Alev Coşkun

Cumhuriyet’in patronu yok

11 Temmuz 2021 Pazar

Cumhuriyet gazetesini susturmak ve baskı altına almak yönünde yeni bir girişimle karşılaştık. 

İçişleri Bakanı Soylu, gazetemize 1 milyon TL’lik tazminat davası açtı. 

“Cumhuriyet Yoluna Devam eder” başlığı ile yayımlanan başyazımız da Soylu’nun suç örgütü lideri Peker’in iddialarına yanıt vermediğini, bu durumu ortaya koyan Cumhuriyet gazetesini de baskı altına almak amacıyla bu yola saptığını, ancak Cumhuriyet gazetesinin haberleriyle, yorum ve yazılarıyla gerçekleri okuyucuya duyurmayı sürdüreceğini belirtiyordu. Yazı, “Korkutamayacaksınız. Baskı altına alamayacaksınız. Yıldıramayacaksınız” diye bitiyordu.

Sahibi okuyucudur

Cumhuriyet gazetesinin patronu yoktur, gazete Cumhuriyet Vakfı’na bağlıdır. Tek işimiz, gazeteyi yayımlamak. Ticari işlerimiz olmadığı için de iktidarın destek ve yardımına ihtiyacımız yok. 

Bu gazetenin patronu halktır, okuyucumuzdur. Cumhuriyet gazetesi onun için bağımsızdır, ilkelerinden ödün vermez, kimseye boyun eğmez, baskı altına alınamaz, yıldırılamaz. 

Bu durum son olarak bir kez daha ispat edildi. Basın İlan Kurumu, gazeteyi ekonomik yönden çökertmek için resmi ilan yasakları getirdi. Bu hukuksuzluğu kabul etmeyen, bu adaletsiz harekete karşı çıkan okuyucularımız tam 2.5 ay süren bir dayanışma kampanyası başlatarak gazeteye ekonomik destek verdi. Böylesi bir kampanya, böylesi bir destek dünyada hiçbir gazeteye yapılmamıştır. 

AKP siyasal iktidarı, Cumhuriyet gazetesinin arkasında güçlü, aydın, sadık ve Cumhuriyet ilkelerine bağlı bir okuyucu kitlesi olduğunu hiçbir zaman unutmamalıdır. 

Unutulmaması gereken sorular

1960 öncesi siyasal yaşamda çok kullanılan bir deyim vardır:

“Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür.” Anlamı: “İnsan hafızası unutmak hastalığına sahiptir.” 

Kamuoyu unutuyor. Hele hayat pahalılığının her geçen gün arttığı, her gün yeni bir yolsuzluk ve hukuksuzluğun patlak verdiği ülkemizde geçmiş olayların unutulması daha kolay oluyor. Oysa son aylarda unutulmayacak konularla karşılaştık.

Genel Yayın Yönetmenimiz Aykut Küçükkaya, geçen pazartesi hafta başı yazısında bu konuya parmak basarak unutulmaması gereken soruları art arda sıraladı.

Unutulmaması gereken bu sorular şunlardır:

  • 128 milyar nerede?
  • 10 bin dolar alan siyasetçi kim?
  • Kamu bankalarının yandaşa dağıttığı krediler geri ödeniyor mu?
  • Cüppeli amiral görevden alınacaktı, ne oldu?
  • Veyis Ateş 10 milyon Avro’yu kimin için istedi?
  • 1 ton 763 kilogram kokain kime geliyordu?
  • İçişleri Bakanı, SBK’ye “kaç” dedi mi?
  • Süleyman Soylu, SBK’nin 7 yıldızlı otel konforuna sahip uçağıyla yaptığı seçim gezisinin parasını ödedi mi; dekont nerede?

Cumhuriyet gazetesi her hafta başı bu soruları birinci sayfadan yinelemeli ve bunların unutulmamasını sağlamalıdır.

Karadeniz ve Montrö

Geçen haftaki yazımızda, Karadeniz'in ısındığını, NATO'nun Karadeniz'i denetleme konusundaki girişimlerini önleme yönünde Rusya'nın bir İngiliz savaş gemisine silahla müdahale ettiğini de belirtmiştik. Rusya, bu hareketi ile NATO'yu uyarıyor.

Rusya'nın, Boğazlardan geçişleri uluslararaı kurallara bağlayan Montrö Sözleşmesi konusunda da çok hassas olduğuna işaret etmiştik. 

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'un Kanal İstanbul'la ilgili geçen hafta yaptığı açıklama çok önemlidir. Lavrov, " Kanal İstanbul'un Karadeniz'deki yabancı devlet savaş gemilerinin varlık durumlarını hiçbir şekilde etkilemeyeceğini" belirtmiştir.

Lavrov, gerek Türkiye'ye gerekse tüm dünyaya açık ve net bir durum tespiti yapmıştır.

Ağacın kurdu içindedir

Son aylarda yapılan anketler, AKP’nin halk desteğini giderek kaybettiğinin göstergesidir. Bu haftaki yazımızı bir halk adamının verdiği örnekle bağlamakistiyorum. Çok görmüş geçirmiş, siyasal yaşamda, tabanda, halk arasında bulunmuş bir halk adamı olan, tanınan bir dostuma zaman zaman uğrarım, sohbet ederiz. Hayat pahalılığından, yolsuzluklardan, israftan, Peker’in iddialarına yanıt verilemediğinden, Meclis gruplarının kaynağından söz ettik. Sonunda sohbet şöyle noktalandı: Ağacı kendi içindeki kurt bitirir. “Ağacın kurdu içindedir.”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Atatürk ve karşıdevrim 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları