Pandemi tüm dünyayı vurdu. En çok da futbol etkilendi ve etkileneceğe benziyor. Sadece Türkiye'de değil, sporun endüstriyelleştiği her coğrafyada futbol, ailenin şımarık obez çocuğu. En çok o seviliyor, en yeni giysiler ona alınıyor ve istediğini yiyip-içtiği için de şiştikçe şişiyordu Wuhan'daki salgın baş gösterene kadar!

O tarihten sonra her ülke krize girdi, elbette sistemi sağlam İngiltere, Fransa, Almanya, Belçika, Hollanda ve Rusya ayakta ama, bir zamanlar bu majör ligler arasına kafasını uzatan Türk futbolu, mali açıdan topu atmak üzere!

Gelgelim, TFF bu konulara "fena halde" Fransız. Şu an için yayıncı kuruluştan alınan paranın dağıtımı ve kurumsal komisyonları peşindeler. Geçenlerde, "Biz meteliğe kurşun atarken, TFF bize ödenen yayın paralarından niçin komisyon alıyor" diye küçük çaplı bir kavga da çıktı, ama sonuç alınamadı. Seyircisiz-kısıtlı seyircili ortamda yeni gelir kapıları yaratma adına proje üretemiyor bizim federasyon; hatta statlara seyirci alınması kararını bile organize edemediler. Çünkü, "Sadece localara yüzde 50 kapasite ile seyirci alınacak" uygulaması tam bir fiyasko! Tüm uzmanlar, doktorlar, "Kapalı ve sıkışık yerlerden uzak durun" derken bizim necip federasyon takımı, onca insanı "omuz omuza" oturtuyor. Konu maç olunca da maskeler fora tabi; ilk hakem hatasında. Oysa hiç gerek yoktu Amerika'yı yeniden keşfe! Alın Fransa, İngiltere'deki gibi bir karar, stadın yüzde 10'u, 20'si kadar futbolsever statlara girsin, açık alanda rahat rahat otursun, kapalı localarda buluşup aynı havayı tenefüs etmesin!

Elbette Nihat Özdemir TFF'sinin konulardan kopukluğu seyirci-pandemi ile sınırlı değil. Hakem-VAR odası uyumsuzluğu almış başını gidiyor. Bu hafta F.Bahçe ve K.Gümrük'ün haklı isyanlarına tanıklık ettik. VAR hakemi maçın seyrini pek ala değiştirebiliyor, vahimi ise çifte standardı her hafta çeşitlendiriyor bizim video hakemler! Serdar Tatlı ile bu işin olmayacağını, Uluslararası seminerlere katılmamış anlayışla MHK bu kadar idare edilir! Sayın Tatlı için söylenen "Ama namuslu ve adaletli" yaklaşımı da ülkede onca yıl MHK başkanlığı yapan isimlere saygısızlıktır.

Konu federasyondan açılmışken şu menajer mesesine de bir bakmakta fayda var. FIFA, futbol dünyasındaki menajer saltanatını bitirmek için düğmeye bastı geçenlerde. Artık menajer komisyonları belli bir oranı aşamayacak. Ortada haksız bir kazanç var ve menajerlerin aldıkları fahiş paralar, kayıt dışı ekonominin tetikleyicisi. Örneğin, hiç bir menajer bir futbolcunun aldığı paraya yakın komisyon alamaz. Ama bu iş öyle gayrı ahlaki seviyeye ulaşmış ki, falanca ismin menajeri, 3 yıla taksitlendirilmiş biçimde neredeyse futbolcu kadar parayı cebe indiriyor; o paranın nereye gittiğini ise Tanrı bilir. Belki futbolcuya, belki satan kulübe, belki de alan kulüpteki birilerine! Olmaz demeyin hapis cezası alan Karabüksporlu menajer-yönetici-futbolcu eskilerine bakın ne demek istediğimi anlarsınız!