Nostaljik alıntılar

16 Ekim 2022 Pazar

“Hayatta her şey birbirine bağlı!” demiştik.

Doğalgaz zammı sobaları kurdurdu.

Sobalarla taşkömürü gereksinimi patladı.

Ardından da yeraltı emekçilerinin mesaileri ile grizu: 41 ölü.

Bu defa çok şükür, yayın yasağı da yok, tekme tokat da.

Sayıştay, bir süre önce, kömür ocaklarında önlemler yetersiz, demiş.

Oysa önlemin hası çoktan alındı:

“Endişe, korku ve panik yaratarak kamu düzenini ve barışını bozacak yayınlar için 3 yıla kadar hapis!” 

Artık ne “faiz sebep-enflasyon netice”ye dil uzatmak mümkün ne de “doğalgaz zammı sebep, grizu patlaması sonuç” diye tweet atmak..

İşbu nedenle bugün izninizle “nostaljik takılalım” tam 10 yıl önce bu sütunda yayımlanmış yazılardan bir demet sunalım.

***

17.04.2012

Bu iktidarın tüm icraatı zamana yayılı bir “sivil darbe”dir.

Arkasındaki halk desteği “darbe” niteliğini değiştirmiyor.

12 Mart’ın da 12 Eylül’ün de arkasında halk vardı.

Hem de yüzde 90’ları aşan düzeyde!

Öteki darbeler gibi “AKP darbesi”nin arkasında da Washington var!

28 Şubat “postmodern” ise bu iktidarın özellikle adalet alanındaki icraatı da “Sivil posta bürünmüş postmodern darbe”dir!

***

15.06.2012

“Benim öyle memur kardeşlerim var ki kendisinin ayrı, hanımının ayrı arabası var!”

Bu sözler, memur sendikaları başkanlarına saç baş yoldururken...

Devlet Denetleme Kurulu da Özal’ın mezarı açılsın!” raporunu açıklıyordu.

Belli ki merhumun mezarı açılacak...

Keşke kendisine sorulabilse:

“Turgut Bey, senin memurun mu işini daha iyi biliyordu, yoksa Tayyip Bey’inkiler mi?”

O da en muzip haliyle..

“Ohoo bunlar ‘kentsel dönüşümü’ icat ettiler, bizim memurunki bunların yanında küçük Turgut kaldı!” der miydi?

***

02.10.2012

10 yıldır halkımız, reforma maruz kalmaktan yorgun düştü.

Ama iktidar, reformdan yorulmadı...

Kürtaja, doğuma ve anne karnına el atmaları bu işlerden elektrik falan aldıklarından mı nedir?

Adalet reformundan aldıkları zevkin sonuçlarını, “Sivilleşme Bayramı” diye kutlayacaklar...

Sıkıştıkça da doğalgaz çıkarıyorlar...

Elektriğe ise kimi zaman yeni bir mevsime girmeyi, bazen de çıkmayı bile beklemeden zam..

Memura, emekliye verilenin üç dört katı boyunda...

Son reformları ise...

Mahkûm ettikleri “28 Şubat Darbecileri”ni taklit etmek gazetelere “akreditasyon sansürü” uygulamak.

***

“Vücut kimyası ve hormon” da nereden mi çıktı?

Londra Üniversitesi Psikoloji Profesörü Ian H. Robertson, “Uzun yıllar iktidarda kalan ve ‘sınırsız iktidar keyfi sürenlerin’ hormon dengelerinin değiştiğini” açıkladı.

Psychology Today’e göre, “Kısa ve geçici olarak bile iktidar elde etmek testosteron seviyesini yükseltiyor. Beynin salgıladığı dopamin adlı kimyasalın artmasına yol açıyor. Bir tür iktidar bağımlılığına yol açıyor.”

Ve süreç şöyle gelişiyor:

“- Dopamin belli düzeyin üstünde salgılandığında, insanlar (liderler) düşünmeden hareket edebiliyor. Empati kurma duyguları ile riskleri-tehlikeleri algılama yetenekleri çok zayıflıyor. Uzun iktidar yılları liderlerde narsisizm, acımasızlık, yanlış hükümler verme gibi ‘semptomlar’ yaratıyor.”

Araştırmaya göre, uzun ve mutlak iktidar kimi liderlerde “Tanrı tarafından görevlendirildiği inancı” da doğuruyor.

Bu cins liderlerin laik düzene niçin karşı olduğu sorusu da böylece yanıtlanmış oluyor.

Araştırmada, hormon mağduru liderlerin topluma verebileceği zararları önlemenin yolu da belirtiliyor:

“Demokrasi, özgür basın, bağımsız yargı, adil seçimler.”

Bu liderlere örnek Ahmedinejad, Kaddafi, Putin ve Hitler veriliyor.

Çok şükür bizden kimse yok. (Elbette şimdilik!)

***

Kuzey Amerika’da tarihte Kızılderililerin başına gelen bizim halkımızın başına gelmiş görünüyor.

AKP, 10 yıldır iktidarda.

İktidara geldiğinde ellerinde Kuran vardı.

Milletin elinde ise araziler, arsalar, ormanlar, fabrikalar...

“Bize güvenin ve gözlerinizi kapatın!” dediler..

Millet güvendi... Gözlerini kapadı.

10 yıl geçti...

Milletin yarısı gözünü açmaya başladı.

Baktı ki... Kendi ellerinde Kuran...

Onların elinde ise araziler, şirketler...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Erdoğannâme... 14 Nisan 2024
At binenin 7 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları