Geçmişte ortaokula yazılırken sözde Fransızca veya İngilizce seçimi yapılırdı! Torpili olanlar sonradan da olsa İngilizceye geçerlerdi! Nato’ya giriş sürecinde Fransızca ikinci plana düşmüştü. Çok değerli Fransızca öğretmenlerim oldu. Parla Şenol’un halası sanatçı N.Mahfi Ayral’ın kardeşi Nimet Mahfi Ayral ve sonra da değerli öğretmenimiz Ahmet Akat’tan çok şey öğrendik. 8 bin özel fiil çekimi ile zor dildi Fransızca. Ulusal Takım’ın teknik direktörüyken dedikoducular lisan bilmediğimi söylediklerinde ben geçmişte ödül almıştım Harp Okulu’nda lisandan! Ben de bu sorun nedeniyle İngiliz kültür derneğinden özel kursa yazılmıştım.
Fransızlar benim için tarihten yani 1789 Devrimi’nden gelen bir özgürlük abidesi olarak aklımda kalmıştır. Ama Osmanlı maliyesini onlara teslim eden Kanuni Sultan Süleyman ile kapitülasyon olarak anamızı ağlatan, Osmanlı Bankası’ndan kurtulmak çok zaman aldı!
Futbolla ilişkimiz gençlik yıllarımda bizleri küçümseyen tavırları olmuştur! Sürekli ve lütfen B takımları ile oynayan ve yendikleri son enstantane İnönü Stadı’nda Galli’nin Turgay’a attığı golle kazanmaları olmuştur! Bu içimde bir yara olarak kalmıştır daima. Karşılığında dünya şampiyonu olan, finalde Fontaine ve Kopa’lı Fransa’yı dört golle yenip dünya şampiyonu olan ordu takımımızın fare şeklindeki esprili pasta ikramı hâlâ aklımdadır! Oysa şimdi başarılı takımımızın maç sonu duygularını selamla ifade etmesi konuşulmakta!
Grupta lideriz. Bu ciddi bir futbol başarısı ve çocuklarımızın futbolumuz adına hatırlatmasıdır! Dünya şampiyonunu yenmek ve kendi sahalarında gollü beraberlikle liderliği korumak küçümsenemez! Bunu Didier Deschamps dahi kabul etmiştir.
Bu, kendi futbolcumuzun ve futbolumuzun var olabileceğinin kanıtlanması adına önemli, çağdaş bir haykırıştır! Dünya futbol devini günün futbolunu ve taktiği ile oynayarak aştık! Zor günümüzde harika Alman hakemin yönetiminde geçerken iki devrede farklı bir oyun taktiğini de başarılı uyguladık. Oyundaki en büyük başarı kalesinde devleşen Mert Günok’a aittir. Yaptığı kurtarışlar takımımız için önemli bir motivasyon ve moral olmuştur. İlkyarıda savunma futbolunu özellikle Merih ile iyi beceren ve ikinci yarıda da Hakan ve İrfan Can’ın ofansif hamleleriyle oynayan takımını yöneten Şenol Güneş’i tebrik ederim. Ozan ile Burak daha çabuk ve fizik anlamda etkili olsalardı galip de gelebilirdik. Biz kendi çocuklarımızla bu başarıyı yakalarken çorbada tuzu olan Lucescu ve Tayfur Havutçu’yu da unutmamalıyız. Bu değişimde çok önemli adımları cesaretle atmışlardır. Bu futbolcuların bize verdiği ders vardır! Kendimiz olmak gerçeği !
Şimdi 2020 hedefine iyi hazırlanmalı ve belki de bize torba takım gözüyle bakanlara gerekli uyarıyı yapmak zorundayız. Ama ulusal bir tehlike de kapıda durmaktadır. Gevşemek ve denizi geçme sarhoşluğu ile derede boğulmak! Aman dikkat ve yolunuz açık olsun çocuklar! *

*Merhaba Fransa