1959’un Şubat ayında, Ural Dağları'nın kuzey eteklerinde, 23 yaşındaki mühendis öğrenci Igor Dyatlov’un liderlik ettiği dokuz kişilik bir dağcı grubu, zorlu bir kış yürüyüşüne çıktı. Grup, Sverdlovsk (günümüzde Yekaterinburg) Politeknik Enstitüsü öğrencilerinden oluşuyordu ve hepsi deneyimliydi. Amaçları Otorten Dağı’na ulaşmaktı. Ancak bu yolculuk, Sovyet tarihinin en büyük gizemlerinden birine dönüştü.

OLAY YERİ: ÇADIRDAN KAÇIŞ VE ESRARENGİZ ÖLÜM
Grubun dağdan dönmemesi üzerine arama çalışmaları başlatıldı. Günler sonra, Holat Syakhl ("Ölülerin Dağı") adlı zirve yakınlarında çadırları bulundu. Çadır, içeriden yırtılmıştı; yani içeridekiler acil bir tehlike anında dışarı çıkmaya çalışmışlardı. Dağcılar çorapsız, ayakkabısız, eksik giysilerle donmuş şekilde çevreye dağılmış halde bulundu. Üçü ağaçların arasında, ikisi kar altına gömülmüş, diğerleri daha sonra çeşitli mesafelerde bulundu.

OTOPSİ RAPORLARI: BİLİMLE AÇIKLANAMAYAN YARALAR
Otopsi raporları bazı kurbanların yüksek derecede iç kanama geçirdiğini, kaburgalarının kırıldığını, birinin kafatasında ciddi kırıklar olduğunu ortaya koydu. Ama en çarpıcı detaylardan biri, Lyudmila Dubinina’nın dili ve gözlerinin kayıp olmasıydı. Garip bir şekilde, bu ağır iç yaraların hiçbirinde dışta yara izi yoktu – sanki büyük bir baskıya maruz kalmışlardı.
AKLI KARIŞTIRAN TEORİLER: ASKERÎ SIR MI, DOĞAÜSTÜ GÜÇ MÜ?
Dyatlov Geçidi Vakası hakkında yıllar içinde birçok teori ortaya atıldı:
Çığ Teorisi: En çok kabul gören ama bazı fiziksel bulgularla çelişen bu teoriye göre dağcılar bir çığ nedeniyle paniğe kapıldı.
Askerî Testler: Bölgenin Sovyet askeri deneylerine ev sahipliği yapması, kimyasal silah ya da ses dalgaları testlerinin olası nedenler arasında gösterilmesine yol açtı.
Yerli Halk Saldırısı: Mansiler adı verilen yerli halkın saldırdığı iddia edildi, ancak buna dair hiçbir kanıt yok.
Paranormal Açıklamalar: UFO’lar, bilinmeyen yaratıklar, doğaüstü varlıklar gibi teoriler, olayın gizemini daha da derinleştirdi.

YENİ GELİŞMELER VE 2020 RAPORU
Rus yetkililer 2019’da soruşturmayı yeniden açtı. 2020’de açıklanan resmi rapora göre ölümler “nadiren görülen bir çığ” sonucu meydana gelmişti. Ancak bu açıklama kamuoyunu tatmin etmedi; çünkü kurbanların yaraları ve davranışları bu teoriyle tam olarak uyuşmuyordu.