Arzu Süzmen

Pembe taksiye sen bin!

22 Şubat 2016 Pazartesi

Pantone firması, pembeyi 2016 yılının renklerinden biri ilan etti. “Bu yıl renkler bizi daha mutlu, güneşli bir dünyaya taşıyor, içimizdeki neşeli kimliği ortaya çıkarıyor” diye de ekledi. Kültürel ve cinsiyet normlarının aşıldığının, umut ve heyecanın canlı renkler tarafından hayatımıza dahil edildiğinin altını çizerek...

İlkbahar 2016 renkleri, kadın ve erkek arasında cinsiyet ayrımı yapmadan, rahat bir nefes almaktan ibaret idi. Pembenin "gün batımında oluşan hayal, yanaklarda minik bir telaş, açmakta olan bir gonca" olarak konumlandırıldığı bir ilkbahardı düşlenen...

Moda markaları bu düşün peşinden giderek, 2016 İlkbahar-yaz koleksiyonlarında pembeyi sıkça kullandı. Chanel meşhur tüvit ceket takımında, Saint Laurent mini elbiselerde, Louis Vuitton derilerde, Dries van Noten elbiselerde patlayan desenlerde yer verdiği pembe rengi baş köşeye oturttu. Onları Zara, H&M gibi ekonomik olarak daha ulaşılabilir, hızlı moda markaları takip etti.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Renkler, cinsiyet ayrımı gibi kabul edilemez bir toplumsal kabusun parçası olmasın diye pembe ve mavi moda dünyasında el ele klişelere baş kaldırırken, Sivas'ta kadın şoförün yalnızca kadın müşterilere hizmet vereceği "pembe taksi" uygulaması başlatıldı. "Kadın toplumsal yaşamdan daha fazla nasıl soyutlanabilir?" sorusuna cevap aranır gibi. 

Pembe taksinin şoförü, "bu taksi sayesinde şiddet olayları da azalır" diye konuştu, kadınların hiçliğe doğru kayıp gitmesine göz yummak bu denli basitmiş gibi. Yalnız kadınlar ve ailelere ayrılan pembe taksi akşam 20:00’ye kadar çalışacaktı, kadınların özgürlüğünü saatlerle kısıtlamak ellerindeymiş gibi. 

Oysa pembe rengi hafife almakla hata edersin!

1930’ların efsanevi moda tasarımcısı, tasarımcı olmaktan öte sınırları zorlayıp yarattığı ilklerle moda dünyasını sarsan sürrealist sanatçısı Elsa Schiaparelli, 1931'de piyasaya tanıttığı imza rengine "şok eden pembe" adını verirken bir bildiği vardı. “Ben pembeye, kırmızının kudretini verdim, neon, gerçek dışı bir pembe yarattım” diyordu, pembeye gücünü verirken.

1960'larda Jacqueline Kennedy, şimdilerde Hillary Clinton gibi politik ve toplumsal figürler pembe rengi kadınsılığın ötesinde güç sembolü olarak popülerleştirdi. Nazi Almanyası'nda eşcinselleri yaftalamak için kullanılan pembe üçgen, 1970'lerde eşcinsel hakları ve homofobik eşcinsel hak tutumunu protestonun sembol olarak kabul edildi.

Hindistan’da kadınlar "Pembe Örgüt” anlamına gelen “Gulabi Gang” adı altında toplanarak pembe sarileriyle ve sopalarıyla cinsiyet ayrımcılığa, kadına şiddet ve tecavüzle pembe sarileriyle mücadele vermekte...

Ne kadınları, ne de pembe rengi kafandaki kalıplara sokabileceğini düşünme.

Ben pembe renkli taksiye binmem.

Pembe taksiye sen bin!

 

 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları