Bali yolculuğuna başlarken önce 13 saatlik THY uçuşuyla sağsalim Endonezya'ya ulaştık.
Soğuk ve yağışlı havadan 27 derece üstelik de yoğun bir nemle burun buruna geldik.
Gerçi hava değişkendi. Güneşlenip yılbaşı üstü bol bol D vitamini depolamak niyeti ile gelmiştik, tatilin yarısı bulutlu havayla geçti.
Biz Bali'ye giden Türklerin güneş dışında vakitleri alışverişle geçiyor; fiyatlar bizim AVM'lerin 3'te 1'i. Üstelik lüks markalar. Markasızlar bile katıksız pamuk veya ipek.
Bali akşamları yılbaşı üstü çok renkli. Hâlâ da partiler devam ediyor. Zengin Avustralyalı, ABD'li, Avrupalı orta yaş üstü erkekler için ideal tatil yeri. Yanına yerel halktan bir arkadaş bulan, seçkin restoranları, plajları dolduruyor. Gece barlarda makyaj dozajı Avrupa'nın üzerinde. Sanki bütün genç hanımefendiler, ayrı pudra ile süslenmiş. Bir kalıptan çıkmış.
Bu yılbaşı fireworks denen havai fişeklerle kutlamalar ön plandaydı. Havai fişekleri ilk bulanlar başta Çin ve bu coğrafya olunca gökyüzüne resmen Vincent Van Gogh, Monet tabloları çizdiler. O kadar güzeldi. En az 15 dakika sönmedi o havai fişekler.
Yeni yıla girilirken yemekler yendi, içecekler içildi. Uyumak istemeyenler enerji içecekleri ve takviyelere yöneldiler.
Asıl eğlence ve dans işte öyle başlıyor derken, bizim yaş grubu ufak ufak otellerindeki odalarına döndü.
Ülkede ekonomik kriz hep var, ama insanlar tokgözlü. Daha önceki Hindistan ve Puket deneyimlerim için de aynı şeyi söyleyebilirim. Minicik bir armağan gönülleri fethediyor.
İnsanlar mutlu; yağmurlu havada da güneş açınca da mutlu. Bizdekiler gibi negatif tip çok az.
Bu yılbaşı eğlenceleri ve sonrası dünya globalleştiği için TikTok, Facebook ve Instagram'a yansımış bile.
Hatta burada günün esprisi, "Ben falancanın Instagram hikâyesinde görülmüşüm"e döndü.
Allah affetsin.
Yerel halk da sosyal medya meraklısı. Görüntü olarak farklıyız, ama birçok şeyimiz ortak. Platformlardaki filmlerini izleyin bakın aşklarımız bile aynı.
Tabi havalar kötü olunca odalarımıza çekilince bol bol dijital platformlardan filmler seçtik izledik. Hava bozduğu için Bali’de yattığın yerden Hadise’nin Esas Oğlan dizisini izlemek de bayağı ilginç. Türkiye'de ve dünyada olduğu gibi burada da jet sosyete farklı yaşıyor.
Evler çok güzel hatta nerdeyse 30 senemizi kutladığım çok kadim dostum eski bürokrat Çetin Candan öyle güzel projelere imza atmış ki gören hayran kalıyor.
Güzel olan her şey insanı etkilediği gibi fakirlik de feci etkiliyor. Türkiye’de beklenilen zamlar yapılmadı işçiye, emekliye, memura. Bedenimiz Bali'de, kulağımız Türkiye'deydi. Bir Bali akşamı tasavvufa dönüyorum “Ben istediğime bolluk bereket veririm ve sınarım"ı anımsıyorum. Kader diyelim.
Yunus Emre'nin sözü ile yazımı tamamlamak isterim:
''Kader gayrete aşıktır.''
Mutlu yıllar. 2025 bolluk bereket yılı olsun.
