Türkiye'nin konuştuğu kazada yeni gelişme: Baba Bülent Cihantimur'un ifadesi ortaya çıktı

Bir çocuk babası Oğuz Murat Aci'nin hayatını kaybettiği, 4 kişinin ise yaralandığı Kemerburgaz’daki kazanın ardından Eylem Tok, oğlu Timur Cihantimur’u olay yerinden kaçırarak önce Mısır’a sonra da ABD’ye kaçırmıştı. Türkiye'nin konuştuğu kazaya ilişkin soruşturma devam ediyor.

BABA CİHANTİMUR NÖBETÇİ HAKİMLİĞE SEVK EDİLDİ

Soruşturma kapsamında daha önce hakkında yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol hükmü uygulanan baba Dr. Bülent Cihantimur, ifadeye çağırılmasının ardından bugün İstanbul Adliyesine gelerek savcıya ifade verdi. Baba Cihantimur, ifadesinin ardından hakkında imza atma şeklinde adli kontrol hükmünün uygulanması talebiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi.

ÇALIŞANININ İFADESİYLE ORTAYA ÇIKTI

Anne Tok ile oğlu Cihantimur'u olay yerinden alarak havalimanına götürdüğü belirlenen baba Bülent Cihantimur’un şirketinde reklam-pazarlama bölümünde çalışan Ayşe Ceren Sataoğlu tutuklandı. Ceren Sataoğlu’nun 4 Mart’ta emniyette verdiği ifadede Eylem Tok'un kaza gecesi evlerine gittiğini ve kendisine 'Sen Timur'u yalnız bırakma, şöför ile kaza yerine gidip kontrol edeceğim' diyerek, Adem isimli kişiyle Jeep tarzı bir araçla siteden ayrıldıklarını anlattı.

Sataoğlu, ifadesinin devamında ise bir süre sonra baba Bülent Cihantimur'un anne Eylem Tok ve şoförle birlikte eve döndüklerini, Bülent Cihantimur'un kendisine dışarıda beklemesini söylediğini, dışarda beklediği sırada ise Bülent Cihantimur'un dışarı çıkarak kendisine, 'Timur iyi değil. Bir doktora götürelim, doktor görsün” diyerek Timur’u kendi aracına aldığını, Eylem Tok'un da kendi aracına bindiğini, yolda oldukları sırada Bülent Cihantimur'un aracının şarjının bittiğini söyleyerek onun da kendi arabasına bindiğini ve kendisine 'Havaalanına doğru git' dediğini anlattı.

ADLİ KONTROLLE SERBEST

Eski eşi Eylem Tok ve ölümlü kazaya sebep olan oğlu  ABD'ye kaçan Bülent Cihantimur, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

GAZETECİYİ EZDİ! 

Baba Bülent Cihantimur, açıklama yapacağını söylemesine rağmen açıklama yapmadan aracına binerek adliyeden ayrıldı. Cihantimur'un şoförü, talimat üzerine aracı hızla sürmeye başlayınca iki gazeteci iki araç arasına sıkıştı. Bülen Cihantimur'un aracı, sıkışan bir gazetecinin ise ayağının üstünden geçti.

İFADESİ ORTAYA ÇIKTI

Çapa Tıp Fakültesi’nden mezun olduğunu söyleyen Bülent Cihantimur, savcılık ifadesinde aylık gelirinin 1 milyon TL olduğunu ifade etti. Eski eşi Eylem Tok ile 2011 yılında boşandığını belirten Cihantimur, oğlu Timur Cihantimur ile çok yakın bir ilişkisinin olduğunu ve oğluyla ilgilenmek için hayatına kimseyi almadığını söyledi.

Baba Cihantimur, oğlunun velayetinin annesi Eylem Tok’ta olmasına rağmen okul masraflarını karşıladığını kaydederek, oğluna bir şoför ve araç tahsis ettiğini belirtti.

Tutuklanan Ayse Ceren Saltoğlu’nun kendi çalışanı olduğunu söyleyen Cihantimur, “Ben olayı öğrendiğimde Ayse Ceren'i Eylem'in evinde gördüğümde şaşırdım. Ben kendisine ‘Eylem'de senin patronundur’ gibi laflarda söylemedim. Olayın olduğu Cumartesi normalde ameliyat yapmamama rağmen bir ameliyat ayarlanmıstı. Bu ameliyatı yaptım. Sonra babamla konuştum ve yorgunluktan uyuya kalmıştım. 00:30 sıralarında Eylem beni aradı. ‘Hemen gel Timur kaza yapmış’ dedi. Eylem'le Timur'un yaşadığı eve gittiğimde Adem dışarıda bekliyordu. Ayşe Ceren de avludaydı. Eve girdiğimde Timur'u şok halinde gördüm. Donmuş bir haldeydi. Eylem ise panik haldeydi, birileri ile konuşuyordu. Ben Eylem'e ‘çocuğu bana ver bir hastaneye götüreyim, belki kafasını çarpmıştır, ona göre bakalım’ dedim, kabul etti. Evin önünde dışarıda bir tane elektrikli aracım vardı. Timur ile birlikte bu araca bindik” dedi.

BİR KİŞİNİN YERDE YATTIĞINI SÖYLEMİŞ

Şüpheli Ayşe Ceren Saltoğlu’nun ifadesinde belirttiği gibi bavul görmediğini söyleyen Cinahtimur, bavulun araca nasıl konulduğunu bilmediğini söyleyerek, evdeki kamera görüntülerinin incelenmesini istedi. İki araçla yola çıktıklarını söyleyen Cihantimur, kliniğe gitmek üzere anlaştıklarını, yoldayken de Timur’a olayı anlattırdığını, ‘Yaralı var mı, ambulanslar arandı mı’ gibi sorular sorduğunu, oğlunun ise ‘bir iki kişinin kafasında kan vardı ancak bir kişi de yerde yatıyordu’ dediğini, kazadan sonra bir sürü insanın olay yerine geldiğini söylediğini ve kendisine yarım saat boyunca olay yerinde kaldığını söylediğini anlattı.

Eylem Tok’un, Timur Cihantimur’u olay yerine giderek aldığını sonradan öğrendiğini söyleyen Bülent Cihantimur, aracının şarjının bittiğini kaydederek oğlunu Ayşe Ceren’in kullandığı ve Eylem Tok’un da içinde olduğu araca bindirdiğini ve kendisini alması için de şoförü Adem’i çağırdığını, daha sonra Ayşe Ceren’in aracının arkasında Timur’un bavulu olduğunu söylediğini ve valizi aldığını anlattı. Cihantimur, ifadesinin devamında, “Benim tanıdığım çalışanım Ayşe Ceren, havaalanına gidileceğini bilseydi beni bu konuda uyarırdı. Çünkü kısa da olsa Eylem olmadan Ayşe ile yan yana geldik. Bana ‘hocam Eylem çocuğu kaçıracak’ derdi. Hiç öyle bir şey de demedi. Benim aracı durdurabildiğim yer Mecidiyeköy dönüşünün biraz ilerisindedir. Arkadaki araçla birlikte burada durabildik” diye konuştu.

“HAVAALANINA GİTME NİYETİM YOKTU”

Havaalanına gitmek gibi bir bilgisi ve niyetinin olmadığını söyleyen baba Cihantimur, “Şoförüm bana ‘5 dakikaya yanınızdayım’ dedi. Şoförümü beklerdim. Zaten 10 dakika sonra da havalimanına varmış olurduk. Hatta kliniğe dönüş süremiz 20 dakika sürdü. Havaalanı oradan daha kısa bir mesafeydi. Ben sonrasında Adem ile kliniğe döndüm. Benim iş yerim ile evim bitişiktir. Adem kliniğe bakmaya gitti ben de eve çıktım. İkimiz de Eylemleri bulamadık. Bulamayınca Eylem ve Ayşe'yi aradım. Eylem telefonu açmadı. Ayşe'ye ulaştığımda da ‘hocam onlar yurt dışına gitti’ dedi. Hatta hatırladığım kadarıyla Eylem, Ayşe'nin telefonunu almış. Ben en son Eylem'e Mısır'dayken ulaştım. Geri dönmesi noktasında ikna ettim. İkna olmuştu ancak sonrasında kendisi çevresinden ve medyada gördüğü bilgilerden dolayı bu olayı kendi açımdan yavaşlattığımı düşünerek benimle irtibatı kesti. Ben de sonra kendisine ulaşamadım. Timur ile de temas kuramıyorum çünkü annesinin yanında. Ama oğlumla en son irtibat kurduğumda Türkiye'ye dönmek istediğini bana ısrarla söylemiştir” dedi.

AİLEYİ TAZİYEYE GİTMİŞ

Üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini söyleyen Cihantimur, her türlü yardıma hazır olduğunu söyledi. Oğlunun dönmesini istediğini kaydeden baba Cihantimur, “Bu durum beni de çok üzmüştür. Psikolojim bozuldu. Vefat eden kişinin ailesine taziyeye gittim. Orada bize ilk neden irtibat kurmadığımıza dair sitem edildi. Hatta taziyeye kalabalık bir grup gittik. Ben kendisine neden gelemediğimizi anlattım. Acılarını paylaştım. Her türlü yardıma hazır olduğumu ilettim. Babası ile birbirimize telefonlarımızı verdik. Taziye esnasında Süleyman isimli biri ile irtibat kurabileceğimizi söylediler. Numarasını aldık. Sonrasında ne kadar acılarını paylaşmak ve destek olmak için irtibat kurmaya çalışsak da kendilerinin tavırları değişmişti, bizimle görüşmek istemediler” diye konuştu.

“OĞLUMU TANIYORUM DÖNMEK İSTİYOR”

Yaşanan durumdan dolayı kötü durumda olduğunu söyleyen Bülent Cihantimur, oğlunu göremediğini ve oğlunun dönmesini istediğini belirterek, yurt dışına kaçırılması olayına iştirak etmediğini, olaydan sonra kaçmaya çalışmadığını ve halen de işinin başında olduğunu kaydetti. Cihantimur, hem oğluyla hem de Eylem Tok ile kendisinin de irtibat kuramadığını ifade ederek, “Benim Timur'u yurt dışına kaçırmak, kaçmasına yardım etmek, kaza esnasında ve sonrasında delilleri gizlemek, saklamak ve yok etmek gibi hiçbir eylemim olmadı. Bu konuda da hiç kimseyi yönlendirmedim, hiç bir şeyi organize etmedim. Söyleyeceklerim bundan ibarettir. Ben oğlumu tanıyorum. Kendisi dönmek istiyor. Annesi ile döneceklerine ve adalete teslim olacaklarına inanıyorum” diye konuştu.