Arif Kızılyalın

Futbolda devri âlem

14 Haziran 2018 Perşembe

Semih Gümüş, “Futbol ve Biz” adlı denemesinde şu ifadeleri kullanmış: “Hiç kuşku yok ki bir futbol literatürü, yalnızca futbolun içinde kalarak da yaratılmaz. İşin içine popüler kültürün öbür alanları da girer. Futbolu toplumbilimin, ruhbilimin, siyaset biliminin, tıbbın, giderek estetize edilmiş bir kültürün tam ortasına yerleştirerek kavramak da gerekir..”
Gerçekten de öyle, bütün sporların en kitleseli, ilgiseli futbol.
Dünyanın 200 küsuru aşkın ülkesinin en ücra köşesine de gitseniz, yerel dili bilmeseniz, hatta, “su, ekmek” demek için işaret diline başvursanız bile, pekâla futbol üzerine sohbete girebilirsiniz.
Ronaldo dersiniz, karşınıza birden Messi’ci birileri çıkar.
Ufaklık Neymar’cıdır, İslam coğrafyasında, “Allah Allah Mohamed Salah” söylemleri ön plandadır.
Özellikle de şu sıralarda; yani 4 yılda bir tekrarlanan büyük futbol şöleni Dünya Kupası’nın arefesinde.
Evet, öyle ya da böyle 30 gün boyunca futbolla yatıp, futbolla kalkacağız. Kimimiz Alman olacak, kimimiz Brezilyalı. Biraz sosyalistsek doğru adres Uruguay. Teknokratsak Japonya, ‘duayla şampiyon olunacağına inanan’ gruptansak kazanamayacağını bildiğimiz halde Suudilerin peşinden gideriz.
Sözün özü; 32 takımdan biri mutlaka radarımıza takılır şu futbol ayında...
Evet, ne diyelim, hoş geldin, iyi ki de geldin futbol, iyi ki varsın!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Al sana gençlik! 10 Aralık 2024
Fırsatı kaçırmadı 9 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları