Türk-İş’in kamudaki sendikalarından oluşan Kamu Koordinasyon Kurulu dün sabah Türk-İş’te toplandı. Son değerlendirmeler yapıldı. Bazı sendikalar eleştirilerini dile getirdi. Ardından heyet Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na geçti. Bakanlıktaki değerlendirmeler de bir süre devam etti. Sonrasında sözleşme hükümet ile Türk-İş ve Hak-İş arasında imzalandı. Ancak imza töreni daha öncekiler gibi kameraların önünde olmadı. Eskiden imzalar kameların önünde atılırdı. Bu kez kapalı kapılar ardından imzalar atıldı. Sonrasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan açıklama yaptı. Açıklamaya da sadece ajanslar alındı. Buna karşın ANKA Haber Ajansı salona alınmadı.
Bakanlıktaki imzaya Türk-İş Başkanı Ergün Atalay da katılmadı. Atalay, Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan’ın teklifinin sonra geri çekilmesine sert tepki göstermişti. Protokolü Türk-İş adına genel başkan yardımcıları ile sendika başkanları imzaladı. 18 Temmuz’da verdiği teklif daha sonra hükümet tarafından geri çekilen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türk-İş Başkanı Ergün Atalay ve Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan’a teşekkür etti. Bakanın yanında bulunan Türk-İş ve Hak-İş temsilcileri ise konuşmadı.
PROTOKOLDE NE VAR ?
İmzalanan protokol özetle şöyle:
Taban ücret: En düşük aylık brüt çıplak ücret 42 bin TL’ye çıkarılacak.
Seyyanen zam: Aylık brüt çıplak ücretleri 42 bin TL ve üzerinde olan işçilerin ücretlerine aylık bin 200 lira seyyanen zam yapılacak. Ancak taban ücret zammından yararlananlar seyyanen zamdan yararlanamayacak.
Ücret zamları: Düşük ücretler taban ücrete çekildikten ve taban ücret dışında kalan işçilere seyyanen zam yapıldıktan sonra birinci yıl ilk altı ay için yüzde 24 zam yapılacak. Birinci yıl ikinci altı ayda brüt çıplak ücretlere bin 500 lira aylık seyyanen zam yapılacak. Sonra yüzde 11 zam verilecek. İkinci yıl birinci altı ay yüzde 10, ikinci altı ayda yüzde 6 zam yapılacak.
Enflasyon farkı: Enflasyon, verilen zamları aşarsa farklar da ödenecek.
İkramiye: Toplu iş sözleşmelerinde ilave tediye dışında işçilere ödenen ikramiye gün sayısı 60 günden az olan işyerlerinde 60 günü geçmeyecek şekilde toplu iş sözleşmesinin birinci yılında 20 gün, ikinci yılında ise 60 günü geçmeyecek şekilde 20 gün ikramiye ödemesi yapılacak.
Maktu ödemeler: Sözleşmenin ücret zamları oranında ve ücretin zamlandığı tarih itibariyle artırılarak ödenecek. Taşeron işçiler: 696 sayılı KHK kapsamı dışında bırakılan taşeron işçilerinin kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilmesi ile ilgili yasal düzenleme çalışmalarına devam edilecek.
Yüzde 3.68: 1 Mart 2025 yürürlük başlangıçlı sözleşmeye tabi çalışan işçilere, taban ücret veya seyyanan zam ve birinci yıl birinci altı ay zammı yapıldıktan sonra önceki dönem enflasyon farkından kaynaklı yüzde 3.68 oranında zam yapılacak. 1 Şubat, 1 Nisan ve 1 Mayıs yürürlük başlangıç tarihli sözleşmelerde de aynı yol izlenecek.
Prim verilecek: Ağır işler gibi bazı işlerde çalışan işçilere yüzde 7 oranında, diğer kurumlarda çalışan işçilere ise yüzde 3 oranında ilave prim verilecek.
Ne zaman ödenecek?: Sözleşmelerin yürürlük başlangıç tarihi ile imza tarihi arasında oluşacak ücret ve diğer tüm ödemelere ilişkin farklar kurumların bütçe imkanları göz önüne alınarak geciktirilmeden ödenecek.
BELİRSİZ BIRAKILDI
Protokolde yıl başından bu yana oluşan farkların ne zaman ödeneceği konusunda net bir tarih verilmedi. Ayrıca “bütçe imkanlarının göz önüne alınacağının” vurgulanması da dikkat çekti.
‘HÜKÜMETİN DEDİĞİ OLDU’
Prof. Dr. Aziz Çelik, Türk-İş ve Hak-İş’in taleplerinin ne kadarını alabildiklerini karşılaştırdı. Buna göre, birinci 6 ay brüt çıplak ücret artışında Türk-İş ve Hak-İş’in talebi yüzde 83’tü. Yüzde 27’de anlaşmaya varıldı. Gerçekleşme oranı yüzde 32. Yıllık brüt çıplak ücret artışında Türk-İş ve Hak-İş’in teklifi yüzde 150’ydi. Yüzde 45’te anlaşmaya varıldı. Gerçekleşme oranı yüzde 30. Yıllık net çıplak ücret artışında Türk-İş ve Hak-İş’in talebi yüzde 114’tü. Varılan anlaşma yüzde 33. Gerçekleşme yüzde 29. Prof. Çelik, sosyal medya paylaşımında, “Hükümetin oyalama ve çarpıtma taktikleri, grev yasaklama tehditleriyle ve konfederasyon yönetimlerinin eylemsizliği ve kayıtsızlığıyla gelinen nokta bu. ‘Yüzde 100 olmasa da yakın’ dediler ama taleplerinin sadece yüzde 29-30’unu alabildiler. Kamu Çerçeve Protokolü’nde son tahlilde hükümetin ve Şimşek’in dediği oldu” dedi.