Türk kadının seçme ve seçilme hakkını kazanışının 91. yıldönümü: Kadınlar hep göklerde olacak!

Türk kadının seçme ve seçilme hakkını kazanışının 91. yıldönümü: Kadınlar hep göklerde olacak!

5.12.2025 04:00:00
Güncellenme:
Aytunç Ürkmez
Takip Et:
Türk kadının seçme ve seçilme hakkını kazanışının 91. yıldönümü: Kadınlar hep göklerde olacak!

Avrupalı kadınların siyasi hak ve varlığı kabul edilmemişken, Türkiye’de 5 Aralık 1934’te kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı veren yasa kabul edildi. Böylece Türk kadını, emeğiyle kuruluşuna destek sağladığı genç cumhuriyetinde siyasi hak ve varlığını sağladı. Bu nedenle her 5 Aralık “Dünya Kadın Hakları Günü” olarak yurtta kutlanıyor.

Türk kadını 5 Aralık 1934’te milletvekili seçme ve seçilme hakkını kazandı. Bugün her yıl “Dünya Kadın Hakları Günü” olarak kutlanıyor. Türk ulusu; Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün başkumandanlığında emperyalizme karşı zaferin kazanmasının ardından yine Atatürk’ün devrimci politikaları kapsamında genç ve çağdaş cumhuriyetini kurdu. Atatürk; genç cumhuriyetin Batı uygarlığını temel alan; ancak devrimlerle onu aşarak, uygarlığa katkı sağlaması amacıyla atılımlarını gerçekleştirmeyi istiyordu. Bu hedefle devrimler hızlı ve sağlam bir biçimde gerçekleştirildi.

‘KADIN VE ERKEK BERABER YÜRÜMEZSE İLERLEME OLMAZ’

Yeni cumhuriyet; “halkçılık” ilkesi kapsamında birey, aile, takım ve sınıf egemenliği yerine, bireylerinin yasa önünde eşitliği; laiklik ilkesiyle herhangi bir dini dogma yerine çağdaş hukuk sistemi esasına dayanıyordu. “Bir toplum aynı amaca bütün kadınları ve erkekleri ile beraber yürümezse ilerlemesine teknik olarak olanak ve bilimsel olarak olasılık yoktur” diyen Atatürk, Türk ulusunun kadın ve erkeğiyle topyekûn çalışma ve gelişmesinin bu hedefin sağlanması için önemli görüyordu. Bunun içinse kadın ve erkeğin siyasal olarak eşit haklara, kadınların siyasal zeminde haklarını savunması öncelikli sağlanması gereken konuydu.

TÜRK KADINI AVRUPALI KADINLARA ESİN KAYNAĞI OLDU

Bu kapsamda; daha Avrupalı kadınların siyasi hak ve varlığı kabul edilmemişken, Türkiye’de 5 Aralık 1934’te kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı veren yasa TBMM’de kabul edildi. Böylece; Kurtuluş Savaşı’nda cepheye kağnılarla mühimmat taşıyan, silahla işgalci ordularla savaşan Türk kadını, emeğiyle kuruluşuna destek sağladığı genç cumhuriyetinde siyasi hak ve varlığını sağladı. Mücadelesini “politik bir insan” kimliği ile sürdürme olanağı buldu. 

Bu gelişmeden büyük memnuniyet duyan Mustafa Kemal Atatürk bu konuda şunları söylemişti: "Bu karar, Türk kadınına sosyal ve siyasi hayatta bütün milletlerin üstünde yer vermiştir. Çarşaf içinde, peçe altında ve kafes arkasındaki Türk kadınını artık tarihlerde aramak lazım gelecektir. Siyasi hayatta belediye seçimlerinde tecrübesini yapan Türk kadını, bu sefer de milletvekili seçmek ve seçilmek suretiyle haklarının en büyüğünü elde etmiş bulunuyor. Medeni memleketlerin bir çoğunda kadından esirgenen bu hak, bugün Türk kadınının elindedir ve onu selahiyet ve liyakatla kullanacaktır."

İlk kadın milletvekilleri ise 1935’te yapılan genel seçimlerinde Meclis’e girdi. Seçim sonucunda Meclis’e giren 395 milletvekilinin 18’i kadın milletvekiliydi. Türk kadının siyasal hak kazanması Avrupalı kadınların da mücadelesine esin kaynağı oldu. Avrupalı kadınlar, seçme ve seçilme haklarının sağlanması için gerçekleştirdikleri eylem ve söylemlerinde Türk kadınını örnek gösterdi.