Genetik mühendisliğinde devrim: Evrim süreci 100 bin kat daha hızlı olacak

Genetik mühendisliğinde devrim: Evrim süreci 100 bin kat daha hızlı olacak

13.08.2025 23:43:00
Güncellenme:
Haber Merkezi
Takip Et:
Genetik mühendisliğinde devrim: Evrim süreci 100 bin kat daha hızlı olacak

Scripps Araştırma Enstitüsü’ndeki bilim insanları, genleri doğal hızından 100 bin kat daha hızlı mutasyona uğratabilen bir “evrim motoru” geliştirdi. T7-ORACLE adı verilen bu sistem, protein geliştirme sürecini aylar yerine günler içinde tamamlamayı vaat ediyor.

Proteinlerin evrimi yalnızca doğada gerçekleşen bir süreç değil; laboratuvar ortamında da mümkün. Ancak bugüne kadar bu süreç oldukça zaman alıcıydı. Scripps Araştırma Enstitüsü’nden bir ekip, bakteriler üzerinde çalışan ve genleri inanılmaz bir hızla değiştirebilen yeni bir sistem geliştirerek bu tabloyu değiştirdi. “Evrime hızlı ileri sarma düğmesi eklemek” olarak tanımlanan T7-ORACLE sistemi, tıp ve biyoteknoloji dünyasında devrim yaratma potansiyeline sahip.

Image


T7-ORACLE: EVRİMİN HIZLANDIRILMIŞ HALİ

Scripps Araştırma Enstitüsü Kimya Bölümü ve Skaggs Kimyasal Biyoloji Enstitüsü’nden bilim insanları, E. coli bakterilerinde genetik mutasyonları 100 bin kat hızlandırabilen yapay bir DNA çoğaltma sistemi geliştirdi. Bu sistem, bakterinin ana genomunu etkilemeden yalnızca küçük, dairesel DNA parçaları olan plazmitleri hedef alıyor. Böylece bakteriler, çok kısa sürede istenilen özelliklere sahip proteinler üretebiliyor.

DENEY SONUÇLARI: HAFTALAR YERİNE GÜNLER

Araştırma ekibi, antibiyotik direnci sağlayan bir proteini hedef alarak sistemi test etti. E. coli hücreleri giderek artan dozlarda antibiyotiğe maruz bırakıldı ve sadece bir hafta içinde başlangıç dozunun 5.000 katına dayanabilen bir protein evrimleşti. Bu hız, geleneksel yöntemlerle karşılaştırıldığında devasa bir sıçrama anlamına geliyor.

TIPTA VE BİYOTEKNOLOJİDE YENİ UFUKLAR

T7-ORACLE sisteminin en büyük potansiyeli, tıbbi proteinlerin geliştirilmesinde yatıyor. Kanser tedavisinde kullanılan hedef proteinler, enzimler ve nörodejeneratif hastalık tedavilerine yönelik biyolojik çözümler, bu teknoloji sayesinde günler içinde geliştirilebilecek.