Uzmanından 'meme kanserinde erken tanı' uyarısı: "Organ kaybı olmadan tedavi edilebilir"

Meme kanserinin dünya genelinde kadınlarda en sık görülen hastalık türü. Sadece 2020 yılında dünyada 2 milyon 300 bin kadına yeni meme kanseri tanısı konuldu. Yaşam boyu her 8 kadından 1'inin yakalanma ihtimali olan meme kanserine ilişkin en önemli silah ise erken tanı.

Son olarak Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde meme kanserine dikkat çekmek amacıyla hastaneye giriş yapan 20 yaş üstü kadınlara ve yaklaşık 5 bin sağlık çalışanına ‘pembe kurdele’ takılarak erken tanı ve teşhis için farkındalık oluşturuldu. Kadınlara kurdele takan Meme Radyoloji Uzmanı Dr. Derya Deniz Altıntaş, ardından bilgilendirme yaparak erken teşhis ve kanser tedavisinin önemini anlattı.

'ERKEN DÖNEMDE TESPİT EDİLİRSE ORGAN KAYBI OLMADAN TEDAVİ EDİLİR'

Dr. Altıntaş, meme kanserinin erken dönemde tespit edilmesi durumunda organ kaybına neden olunmadan hayat standartları değişmeden kolaylıkla tedavi edilebilir bir durum olduğunu aktardı.

Altıntaş, “Hatta yüzde 95’in üzerinde tedavi edilebilir bir hastalık. Zaten tarama programlarının oluşturulmasının en büyük amaçlarının biri de erken tanı olması ve tedavi sağlanması. Avrupa ülkelerinden farklı olarak ülkemizde meme kanseri biraz daha erken yaşlarda görülüyor. Dolaysıyla 30 ve 40 yaş arasında mutlaka yılda bir defa bir ile 3 arasında da olabilir. Klinik muayenelerini yaptırmalarını istiyoruz. Rutin tarama programlarımız 40 yaş üstünde başlıyor. 40 yaşından sonra 50 yaş arasında yılda bir defa, 50 yaşından sonra 70 yaşına kadar 2 yılda bir mamografi tetkiklerini yaptırmalarını istiyoruz” dedi.

'PANDEMİ TEDAVİ VE TAKİP SÜRECİSİNİ ETKİLEDİ'

Meme kanseriyle mücadelede simge haline gelen pembe kurdeleyi hastanede bulunan kadın sağlık çalışanlarına ve 20 yaş üstü hastaneye başvuran kadınlara hediye ettiklerini ifade eden Dr. Altıntaş şunları söyledi:

“Bilinçlendirmek adına ve erken tanının önemini vurgulamayı amaçladık. Covid-19 pandemi süreci bütün hayat alanlarını etkilediği gibi meme kanseri tarama sistemini, tedavi ve takip sürecini de etkiledi. Maalesef daha önce tarama programıyla elde ettiğimiz tespit ve tedavi ettiğimiz hasta grubu bu süreçte Covid-19 riski nedeniyle hastaneye başvurma ya da tarama programına katılmayı ertelemek zorunda kaldılar. Hatta bunun dışında hastalar memelerinde ellerine kitle gelmesine rağmen hastaneye ve doktora gelmeyi ertelediler. Dolaysıyla aslında daha önce tespit edip kolaylıkla tedavi edebileceğimiz çok iyi sonuçlar sağlayabileceğimiz meme kanseri bu süreçte tedavisi çok zor ileri evrelerde karşımıza çıktı.”

Doç. Dr. Muhammed Asena da kadınlarda en fazla görülen kanserin meme kanseri olduğuna dikkat çekerek, “Buna özellikle dikkat çekmek için tüm personelimizle pembe kurdele taktık. İster istemez bir farkındalık oluştu. Her gelen misafirimiz sordu, yine bunları elimizden geldikçe yaymaya çalıştık. Erkeklere göre yüz kat daha fazla görülüyor. Bu kanserin genetik boyutu var. Amacımız insanların erken teşhis için önlem alması” dedi.