Başka bir dünya mümkün
Ayşe Emel Mesci
Son Köşe Yazıları

Başka bir dünya mümkün

24.07.2023 03:00
Güncellenme:
Takip Et:

“Sesime kulak ver gülüm/Tutsaklığa yeğdir ölüm/Nerde varsa böyle zulüm/Çaresi isyan olmuştur.”

Türkiye Tiyatro Buluşmaları’nın bu yıl, Çeşme Belediyesi’nin ve belediye başkanı Ekrem Oran’ın ev sahipliğinde düzenlenen on altıncısında, “Çağdaş Aydın Direnç Ödülü” verilen değerli şairimiz Ataol Behramoğlu ödülünü alırken yaptığı konuşmayı “Yunus Gibi” adlı şiirinin bu dizeleriyle noktaladı. Festivalin Onur Ödülü Genco Erkal’a, Emek Ödülü Şenay Gürler’e verilirken, depremde yitirdiğimiz tiyatro sanatçısı Eylem Şafak Aydın adına konan ödülleri babası Orhan Aydın verdi. İçimiz dağlandı.

TİYATRO BULUŞMALARI

2007’de başlamış bir serüven Türkiye Tiyatro Buluşmaları. “Başka bir dünya mümkün” diyerek yola çıkan ve bu fikri sanatın içinden, tiyatronun içinden dillendiren, kendi deyimleriyle “İzmirli gençlerin” Orçun Masatçı ve Yenikapı Tiyatrosu’nun koordinatörlüğünde yarattığı çok değerli bir gelenek haline geldi tiyatro buluşmaları. Ülkemizde daha önce örneği görülmemiş bir şekilde çadır kamplarda gerçekleştirilen bu buluşmalarda, amatörler, profesyoneller, tiyatroya sevdalı gençler ve mesleğin duayenleri, aydınlar, sanatçılar, şairler aynı alanlarda buluştular, söyleştiler, fikirlerin ve özgürce tartışmanın zenginliğini deneyimlediler. Buluşmaları 2009-2019 arasında Seferihisar Belediye Başkanı, 2019’dan bu yana da İzmir Büyükşehir Belediye başkanı olan, tiyatronun kent yaşamındaki yerini gerçekten önemseyen Tunç Soyer sürekli destekledi.

Bu yıl söyleşiler ve atölyelerde katılımcılarla buluşanlar arasında, Orhan Aydın, Levent Üzümcü, Cengiz Toraman, Nazif Uslu, Yiğit Arı, Metehan Gözütok, Murat Çidamlı, Barış Atay, Nazlı Masatçı gibi isimler vardı. Festival kapsamında birçok oyun da seyirciyle buluştu. Yenikapı Tiyatrosu “Palto”, Tiyatro Evi “Marx İstanbul’da”, Duvara Karşı Tiyatro Topluluğu “Görmek”, İzBB Köy Tiyatroları “Köyden İndim Şekspire”, Tiyatro Simurg “Horoz Reis”, İzmir Mülkiyeliler Tiyatro Topluluğu “Örnek Suçlar”, Yarkın Ünsal Studio “Othello” adlı oyunları sahnelediler.

“Meyerhold ve Biyomekanik Yöntem” üzerine bir atölye çalışması yaptığım buluşmada, İzmir Mevzu Tiyatro’dan “Katil Kim”, Refia Prodüksiyon’dan “Bahar Komedisi” ve İzmir Halk Tiyatrosu’ndan “İnsan Merak Ediyor” oyunlarını izleyebildim. Medine Çam’ın yazıp yönetip oynadığı “İnsan Merak Ediyor” pazar gecesi sahnelendiği için yazıya yetişemedi.

OYUNLAR

Gizem Gisten Kaplan’ın yazdığı “Katil Kim” ilginç bir metin. Bir milletvekili, bir yargıç, bir polis, bir müteahhit ve bir esnaf kendilerini bilmedikleri bir mekânda elleri kolları bağlı halde bulurlar. Neden ve nasıl kaçırıldıklarını bilmeyen bu beş kişiden bir “Katil Kim” oyunu oynamaları ve içlerinden cinayet işleyen kişiyi bulmaları istenmektedir. Oyunu MSM’den (Müjdat Gezen Sanat Merkezi) öğrencim olan Özgün Aytar yönetmiş. 2020’de pandemi koşullarında İzmir Büyükşehir Belediyesi Deneme Sahnesi’nde sahneye koyduğum “Kuvayı Milliye Destanı”nda başarıyla oynayan Özgün, birkaç yıldır biyomekanik atölyelerinde de asistanlığımı yapıyor. Onun tiyatro sevdasıyla, tiyatrosunu yoktan var eden azmiyle, kendisini sürekli geliştirmesiyle gurur duydum bir kez daha. Dekor, ışık, ses vb. için yeterli hazırlanma zamanı bulunamamasından ötürü (etkinliklerin zamanlamasından kaynaklanan sorunların bir dahaki sefere giderileceğini umuyorum) birtakım teknik aksaklıklar yaşansa da Akın Aker, Alper Varan, Çetin Çelik, Kıvanç Tiner ve Özgün Aytar’ın başarıyla oynadığı “Katil Kim” umarım seyirciyle daha çok buluşur. Türkiye’nin çeşitli hallerine ayna tutan bir oyun.

