Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım, hükümete çağrı yaparak, “Biz maraba değiliz. Bizlerin maaşını simit ve çay üzerinden hesaplamayın” dedi. Krizi memur, işçi ve emeklilerin çıkarmadıkarına vurgu yapan Yıldırım, “Faturayı da biz ödemeyeceğiz” diye konuştu.
Memur toplu sözleşme görüşmeleri hizmet kolları üzerinden devam ediyor. Önümüzdeki günlerde genele ilişkin görüşmeler yapılacak. Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım, haziran sonunda eylemliliklere başladıklarını, 11 ilde mitingler yaptıklarını anımsattı. Bu mitinglerle, sözleşme öncesinde kamuoyunda farkındalık yaratmak istediklerini dile getiren Yıldırım, Diyarbakır, Sivas, Trabzon, Samsun, Zonguldak, Edirne, Bursa, Antalya ve Adana’nın ardından bugün de İstanbul Kadıköy’de miting yapacaklarını söyledi. Yıldırım, 8 Ağustos’ta da İzmir’de miting gerçekleştireceklerine dikkat çekti.
ANKARA’DA MİTİNG
“Hakkımız olan maaş ve özlük haklarımızı alabilmek için Anadolu’da uyarı eylemlerimizi devam ettiriyoruz” diyen Yıldırım, hükümetin vereceği teklifin beklentilerin altında kalması halinde ise Ankara’da kitlesel eylem yapacaklarını vurguladı. Yıldırım, teklifte düzelme olmazsa eylemlerine devam edeceklerini söyledi. Memur-Sen ve Türkiye Kamu-Sen’le “ya birlikte eylem yapalım ya da farklı eylemliliklerle masada işvereni zorlayalım noktasında diyaloğumuz var” diyen Yıldırım, “Onlar ‘nihai karar çıkmış değil önce teklifi bekleyelim’ diyorlar. Bizim için sorun yok. Tekliften sonra birlikte basın açıklaması, miting de yapabiliriz” görüşünü kaydetti.
EMEKLİ EZİLDİ
Yıldırım, memurların açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşama mücadelesi verdiklerini, memur emeklilerinin ise adeta “ezildiğini” söyledi. TÜİK’in 2022 yılından sonra enflasyon sepetindeki ürünlerin fiyatlarını açıklamama kararı aldığını dile getiren Yıldırım, resmi enflasyon rakamları ile market ve sokaktaki fiyatlar arasında farklılıklar bulunduğunu vurguladı. “TÜİK’in verilerinin gerçek enflasyonu yansıtmadığını düşünüyoruz” diyen Yıldırım, buna karşın bu rakamlar üzerinden asgari ücret, memur, işçi ve emeklilerin gelirlerinin belirlendiğine dikkat çekti. Yıldırım, TÜİK’in verilerine göre değil sokaktaki, marketteki, pazardaki enflasyona göre maaş zamlarının verilmesini istedi. Şu anda Türkiye’nin her yerinde kentlerin kenar mahallerinde bile kiraların 25-30 binlere ulaştığına dikkat çeken Yıldırım, memurun 50 bin lira maaş ile, çocuğunun gıda, okul ihtiyaçlarını, elektrik, doğalgaz, su faturalarını nasıl karşılayacağını sordu.
‘ENFLASYON İNMİYOR’
Yıldırım, şunları söyledi:
“Hükümeti masada uyardık. ‘Kamu çalışanlarını açlıkla, kirasını ödeyememekle, çocuğunun eğitim masraflarını karşılayamamakla sınamayın” dedik. Türkiye’de emekçilerin hakları kısılarak enflasyon kontrol edilmeye çalışılıyor. Buna karşın 2 yıldır enflasyon inmiyor. Oysa memurların harcamaları ya gıdaya ya kiraya ya da çocuğunun masraflarına gidiyor. Emeçinin harcaması enflasyonu artırıcı değil. Ayrıca emekçiye nefes aldırabilecek maaş ve ücretleri vererek enflasyonun bir iki puan artmasında da bir sakınca yok.”
Yıldırım, toplu sözleşme sürecinin oldu-bittiye getirilmesine izin vermeyeceklerini söyledi. Yıldırım, şöyle devam etti:
“Krizi çıkaran ne memur, ne işçi, ne de emekliler. Krizi çıkaran biz olmadığımız için faturayı da biz ödemeyeceğiz. Biz maraba değiliz. Bizlerin maaşını simit ve çay üzerinden hesaplamayın.”
Yıldırım, sürecin anlaşmazlıkla sonuçlanması halinde sözleşmenin hakeme taşınacağına dikkat çekti. Hakem heyetindeki 11 kişiden 7’sinin ise Cumhurbaşkanı tarafından atandığına işaret eden Yıldırım, şimdiye kadar 4 anlaşmazlıkta hakem kurulunun hükümetin verdiği teklifin aynısını geçirdiğini vurguladı.
