Milli Savunma Bakanlığı 30 Ağustos'ta askerlerin arandığı görüntülere ilişkin olarak beş gün sonra açıklama yaptı.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Basında ve sosyal medyada; Cumhuriyetimizin kurucusu, Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ebedî istirahatgâhı olan Anıtkabir’de, 30 Ağustos Zafer Bayramı münasebetiyle düzenlenen törende yapay zekâ ürünü fotoğraflarla generallerin arandığı, törene katılmak üzere aileleriyle birlikte gelen askeri personelin içeri alınmadığı iddiaları ve 2019 yılında bir televizyon kanalında yayınlanmasının ardından Bakanlığımız ve şahsi olarak general/amirallerimiz tarafından derhal suç duyurusunda bulunulan ve dava süreci devam eden görüntülerin tekrar dolaşıma sokulması Türk Silahlı Kuvvetlerimize yönelik itibarsızlaştırma ve sistematik bir dezenformasyon çabasıdır" denildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Türk Silahlı Kuvvetlerimize yönelik gerçek olmayan veya yıllar önce dava konusu olmuş konuların tekrar gündeme getirilmesi suretiyle yapılan algı operasyonları sadece ordumuzu değil, aynı zamanda devletimizin güvenliğini ve milletimizin birliğini hedef almaktadır. Sosyal medya her geçen gün kirlenmekte ve tehlikeli bir hâl almaktadır. Halkımız sosyal medya üzerinden yapılan veya yapılmaya çalışılan algı oyunlarına karşı dikkatli ve ihtiyatlı olmalıdır."
"SDG TERÖR ÖRGÜTÜ, SURİYE ORDUSUNA ENTEGRASYON SÜRECİNE UYMALI"
Suriye’deki son duruma ilişkin sorular üzerine ise Bakanlık kaynakları, şunları kaydetti:
"SDG terör örgütünün silahsızlanma ve Suriye devletine entegrasyon taahhütlerini yerine getirmemesi Suriye’nin birlik ve bütünlüğü ile ulusal güvenliğimize tehdit oluşturmaktadır. Türkiye olarak bu konudaki hassasiyetlerimiz nettir. SDG terör örgütünün süreci sabote eden tavırlarına izin vermeyeceğimiz ve Suriye'nin yeni yönetimiyle iş birliği içinde terörle mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğimiz defalarca belirtilmiştir. SDG terör örgütü, Suriye Ordusu'na entegrasyon sürecine uymalı, Suriye'nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğüne zarar verecek her türlü eylem ve söylemden vazgeçmelidir. Türkiye bu sürecin takipçisi olmaya devam edecek ve gerektiğinde hem kendi güvenliği hem de Suriye'nin istikrarına katkı sağlamak için Suriye’ye her türlü desteği verecektir."