Sanık avukatı Yurtçiçek: ‘En sağlıklısı sizin çekilmenizdir’
Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davasında Mahkeme Başkanı’na çekilme çağrıları sürüyor. Bu kapsamda sanık avukatlarından Sidar Yurtçiçek, ABK soruşturmasında görev alan polislerden eski KOM Müdür Yardımcısı Şevket Demircan’ın “Mahkeme Başkanı’yla konuşması” iddialarını gündeme getirerek, “En sağlıklısı, sizin ve heyetinizin bu davadan kendi rızanızla çekilmenizdir” dedi. Yurtçiçek, Adalet Bakanı’na seslenerek; “Bu davada çok büyük usulsüzlükler vardı. Müdahale edilmezse siyasilere kumpas kurulmasının yolu açılır” ifadelerini kullandı.
Ayhan Bora Kaplan suç örgütü soruşturması kapsamında 18’si tutuklu 61 sanığın yargılanmasına Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü’nde görülmeye dün de devam edildi.
MAHKEMEDE ‘DİLEKÇE TRAFİĞİ’
Duruşma öncesinde itirafçı olmak için dilekçe veren ama Mahkeme Başkanı’nca salonda ifşa edilmesiyle Ayhan Bora Kaplan tarafından tehdit edilen sanık Fethi Koyuncu hakkında yeni bir gelişme yaşandı. Koyuncu, önceki celsede Mahkeme Başkanı’na bir dilekçe daha sunduğu öğrenildi. Koyuncu’nun dilekçesinde; kendilerine kumpas kuran polisleri tuzağa düşürmek için yazdığını ve Kaplan’ın kendisini tehdit etmediğini bildirdiği ileri sürüldü.
‘POLİSLER USULSÜZLÜĞÜ GÖSTERDİ’
Davanın dünkü duruşmasında Koyuncu’nun savukatı Uğur Ulutaş konuştu. Ulutaş, “Emir-talimat ilişkisini destekleyecek hiçbir somut delil yok” diyerek, Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi’de soruşturmayı yapan polislere yönelik davanın bu davanın usulsüz olduğunu gösterdiğini savundu.
‘DOĞAN MADDE BAĞIMLISIYDI’
Avukat Ulutaş’ın ardından mahkemede sanık Barış Kurt tarafınca mahkemeye dinlenmesi için talepte bulunulan tanıklar konuştu. İddia edilen suç örgütü tarafından kaçırılıp Akman Plaza’ya götürülerek, kerpetenle dişlerinin söküldüğünü iddia eden şikâyetçi Erkan Doğan’a yönelik tanık olarak AKP Samsun Milletvekili Aday Adayı Sultan Seyhan dinlendi. Seyhan, “Ben uzun yıllar Samsun’da ruh sağlığı hastanesinde müdürlük yaptım, daha sonra gençlik spor il müdürlüğüne geçtim. Erkan Doğan da Samsunlu, maçlarda ve spor müdürlüğü özel kalemde görüyordum. Bana madde bağımlısı olduğu, bu konuda yardımcı olmam istendi. Ben de Numune Hastanesi’ndeki başhekim arkadaşımı aradım. Ama o gitmemiş” dedi.
‘YANINDA POLİSLER VARDI’
Olay günü İzmir’den milletvekili aday adayı olan bir arkadaşıyla, başka bir arkadaşının Akman Plaza’daki ofisinde misafir olduğunu belirten Seyhan, “Ofiste otururken sesler geliyordu. İlk etapta önemsemedik ama sürünce bakma ihtiyacı hissettik. 2 tane polisle birlikte Erkan Doğan’ı gördük. ‘Beni bırakın, beni salın’ diye bağırıyordu. Beni görünce ‘Başkanım’ dedi. Polisler var diye telaşlı bir hali vardı” ifadelerini kullandı.
‘AĞIZI KAN İÇİNDE DEĞİLDİ’
Tanık Seyhan’a sanık Kurt’un avukatlarının Doğan’ın o haldeki durumunu sorması üzerine şu yanıtı verdi:
“Ben ruh sağlığında çalıştım. Doktor değilim ama bu gibi yerlerde uzun süre çalışınca insanların durumunu görünce anlayabiliyorsunuz. Doğan’ın görüntüsü madde bağımlısı bir kişinin görüntüsüydü. Bakın, yaşlı bir insan takma dişlerini çıkardığında dudağı düşer. Doğan’da böyle bir durum yoktu. Ağızı kan içinde değildi.”
HEYETE ‘SORU SORMAMA’ TEPKİSİ
Sanık Kurt’un avukatı Doç. Dr. S. Sinan Kocaoğlu ise “Erkan Doğan’ın müfteri olduğunu ortaya koyduk” dedi. Kocaoğlu, savcı ve heyetin tanığa hiçbir soru sormamasına tepki göstererek, “Ben tutanakları okuyunca Doğan burada konuşurken soru soruyorsunuz. Şimdi niye bir şey sormuyorsunuz?” ifadelerine karşın Mahkeme Başkanı, “Soru sorun avukat bey. Beyan almıyoruz, yorum yapamazsınız. Bırakın hâkimliği de biz yapalım” uyarısında bulunarak, avukat Kocaoğlu’nun mikrofonunu kapattı.
SANIK TARAFI BİLİRKİŞİ RAPORU SUNDU
Tanık Seyhan’ın ardından sanık Kurt’un avukatı Nazmi Kobal, dava dosyasındaki HTS kayıtlarına ilişkin “ek uzman mütalaası” sundu ve mütalaayı hazırlayan kriminal inceleme uzmanı Sinan Yakut tanık olarak dinlendi. Yakut, dosyada yer alan bilirkişi raporunda hatalar ve yanlışlıklar olduğunu savundu. Av. Kocaoğlu, tanık Yakup’a “Resmi bilirkişi raporunun eksik, olmayan HTS verilerinin rapora eklendiğini gösterdik, değil mi?” diye sordu. Yakup’un “Yorum yapmayayım ben. Sadece raporda eksiklikler vardı. Yanlış hazırlanmış” yanıtı üzerine Kocaoğlu; “Sayın başkan delil yok diyordunuz. Alın size yeni delil” dedi.
‘ÖRGÜT EVİ, ÇANGA’NIN EVİ’
Sanık Mahmut Gökhan Çanga’nın avukatı Ela Leyla Umur, örgüt tarafından öldürüldüğü iddia edilen Semih Arslan’ın intihar ettiğini savundu. İddianamede “örgüt evi olarak geçen yerin” aslında müvekkilinin evi olduğunu belirten Umur, söz konusu eve ilişkin fotoğrafları tepegözle salonda gösterdi. Fotoğrafta evin balkonundaki korkuluklardan parmak izi alındığına ilişkin bulgular olduğunu, savcının bu parmak izlerini dosyaya eklemediğini ileri sürdü. Avukat Umur, Semih Arslan’ın intihar ettiğine ilişkin İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’ndan bilirkişi raporu aldığını belirterek, mahkemeye sundu.
‘İYİ Kİ MHP’YE DÜŞMANLARDI’
Sanık Deniz Urcan avukatı Sidar Yurtçiçek ise davada usulsüzlük olduğunu iddia ederek, “Bu soruşturma savcısı Mustafa Kaya’nın oyunudur. Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanan polislerle iş çevirdi. İyi ki bu polisler MHP düşmanıydı. Şevket Demircan (tutuklu komiser yardımcısı) MHP düşmanıydı ki, bunlar ortaya çıktı. Söz konusu mahkemeden konuşulan her şey bizim dosyamızla ilgilidir. Bu nedenle bu iki davanın birleştirilmesi önemlidir” dedi.
‘YARGININ FETÖ’DEN TEMİZLENDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORDUK’
“Bu yaşadıklarımızın 15 Temmuz öncesinde kaldığını sanıyorduk. Yargımızın FETÖ’den temizlendiğini düşünüyorduk. Şu yaşadıklarımıza bakın! Her gün daha da kötüye gidiyoruz” diyen Yurtçiçek, “Davanız bir kırılma noktası olacaktır. Dosya bu gidişle kapanırsa, 17/25 Aralık davasını tekrar açarsınız. O dosyanın tapeleri de savcılık eliyle yok edilmişti. Burandan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a sesleniyoruz. Bu davada çok büyük usulsüzlükler vardı. Müdahale edilmezse siyasilere kumpas kurulmasının yolu açılır” ifadelerini kullandı.
‘BURADA KAHRAMANLAR YARGILANIYOR’
Ankara 13. Asliye Ceza’da yargılanan polislerin yasasızlık yaptığını savunan Yurtçiçek, “Bu müdürler ve komiserler kanunsuzlukları görev aşkıyla mı yaptı? Bu motivasyonun nedenini bilmeliyiz. Bu nedeni bilmek için 15 Temmuz’a gitmeliyiz. Bunun nedeni o fotoğraf (Kaplan’ın TRT önünde silahla çekildiği fotoğrafı). TRT’yi ellerinde tutamamaları işlerini bozdu. Burada kahramanlar yargılanıyor” ifadelerini kullandı.
YURTÇİÇEK DE ‘ÇEKİLME’ ÇAĞRISINDA BULUNDU
Yurtçiçek, Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nce yargılanan şube müdür yardımcısı Şevket Demircan’ın Mahkeme Başkanı’yla konuştuğunu iddialarına değindi. Yurtçiçek de Mahkeme Başkanı ve heyetini davadan çekilmeye davet ederek, şunları söyledi: “Bunlar doğru değilse Demircan hakkında suç duyurusunda bulundunuz mu? Demircan mahkemede sıralı amirlerini sıralarken sizin de adınızı söylüyor. Bir mahkeme başkanının sıralı amir olmadığını biliyoruz. Başkanım Demircan sizi tehdit mi ediyor? Kanaatimce sizi tehdit ediyor. Bu davanın gidişatı için en sağlıklısı, sizin ve heyetinizin bu davadan çekilmesidir.” Mahkeme Başkanı, duruşmayı bugüne erteledi.
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev