Adnan Binyazar

19 Mayıs şenliği!

28 Mayıs 2021 Cuma

Bu 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nda, başkent Ankara’dan dünya kenti İstanbul’a, Anadolumuzun her karış toprağı şenlik alanına döndü. Halk, “O bir adım attı, ulus ayağa kalktı!” cümlesini birbirine aktararak bayramı, Mustafa Kemal Atatürk’ün ulusumuza kazandırdığı bağımsızlık ruhuyla kutladı... 

Cumhuriyetin çocukları dördüncü kuşağını yaşıyor. Kimi yerlerde kıpırdanmalar oldukça, barışçı yanı dünyaya yayılan Atatürk’e beslenen güven, inanca dönüşüyor.  

GENÇLİK

Aristoteles, “Gençlerin yetişmesine önem veriniz çünkü bu yolda en küçük ihmal ülkenin yapısını ve geleceğini yok eder” demiş yüzyıllar önce. Atatürk de Türk bağımsızlığının temel kitabı Söylev’inde umudunu Cumhuriyeti emanet ettiği gençlere bağlamıştır.  

Olanları yeterli görmeyen Atatürk’ün gözü gelecekteydi. Geleceği kuracak olanlar da gençlerdi. O inançla ulusu bağımsız kılacak çağdaş uygarlığa ulaşmanın yolunu açtı onlara. Oysa amaç hedefe varmaktı. Bu da genç kuşakların iyi yetişmesine bağlıydı. 

Bağımsızlık savaşının hemen ardından, aydınlarla bir araya gelerek “Eğitim Birliği”ni sağlamaya çalıştı. 

OLAGELENLER

Oysa daha nelerle karşılaşılacaktı? Bellek unutur, tarih unutmaz. Şeriatçıların şeyhi, kör bıçakla, Menemen’de askerlik görevini yerine getiren genç öğretmen Kubilay’ın başını gövdesinden ayırdı. 

O kaynaktan beslenenler, İzmir’de Atatürk’ü öldürmeye kalktı. 

Aradan yıllar geçmesine karşın, bir zamanlar iktidarca baş üstünde tutulan “FETÖ”, ülkeyi kana bulayarak demokrasi-özgürlük-bağımsızlık-laiklik temeli üzerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırıp, onun yerine din devleti kurmaya girişti.

Kimileri, kılını kıpırdatmadan servetlerine servet katarken, Taksim’de yürüyen gençlerle dayanışan yüz akımız kadınların üzerine su sıktılar, ilkgençliklerinin eşiğindeki çocuklara kurşun yağdırdılar. 

Ağzından çıkan sözleri ince elekten geçirmesi gereken bir din adamı, camide vaaz verirken, adını anmadan Atatürk’ün doğduğu kenti vurgulayarak onu karalamaya kalktı: “Yüzde 90’ı Selanik göçmeni ve sabetayist. Ne demek sabetayist? Müslümanlığa girmiş gözüken Yahudiler. Aslında Müslüman değil. İstanbul’da Gezi olaylarında onları otellerinde barındıran kimdi? Gene Yahudilerdi. Şu an bir şirketin, bir takımın da başkanı...” 

O din adamı ne denli bilgi yoksunu olmalı ki toplumları dinsel-ırksal diye ayırmanın, milyonlarca insanın ölümüne yol açtığından bile haberi yok!        

SANSÜRLÜ CÜMLELER

Bir yerde de Atatürk’ün, ileride karşılaşacakları varoluş-yokoluş durumunda kalan gençleri uyarıcı şu erdemli sözleri, büyük olasılıkla, bir öğretmenin sansürüne uğrayarak “Gençliğe Sesleniş”ten çıkarıldı: “İktidarı elinde bulunduranlar, gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlarını, müstevlilerinin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler.” 

Genç kuşakların daha iyi anlaması için bu sözü, dil devrimiyle gelişen Türkçemizle yeniden yazmak gerekecek: “İktidarda olanlar, aymazlık, sapkınlık ve üstelik hainlik içinde bulunabilirler. Hatta kişisel çıkarlarını, yurdunu kuşatanların siyasal emelleriyle birleştirebilirler.” 

Böyle giderse, sanırım önümüzdeki ulusal bayramlarda başka biri ortaya çıkıp, şu bölümün darbe çağrışımı yaptığını ileri sürerek  Söylev’den çıkarmaya kalkacaktır!..    

“Bir gün, bağımsızlığını ve Cumhuriyetini savunmak zorunda kalırsan, göreve atılmak için içinde bulunduğun durumun olanaklarını ve koşullarını düşünmeyeceksin!”       



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kent Enstitüleri 26 Nisan 2024
Benlik arayışları 19 Nisan 2024
Romeo ve Juliet 12 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları