Türkiye, kara para aklama ve terörizmin finansmanı ile mücadele konusunda 'gri liste'ye alındı

FATF Başkanı Marcus Pleyer dün akşam düzenlenen basın toplantısında gözlem listesine alınan en büyük ekonomi olan Türkiye'nin bankacılık, gayrimenkul, altın ve kıymetli taş ticareti alanındaki "ciddi gözetim ve denetim sorunlarını" gidermesi gerektiğini belirtti.

Pleyer, "Türkiye karmaşık para aklama olaylarıyla etkin şekilde mücadele ettiğini göstermeli ve terörizmin finansmanı ile ilgili adli kovuşturmaları takip ettiğini göstermeli ve  Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen IŞİD ve el Kaide gibi terör örgütleri ile ilgili soruşturmalara öncelik vermeli" dedi.

HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI AÇIKLAMA YAPTI

Kararın ardından Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Yapılan çalışmalar neticesinde ülkemizin FATF raporunda tespit edilen tüm eksikliklere temas eden gelişmeler kaydedilmiştir... Yapılan uyumluluk çalışmalarına rağmen ülkemizin gri listeye alınması hak edilmeyen bir sonuç ortaya çıkarmıştır" denildi.

Açıklamada bundan sonra FATF ve ilgili kurumlarla işbirliği içerisinde "gerekli adımlar atılmaya devam edilecek ve ülkemizin hak etmediği bu listeden en kısa sürede çıkması sağlanacaktır" denildi.

UYARIDA BULUNMUŞTU

FATF 2019 yılında Türkiye'yi düzenlemelerde "ciddi eksiklikler" olduğu konusunda uyarmış, terörizm ve kitle imha silahlarının yayılması eylemleriyle bağlantılı varlıkların dondurulmasına yönelik önlemlerin iyileşmesi gerektiğini belirtmişti.

FATF'nin gri listesinde Pakistan, Fas, Arnavutluk ve Yemen gibi ülkeler de yer alıyor.

Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından bu yıl yapılan bir araştırmaya göre gri listeye eklenen ülkelere sermaye girişi gayrı safi yurtiçi hasılanın (GSYH) yaklaşık yüzde 7.6'sı kadar azalırken doğrudan yabancı yatırımları (FDI) ve portföy hareketlerini de etkileniyor.

Mali denetim mekanizmalarında gelişme olduğu belirtilen Botsvana ve Mauritius ise 23 ülkenin yer aldığı listeden çıkarıldı.

İSTENMEYEN SONUÇLAR

Yabancı yatırımcılar para politikasına siyasi müdahale, enflasyonun çift hanelere yükselmesi ve resmi döviz rezervlerinin düşük olması nedeniyle son yıllarda Türkiye'den çıkmışlardı.

Türk lirasının dolar karşısında yaklaşık yüzde 67 değer kaybettiği beş yıllık dönemde yabancıların TL cinsi devlet tahvillerindeki sahipliği de yüzde 25'ten yaklaşık yüzde 5 seviyesine düştü.

Avrupa Komisyonu bu hafta Türkiye'yi FATF tavsiyelerini uygulamaya çağırmış, ancak yine FATF'nin tavsiyelerinden yola çıkarak hazırlanan bir yasanın sivil toplum kuruluşlarının (STK) bağış toplama gibi faaliyetlerini haddinden sıkı bir şekilde mercek altına aldığını ve STK'ları cezalarla karşı karşıya bıraktığını ifade etmişti.

Pleyer, FATF'nin Türkiye'nin kâr amacı gütmeyen kuruluşlara (NPO) yönelik tutumuna ilişkin endişelerin farkında olduğunu söyledi.

Pleyer, "Türkiye'nin NPO'lara gerçek risklerden yola çıkan bir yaklaşım uygulaması ve yetkililerin (NPO'ların) meşru faaliyetlerini kesintiye veya baskıya uğratmamasını sağlaması gerekiyor" dedi.