Ege bölgesinde iklim krizi nedeniyle yaşanan kuraklık, Devlet Su İşleri’nin (DSİ) yanlış politikaları, termik santraller ve maden ocaklarının varlığıyla daha da derinleşiyor. Yerel yönetimler su krizini aşmak için çeşitli yöntemler denese de kesintiler olmaya başladı. Doluluk oranı yüzde 20'nin altında olan çoğu baraj, termik santraller, maden ocakları, endüstriyel tarım gibi faaliyetlerin yüksek olduğu bölgelerde bulunurken buralara verilen soğutma suları tartışma konusu oldu.
“SU KITLIĞININ NEDENİ İNSANİ TÜKETİM DEĞİL”
Çeşme ve Foça’da su kesintileri olurken Aliağa’daki yüzde 58,50 doluluk oranına sahip Güzelhisar barajının suyu sadece Petkim’e veriliyor. Egeçep Sözcüsü Arif Ali Cangı, “Su Tahsisleri Hakkındaki Yönetmeliği”ni hatırlatarak, “Yönetmeliğe göre suyun kullanımında öncelikle içme ve kullanma ihtiyacını karşılamalıdır. Önce insani ihtiyaçların karşılanması gerekiyor. Ancak uygulamada bu öncelik sıralamasına dikkat edilmeden, 3. sırada yer alan enerji ve sanayiye sular tahsis ediliyor. Örneğin; Güzelhisar barajı Petkim'e tahsis edilmiş, Petkim rica minnetle İZSU’ya su veriyor. Böyle bir şey olabilir mi? Bunu bütüncül olarak ele aldığımızda kullanımdan doğan su kıtlığının nedeni insani tüketim değildir. Madencilik ve enerji üretimi ile endüstriyel tarım ve hayvancılığın kullandığı tüketimin yanında insani tüketimin miktarı çok azdır” dedi.
“DİBİ DELİK BARAJDAN GELMEYEN SUYUN PARASINI ÖDÜYORUZ”
İzmir’in su sorununu çözecek olan Çamlı Barajı Projesi’ni de TÜPRAG’a ait Efemçukuru Altın Madeni nedeniyle yapılamadığını aktaran Cangı, “Bu baraja su toplayacak derelerin mutlak alanı içinde Efemçukuru Altın Madeni var. Maden tüm itirazlarımıza rağmen 1 Haziran 2011 tarihinden bu yana çalışmaya devam ediyor. Maden işletmesine karşı yürütülen davalarda maden işletmesi lehine düzenlenen raporlarda dahi bu madenin yapılırsa Çamlı Barajı'nı kirleteceği bilimsel tespiti yapıldı. Devamında ‘ancak Çamlı Barajının yatırım programından çıkartıldığı’ belirtildi. Altın Madeni işletmesi ve Çamlı Barajı iki yaman çelişkidir, birisi varsa diğerine izin verilemez. Nitekim e-çed'de 4 Nisan 2024 tarihinde ‘Çamlı Barajı Projesi’nin ÇED Raporu’nun nihai kabul edildiği’ duyurulmuştu. Bu durumda 15 Nisan 2024 günü itibariyle itirazlar alındı. Bu aşamadan sonra Bakanlık tarafından ya ÇED olumlu ya da ÇED olumsuz kararı verilmesi gerekiyordu. Hiç bir karar verilemedi. Zira Çamlı barajına İzmir'in ihtiyacı var o yüzden olumsuz karar verilemiyor. Altın madeni işlediği sürece baraja izin verilemeyeceğinden olumlu karar da verilemiyor. Çamlı barajı 200-300 bin kişinin içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılayacağı çok ekonomik bir baraj olacağını bildirmişti. Çamlı barajı yerine Gördes barajından su getirilmeye çalışılıyor. Dibi delik barajdan İzmirliler alamadıkları suyun parasını ödüyor” ifadelerini kullandı. /İZMİR