Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’sünde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler tezli yüksek lisans programı öğrencisi Abdullah Esin(27), X platformundaki paylaşımları gerekçe gösterilerek “halkı suç işlemeye tahrik” suçlamasıyla 8 Eylül’de gözaltına alınmış ve 9 Eylül’de tutuklanmıştı. Silivri’de tutuklu bulunan Esin’in yüksek lisans tezi teslimi için önce kendisinin gelmesi zorunlu tutuldu. Başvuru, avukatının “özel yetkili vekaletnamesi olmadığı’ gerekçesiyle kabul edilmedi. Sonrasında avukatı tarafından özel yetkili vekaletname ibraz edilerek başvuru yapıldı. Alınan tez için bu kez de aynı günde tamamlanması mümkün olmayan ve başka tezlerde düzeltme istenmeyen gerekçelerle geniş kapsamlı revize talebinde bulunuldu.
‘ZORUNLU OLMAYAN TALEPTE BULUNULDU’
Esin’in tezini tamamladığını ve savunmasının oy birliği ile geçtiğini belirten Esin’in avukatı Handenur Dayıca, “İlk olarak yüksek lisans tezini vekaletnamemi de ibraz ederek 24 Eylül tarihinde Sosyal Bilimler Enstitüsü’ne götürdüm ancak okul bugüne kadar öğrencinin bizzat teslimini aramazken vekaletnamede “tez teslim etme” yetkisi olmamasını bahane göstererek tezi teslim almadı” dedi. 24 Eylül tarihinde yapılan bu başvuruda, daha önce tez tesliminde öğrencinin getirmesi zorunluluğu olmamasına karşın böyle bir uygulamaya maruz kaldıklarını anlatan Av. Dayıca, “Bu hususta hem eğitim öğretim hakkının engellenmesi hem görevi ihmal suçlarından gerekli cezai ve idari soruşturmaların yapılmadı için başvuruda bulunacağız. Bir gün sonra çok geniş kapsamlı bir özel yetkili vekaletname alarak yine teslim için gittiğimde bu kez tezin içeriğiyle ilgili bahaneler öne sürerek iş yokuşa sürüldü ve tez teslim alınmadı” ifadelerini kullandı.
‘HERKESİN SORUMLULUĞU OLACAK’
Eğitim hakkı ihlalinin oluşmaması için hem sorgu hem de tutukluluk aşamasında itirazlarda bulunduklarını belirten Av. Dayıca, sözlerine şöyle devam etti: Buna rağmen Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası insan hakları sözleşmelerine, Anayasa’ya, Ceza Muhakemesi Kanunu’na aykırı olarak adeta ceza verilir gibi cezaevine gönderildi ve itirazlar da reddedildiğinden hâlâ tahliye edilmedi. Gelinen noktada tez teslimi için ek süre talebinde bulunduk. Ancak taleplerin kabul edilmemesi ve tezin teslim alınmaması hâlinde Abdullah’ın okulla ilişiği kesilerek eğitim hakkı ihlâl edilecek. Burada sadece tezi teslim almayan memurların değil tüm enstitünün ve gerekli adımları atmaması hâlinde üniversite yönetiminin, rektörlüğün de sorumlu olacağını vurgulamak gerekiyor. Abdullah tutuklu olduğu için adeta düşman muamelesi yapılarak hukuk sınırlarının tamamen dışında keyfi idari tutumlara maruz kaldı ve kalmaya devam ediyor.”