti

103 yıl önce saltanatın kaldırılışı, 97 yıl önce de Harf Devrimi'yle önemli bir eşik aşıldı.

Milli Mücadele’nin Cumhuriyetle taçlanmasının en kritik eşiklerinden birisi, bundan 103 yıl önce aşıldı. TBMM’nin 1 Kasım 1922 tarihli ve 308 numaralı kararı ile saltanat kaldırıldı. Böylece egemenliğin ulusa geçmesi açısından kritik bir adım atıldı. Yasa sonrası Padişah Vahdettin, “yaşamına ve özgürlüğüne tehdit” olduğunu gerekçe göstererek İngiliz zırhlısı HMS Malaya ile İngiltere’ye sığındı. Bu karardan altı yıl sonra 1 Kasım 1928’de yapılan Harf Devrimi ile de “muasır medeniyet seviyesine” ulaşma hedefi için başka bir önemli eşik aşıldı.

‘İKİ TÜRKİYE’DEN FAZLASI…’

Cumhuriyet’e konuşan ve saltanatın Osmanlı İmparatorluğunun son yüzyılındaki önceliklerine dikkat çeken Tarihçi Dr. Çiğdem Bayraktar Ör, “Sultan Abdülhamid tahta çıkarken ‘itibardan tasarruf olmaz’ anlayışıyla yapılan saltanat kayığına binmişti. Ancak halk sefalet içerisindeydi. Öte yandan ünlü 93 Harbi’nde Rusların sadece torpidolarla Osmanlı’yı sarsması bile ‘bahriye’ namına iyileştirmeyi getirmedi” dedi. Abdülhamit’in süslü kayıklarla gezerken zaten çok zayıf olan donanmayı tersanede çürümeye bıraktığının altını çizen Bayraktar Ör, “Saltanat işte tam olarak buydu: Kendisini süsler, halkın geleceğini böylece çürümeye bırakır. Sonuçta, sadece Abdülhamid iktidarında 1 milyon 592 bin 806 kilometrekare toprak kaybedildi. Yani bugünkü Türkiye’den iki taneden fazlasını. İngiliz gemisiyle kaçan Vahdettin’e sözü getirmeye gerek bile yok” ifadelerini kullandı.

Image

Çiğdem Bayraktar Ör

'HALK EGEMENLİĞİNİ İNŞA ETMEK İÇİN’

Günümüzde kimilerinin saltanat özleminin kendi içinde tutarlı olduğunu vurgulayan Bayraktar Ör, “Çünkü saltanat, ulusumuzun haklarını ve çıkarlarını korumaya çalışmadığı, sadece bir hanedanın keyfi uygulama ve kararlarına dayandırıldığı için kaldırıldı. Ülkenin kaderini tek başına bir padişahın belirlememesi gerektiği için. Çağdışı bir yönetim tarzından uygarlığa geçilmesinin zorunluluğu için; kara parçasıyla, deniziyle, yakınıyla, uzağıyla her yerini vatan bilen ve ona göre iktidar kuran ‘halk egemenliğini’ inşa etmek için” dedi. 

“CUMHUR’UN İKTİDARI BAŞLADI”

Saltanatın kaldırılmasıyla Ulu Önder Atatürk sayesinde “cumhur”un iktidarının başladığını belirten Bayraktar Ör, sözlerine şöyle devam etti: Bundan böyle, unutulan Türk kimliğinin Türkçe üzerinden anımsatılması gerekiyordu. Siyasi otoritenin hanedandan ulusa geçmesiyle dünden yarına kurulacak köprüde Dil Devrimi son derece önemli bir hamledir. Uluslar ancak kimliklerinin farkında olurlarsa irade gösterebilir. Harf Devrimi bu yeni egemenliğin toplumsal temelde içselleştirilmesini sağladı. Asırlardır süren saltanatın devrilmesiyle toplumun her alanında başgösteren değişimin benliklere nüfuz edebilmesinde yeni bir kültürel dile gereksinim vardı. Ulus bilinci ancak kendi dilini yabancı etkilerden yalıtarak yeniden oluşturulabilirdi. Saltanatın yıkılması gibi dildeki asırlık atalet de böylece ortadan kaldırılmaya çalışıldı. Çünkü dil düşüncenin başladığı yerdir.”