İngilizcesi “Upstairs Downstairs”, Türkçesi Yukarıdakiler-Aşağıdakiler olan bir dizi girmişti hayatımıza 50 yıl önce. İngiliz bir aile üzerinden evin farklı katlarında yaşayanların birbirine bakışı anlatılırdı. Birbirlerinin hayatlarını izlerler, durumdan vaziyet çıkarırlardı. 

İşte bu sezonki Süper Lig de Belami Ailesi’nin yaşamından kesitler sunacak gibi. Deprem nedeniyle ligin 20 takımla oynanacağını anımsatalım. Bu ekiplerden kimi şampiyonluk, kimi Avrupa kupaları, çoğunluk da TFF’nin “puan-para” uygulaması için top koştururken, bazıları kümede kalma mücadelesi verecek.

Transfer piyasasına ve kulüplerin maddi güçlerine bakıldığında bu yıl ligde büyük kopmalar yaşanacak ilk yarı bitmeden. G.Saray, F.Bahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor yapılarını koruyup şampiyonluk adayı olarak podyuma çıkacak. Harcama limitleri ve imza attırdıkları oyuncular bu gerçeği ortaya koyuyor. Bir de Murat Sancak’ın Adana Demirspor’u ile siyasi iktidarın “cici” çocuğu Başakşehir var. Bu iki ekip de 4 büyükler kadar olmasa da yatırım yapıyor. Ve biraz da Samsunspor. 

Geriye kalan 13 takım ya sessiz şu transfer döneminde ya da kendi yağıyla kavrulma telaşında. Çünkü biliyorlar ki, TV yayın hakkı, TFF katılım ücreti, forma sponsoru dışında hiçbir gelirleri yok, maç bilet satışları stat elektrik parasını bile karşılamıyor. O yüzden bu yıl, “Upstairs Downstairs” tarzı bir sezona hazırlıklı olalım. 

BANKALAR BİRLİĞİ KAPIDA

Türk futbolunun döviz yükseldikçe artan borcu, ne yazık ki, artık ödenemez noktaya geldi. Değerli futbol ekonomisti Tuğrul Akşar, sayılarla futbolun durumunu özetledi geçenlerde. Şimdi kapalı kapılar ardındaki dedikoduları paylaşalım sizlerle. Öncelikle borcu borçla kapatan bir zihniyet içindeki futbolumuzun bu yıldan başlayıp yapılandırma kapsamında Bankalar Birliği’ne faiz ve ana para ödemeleri var. Şu anki gelirlerle hiçbir kulüp mülk satmadan bu paraları ödeyemez. Belki G.Saray, biraz F.Bahçe, diğerlerinin böyle bir yatırımı da yok tapulu gayrimenkul bağlamında. Öyleyse, TFF’nin başındaki Mehmet Büyükekşi, yanına yakın dostu Bilal Erdoğan’ı alıp Tayyip Bey’in kapısını çalıp “Efendim, kulüpler için bir formül bulalım” diyecek. Bulur mu? Bulur elbette. Gerçi, emekliye 3-4 bin lira seyyanen artışı bulamayan iktidar, kulüplere hangi yüzle borç silme ve öteleme avantajı sağlar, tenisçi maliye bakanı Mehmet Şimşek bu işe ne der, TBMM’de “8 bin lira seyyanen” diye rest çekip Saray’da geri adım atan MHP lideri Devlet Bahçeli bu işi hangi ruh haliyle yorumlar bilemem, ama futbol paydaşları şimdiden borç işine kafa yormazlarsa kasım-aralık gibi bankalar hacizleri başlatır!