Boğaziçi Üniversitesi’nde, Sosyal Doku Vakfı Başkanı Nureddin Yıldız’ın Boğaziçi Üniversitesi İslam Araştırmaları Kulübü’nün davetlisi olarak okulda konferans vereceğinin duyurulması üzerine protesto çağrısı yapmıştı.
Bu çağrının ardından öğrenciler akşam saatlerinde Kuzey Kampüs’te yürüyüş düzenledi. Ancak yürüyüş, özel güvenlik ve çevik kuvvet ekipleri tarafından engellendi. Kampüs içinde ablukaya alınan öğrencilerle birlikte haber takibi yapan T24 muhabiri Can Öztürk de polis ablukasına alındı.
ÖĞRENCİLERDEN BİRİ TAHLİYE EDİLDİ
Ardından ters kelepçeyle gözaltına alınan 97 öğrenci, sağlık kontrolü sonrası polis aracına bindirilerek karakola götürüldü. Gözaltına alınan 97 öğrenciden 6’sı tutuklanmıştı. Tutuklanan 6 öğrenciden 1'i savcının resen kararıyla tahliye edildi.
Süreçle ilgili Cumhuriyet’e konuşan Avukatın Sesi İnisiyatifi (ASİ) üyesi Remzi Dokuzoğlu, tahliyenin ardından iddianamenin hızla düzenlendiğini ve dosyanın 69. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderildiğini aktardı.
"DOSYADA ŞİDDET DELİLİ YOK, SADECE ORADA OLDUKLARI İÇİN YARGILANIYORLAR"
Remzi Dokuzoğlu, öğrencilerin cezalandırılması talebinin iki ayrı suçlama üzerinden yapıldığını belirtti:
“15 öğrenci hakkında 2911 sayılı Kanun’un 32. maddesi kapsamında ‘kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen dağılmamak’ ve Türk Ceza Kanunu 265. maddeye göre ‘görevi yaptırmamak için direnme’ suçlamaları yöneltiliyor.”
Dokuzoğlu, dosyada öğrencilerin polisle fiziksel bir temasa girdiğine dair herhangi bir delilin bulunmadığını vurguladı.
Dokuzoğlu, “Sadece görüntülerden kimlik tespiti yapılmış. Polise mukavemet ettiklerine ya da herhangi bir şiddet eylemine katıldıklarına dair hiçbir kanıt yok. Bu çocuklar yalnızca orada bulundukları için cezalandırılıyor" dedi.
“AMAÇ GÖZDAĞI, YILDIRMAK İSTİYORLAR
Hukuki sürecin alışılmadık bir hızla ilerlediğini söyleyen Dokuzoğlu, savcılığın bir gün içinde iddianame hazırladığını belirtti. Mahkemenin ise dosyayı henüz incelemediğini ancak 15 günlük yasal süre içinde tarih belirlemesinin beklendiğini söyledi.
Süreci politik bir baskı olarak değerlendiren Dokuzoğlu, şöyle devam etti:
“Yargı şu an cezalandırma amacıyla kullanılıyor. Kalabalık içinden tespit edebildikleri birkaç öğrenciyi alıp hem onları hem de çevrelerini sindirmeye çalışıyorlar.”
T24 MUHABİRİ DE GÖZALTINA ALINMIŞTI
13 Mayıs’taki protesto sırasında kampüs içinde haber takibi yapan T24 muhabiri Can Öztürk de polis tarafından ters kelepçeyle gözaltına alınmıştı. Öztürk’ün basın kartı parçalanmış, boğazı sıkılmış ve sağlık kontrolünün ardından karakola götürülmüştü. Öztürk, daha sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
BOĞAZİÇİ TOPU TACA ATTI
Boğaziçi Üniversitesi’nde 2024 yılında yapılan “Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Merkezi Sınavı” sürecinde usülsüzlük yapıldığına ilişkin iddialar gündemde yerini korurken İzmir Milletvekili Yüksel Taşkın’ın soru önergesine Milli Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu (YÖK) aracılığıyla verilen yanıtlar, terfi süreçlerine ilişkin tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Resmi yanıta göre, yazılı sınavda ilk beşe giren dört aday sözlü mülakatta elenirken, yazılıda 11. sırada yer alan bir aday mülakat sonucu birinciliğe yükseldi. Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü bu durumu, “sözlü sınav performansının daha iyi olması” gerekçesiyle savundu. Üniversite, mülakatların sesli ve görüntülü olarak kayda alındığını kabul etti. Ancak Kişisel Verileri Koruma Kanunu (KVKK) gerekçesiyle bu kayıtların kamuoyuyla paylaşılmasının mümkün olmadığı önergeye verilen yanıtta ifade edildi. Bu durum, “şeffaflık” tartışmalarını daha da büyüttü.
SİYASİ DENETİM YOK
Önergeye verilen yanıtta, mülakat komisyonlarının tarafsızlığını sağlamak için herhangi bir siyasi bağlantı denetimi yapılmadığı, komisyon üyelerinin yalnızca mevzuatta belirtilen unvan ve liyakat esaslarına göre belirlendiği belirtildi.
Öte yandan önergede 2024 yılında güvenlik vardiya amirinin bir kadın çalışanı taciz ettiği ve ardından görevden alındığı ileri sürüldü. Önergeye verilen yanıtta taciz iddiasının üniversite yönetimi tarafından soruşturulmadığı ve üniversitenin de “Bilgimiz yok” yanıtını verdiği vurgulandı.