Arif Kızılyalın

Ey VAR, hakeme sakın yardım etme!

05 Kasım 2019 Salı

Türk futbolunda gündem yine hakem hataları. Dün onun, bugün diğerinin canı yanıyor, emin olun ötekinin sırası da yarın gelecek!

Çünkü ülkemizde sistem, moda tabirle “Eyyamcılık..” üzerine kurulu. Eleştirilerin merkezinde de video hakem uygulaması ‘VAR.’(!)

Gerçi haksızlık etmeyelim, futbol hatalar oyunu, hakemlerin de futbolcu, teknik adam, yönetici ya da başkan kadar ‘hata’ kredisi olmalı elbet. 

Ne var ki, liglerde 10 haftadır bir standart oturtulamadıysa, özellikle de sınırları kurallarla belli VAR sistemi her hafta başta telden bir melodi çalıyorsa  insanlar elbette konuşur, isyan eder, bağırır, çağırır; sonuçta futbol dünyasının ağzı torba değil.

Eh böyle olunca da Merkez Hakem Komitesi, sürpriz bir hamle ile  “Futbol oyunu içinde asıl önemli olan sahadaki hakem performansıdır. Bu yüzden VAR Protokolü de hakemlerin ‘VAR yokmuş gibi maç yönetmesi’ gerekliliği üzerine kurulmuştur” türü bir açıklama yapmak zorunda kaldı. Bir anlamda dedi ki MHK:  “Ey VAR odasındaki personel, sakın ola ki, orta hakemin işine karışma, bırak ne gördüyse onu çalsın..”

Üstelik İngiltere VAR hakemini müsabakanın neredeyse 5. hakem ilan etmiş ve “talimata yazdığı madde ile”, VAR kararlarını asli unsur olarak görmüşken, MHK’nin, yani TFF’nin üstelik IFAB ve UEFA’yı örnek gösterip bu çıkışını anlamak güç!

Demek ki, VAR’ı hala doğru yorumlayamamış bizim federasyon kanadı!

Üstelik açıklamaya şöyle bir cümle de eklenmiş:

“Sistem Hakem kararlarında 100% bir doğruluğu değil, açık ve bariz hakem hatalarını sıfırlamak için oluşturulmuştur.”

Bunun meali de, “yüzde yüz başarılı olmanıza gerek yok, rüzgara göre çalın düdükleri...” Alın size bir başka ‘eyyam..’

Görünen o ki, “Falanca takımın maçında VAR odası hakemi uyardı, bizim maçta niçin uyarmadı..” türündeki isyanın önüne geçmek için böyle bir metin kaleme alınmış alelacele. Hangi takım diye sormayın, cumartesi, pazar kimin canı yandıysa tabelaya bakın anlarsınız bu açıklamanın sebebini! 

Şimdi önemli olan bu açıklamanın - özellikle - hakemler tarafından nasıl okunacağı! Ültimatomun ne tür bir yankı uyandıracağı!

Yaşayıp göreceğiz. 

Gelelim geçen hafta sahalarımızda yaşanan ‘adli’ olaylara. Öncelikle şunu belirtmekte fayda var ki, hakemlerin saha kenarındaki teknik direktörlere ‘hakarete varacak’ ifadeler kullanma hakkı yok. Gel gelelim, FIFA kokartlı Halis Özkahya, ağız okuma yöntemine takılan görüntülere göre Malatyaspor Teknik Direktörü Sergen Yalçın’a ‘defol..’ demiş. O pozisyon sonrası kırmızı kart gören Sergen Hoca da verip veriştirmiş, film kopunca; şimdi Malatya teknik direktörüne en az 2-3 hafta ceza gelecek, peki MHK, Özkahya’ya ne yapacak? ‘İstenilen düdükleri çaldığı’ için görmezden mi gelinecek ‘cin’ lakaplı Halis Bey’in bu kaba davranışı?

Yine PFDK’nın, Kasımpaşa-Yeni Malatya maçının devre arasında yaşanan olaylarla, Fenerbahçe Kaptanı Emre Belözoğlu’nun canlı yayına yansıyan hakareti için vereceği kararlar da TFF’nin sıkıntılı konulardaki refleksini gösterecek...

Bu haftanın gözlerden kaçan bir önemli konusu ise Fenerbahçe BEKO Basketbol takımının kötü gidişi. Avrupa’daki 6 maçtan 5’ini kaybettiler, ligde Beşiktaş ve Galatasaray’a boyun eğdiler. O kadro ve Obradovic gibi usta bir koçla bu kötü sonuçlar nasıl alınıyor merak konusu! Her kafadan bir ses çıkarken Fenerbahçe’deki dostlara sorduk. Aldığımız yanıt netti;  şu aşamada takıma yönetim müdahalesi söz konusu değil. Çünkü Başkan Ali Koç’la yönetim biliyor ki Dünya Şampiyonası’nın neden olduğu aşırı yorgunluk, üst üste gelen sakatlıklar ve uyum sorunu ‘kırk yılda bir yaşanacak’ bu seri yenilgilere neden oldu. O yüzden, biraz daha sabır diyor Fenerbahçe yönetimi camiaya basketbol takımı için.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Önce milli! 3 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları