Türk At Yarışçılığı’nın klasiği hatta yegâne derbisi Gazi Koşusu’nda şampiyonun belli olduğu dakikalardı. Şampiyon ‘Anatoly’nin tanınmış sahibi Osman Hattat kutlamaları kabul ediyor, bir yandan da yeğenine, “Şurada bir avuç kesme şeker bulun da sevindirelim delikanlıyı...” diyordu. Tam o sırada şeref tribününün önünde yarışı izleyen ihtiyar mı ihtiyar, sevimli mi sevimli bir yarışseverin sözleri herkesi susturmaya yetti.

“Kim kazandı? Anadolu mu bizim Osman’ın Anadolu mu...?”

Yüzlerce meraklı göz önce sustu, sonra patlattı kahkahayı. Günün esprisi olmuştu, “Zaten Osman Hattat’ın ilk arabası da Anadol’du”ya dek sohbet zinciri bir anda yarış kaybeden at sahiplerini bile keyiflendiriyordu.

Gerçekten de 85’lik Mehmet Amcanın dediği gibi, 85. Gazi Koşusu’na bu yıl Osman Hattat’ın atı Anatoly damgasını vurdu. Usta jokeyi Halis Karataş’la 21 rakibini geride bırakan safkan, belki 1 trilyonun üzerinde bir geliri Hattat ekürisiyle binicisi Karataş’a kazandırıyordu ama daha önemlisi unutulmayacak bir onuru getiriyordu.

Sahi, Mehmet Amca kim diyeceksiniz?

Eski bir yarış tutkunuymuş, yıllarını Velifendi’ye vermiş; tozu, yağmuru, karı, kışı, rüzgârı adeta yutmuş. Bu yıl da TJK Başkanı Ömer Faruk Girgin’in nazik davetini almış ve ceketini giyip koşmuş yıllardır önünden hep merak ederek geçtiği ‘seçkinler’ tribinüne... İşi bildiği için de şeref tribününün hemen altındaki bölümden bir yer bulmuş kendine. Kim bilir belki aklı başındayken izlediği son Gazi’ydi ama öyle ya da böyle Mehmet Amca da damgasını vurdu düne. Ne diyelim, bravo Girgin... Sonuçta Gazi Koşusu tüm Türkiye’ye mal olmuş bir organizasyon. At sahipleri, mülki amirler, milletvekilleri, bakanlar kadar Mehmet Amca gibiler de ara sıra oralarda ağırlanmalı...

Düne dönersek; galiba 30 bini aştı bu yılki katılım... Piknik yapanlar, pazar tatilini çimlerle ağaçların buluştuğu yeşillikte değerlendirenler, aşıklar, çoluk, çocuk hatta hatırı sayılır kadar da yankesici vardı Veliefendi’de... TJK’nin gün boyu düzenlediği etkinlikler dünün Gazi ortaklarına keyifli saatler yaşattı. Şeref tribününün en renkli ismi, yeni milletvekili seçilen eski İstanbul Valisi Muammer Güler ve Bölge Savcısı Aykut Engin Cengiz’di. Eh, yargı ve politikacı bir arada olunca konu ‘ne olacak şu vekil seçilen tutukluların hali’ne geldi ama yorumlar hep ‘düşük ton’da paylaşıldığ için açıkçası duyamadık konuşulanı...

Protokoldeki ‘ağır’ abiler kadar şapkalı şık hanımefendiler de Gazi’nin rengiydi. Sanki hepsi Paris moda haftasından çıkmıştı. Kimi ‘Ascot’tan aldım’ kimi ‘Bu Vakko’nun özel kreasyonu’ diyordu ki A haber genç spikeri değerli meslektaşım Hilal Ergenekon’un şapkası galiba şıklık yarışındakileri hafiften kıskandırdı...

Günün tek olumsuzluğu ise tam da Gazi Koşusu sırasında kalp krizi geçiren bir yarışverdi; ambulans, doktor derken o da dünün notları arasına girdi. Umarız sağlığına kavuşur, kalbi heyecana dayanmayan yarışsever...