Michele Guaraldo’nun yazıp yönettiği “Bahar Komedisi”ne ise ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Siz hiç 80 dakikalık bir oyunun yaklaşık 1 saatini karanlıkta izlediniz mi? 21 Temmuz Cuma akşamı Alaçatı Açıkhava Tiyatrosu’nu dolduran biz seyirciler izledik. Hem de kahkahadan kırıla kırıla, commedia dell’arte ile bizim tuluat tiyatrosu arasında büyük bir enerji ve esneklikle gidip gelen oyuncuları, Nazlı Masatçı, Bensu Begoviç, Burak Özbaykuş, Özgün Aytar, Anıl Yıkgeç Sevil’i alkışlaya alkışlaya… Tam oyunun ritmi kendini bulmaya başlarken elektrikler kesilip jeneratör de devreye girmeyince bir an sahne de seyirci de durmuştu. Sonra bir alkış yükseldi, ardından seyircilerin ellerinde yanan cep telefonlarının ışığında tiyatronun büyüsü kendini gösterdi. Bir yerde denk gelirseniz bu oyunu kaçırmayın.

Son olarak sevgili Orçun Masatçı ve festivalde emeği geçen herkese tiyatromuzun tarihinde iz bırakan çabalarından ötürü bir kez daha teşekkür ederken şunu da hatırlatmak istiyorum: “Çadır kamp alanı”nın ağırlığını ne yapıp edip korumak gerek, yoksa Tiyatro Buluşması en önemli özelliğini yitiriyor.

Yazarın Son Yazıları

Uzun bir macera: ‘Faust’

Sevgili İlhan Selçuk 2004’te bir dergi kataloğu armağan etmişti. Değerli ressamımız Bilge Alkor’un kargalarıyla böyle tanıştım. Daha sonra tanışıklık, “Meleklerin ve Şeytanların Aynası” (2011) ile derinleşti. Uzunca bir süredir başucumda duran, dönüp dönüp baktığım, sonra “Belki bir gün” diyerek tekrar kenara koyduğum “Faust”, Alkor’un imge dünyasıyla farklı bir boyuta taşınmıştı.

Devamını Oku
08.12.2025
İnsan idrak ettiği ruha benzer

Aleksandr Puşkin, “dramatik büyünün titreştirdiği düş gücümüzün üç telinden” söz eder. Bunlar; gülme, acıma ve dehşettir. Vsevolod Meyerhold ise Charlie Chaplin ve Sergey Ayzenştayn’ı karşılaştırırken, her iki sinemacıda bu “üç tel”in ne denli ustalıkla kullanıldığına değindikten sonra, bir ayrım yapar: “Chaplin’de gülmece ve acımanın ön planda olduğunu, dehşetin gölgede kaldığını söyleyebiliriz oysa Ayzenştayn’da gülmece geri plana kayarken acıma ve dehşet öne çıkar.”

Devamını Oku
24.11.2025
Goethe: İkilem ve Deha

Büyük yazarın kendi yaşam sürecinin de derinlemesine nüfuz ettiği “Faust”un ilk bölümü ise, kendisinden önce Christopher Marlowe’un 16. yüzyıl sonunda oyunlaştırdığı (“Dr. Faustus”) ruhunu şeytana satan Faust efsanesinden yola çıkmakta ama bu bölümde Faust’un Mefistofeles ile macerası kadar, “ayarttığı” Gretchen’in trajedisi de göze çarpmaktadır. Goethe dahi sanatçı duyarlılığıyla içinde yaşadığı toplumun “mahalle baskısı”nı, ikiyüzlü ahlak kurallarını kendi siyasi ve toplumsal kimliğinin çok ilerisinde bir noktadan eleştirir. Viktor Glass’ın “Goethe’nin İnfazı” romanında (çev. Regaip Minareci, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları) anlattığı olayda, evlilik dışı hamile kaldığı çocuğu öldürmekle suçlanan genç kadın hakkındaki idam cezasını siyasi kimliğiyle onaylayan Goethe, “Faust”ta konuya bambaşka bir duyarlılıkla yaklaşır. Büyük sanatçı ve düşünürün, “Almanların en büyüğü”nün tüm hayatına yayılan ve “Faust”a da yansıyan bu ikilemi aslında çağının, yükselen modernitenin etkisi günümüz

Devamını Oku
10.11.2025
Mucize 102 yaşında

Böyle zamanlarda geçmişe dönüp bugünkünden çok daha ağır koşullar içinden düze çıkmayı bilmiş, hem memleketin ufkunu kaplayan sisi hem ileriye doğru koşmak isteyenleri engelleyen karanlığı yarıp geçmiş kurucu kuşağın mücadelesini, Kocatepe’den Afyon Ovası’na doğru bakarken sadece biraz sonra cereyan edecek o büyük muharebeyi değil, oradan geleceğe açılan yolu da gören çelik iradeli bir çift mavi gözü, o mucizeyi hatırlamak iyi geliyor insana.

Devamını Oku
27.10.2025
Bir ödül töreninin ardından

Cumhuriyetin kurucu felsefesinin kültür alanındaki en önemli adımlarından biri tiyatro, opera, bale ve müzik alanlarında modern, kalıcı sanat kurumları yaratarak sanat sevgisini tüm yurt sathına yaymaktı.

Devamını Oku
13.10.2025
Işık, biraz daha ışık

O yıl Doğan Hoca’dan bir gün önce, 21 Eylül 2021’de tiyatro alanından çok değerli bir hocamızı, sevgili Prof. Dr. Hülya Nutku’yu hem de çok vakitsiz yitirmiştik.

Devamını Oku
22.09.2025
Hayatımdaki iki Güney

Gerçekçilik, içtenlik, hayatın sihrini, gizini yakalayıp onu kendi kişisel büyüsünü katarak yeniden yaratmak... Yılmaz Güney’in sinemasının da edebiyatının da en önemli özellikleridir bunlar.

Devamını Oku
08.09.2025
Eğitim ve sanat

Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetin üzerinde yükselmesi gereken dört sütunu, “mektep, iktisat, sanat, imar” diye sıralamıştı. Bu dört sütundan ikisini oluşturan “mektep” ve “sanat” maddelerine yakın tarih içinde bir arada bakıldığında, yani sanatta eğitim ve eğitimde sanat alanlarında nereden nereye geldiğimize bakıldığında umut verici bir tabloyla karşı karşıya olduğumuz söylenemez.

Devamını Oku
18.08.2025
Altmış yıl önce altmış yıl sonra

İzmir’de tam anlamıyla “ağır, koyu bir sıcak” vardı. “Kerbela” oyunu 2 Ağustos tarihinde bir zamanların fuar alanı, günümüzün Kültürpark’ı içindeki açık hava tiyatrosunda oynanacağı için İzmir’deydim.

Devamını Oku
04.08.2025
Hatırlamak bir eylemdir

Ergin Yıldızoğlu, 7 Temmuz tarihli Cumhuriyet gazetesinde “Faşizm ve kültür” başlıklı önemli bir yazı kaleme aldı.

Devamını Oku
21.07.2025
‘Umutsuz çağın sesi’

'Medea-Material' Romanya'da köklü Sibiu Tiyatro festivalindeydi...

Devamını Oku
30.06.2025
Vahşi bir dünya

Vazgeçilmez dört elementten biri olan havayı yine paramparça ediyor bombalar, füzeler... Doğal yerinden koparılıp insanın elinde oyuncak olmuş ateş, gecenin karanlığını kızıla boyuyor.

Devamını Oku
16.06.2025
Beyaz gecelerde Medea-Material

23-27 Mayıs tarihleri arasında, Dostoyevski’nin unutulmaz novellasının fonunu oluşturan St. Petersburg “beyaz geceler”indeydik.

Devamını Oku
02.06.2025
İyimserlik önyargısı

İyimserlik önyargısı

Devamını Oku
12.05.2025
Bir kez daha Kerbela

Bir kez daha Kerbela

Devamını Oku
28.04.2025
Bursa ve tiyatro Bursa...

Bursa ve tiyatro Bursa...

Devamını Oku
14.04.2025
Dünyayı sevgi kurtaracak

Dünyayı sevgi kurtaracak

Devamını Oku
31.03.2025
Sonrası gündüz

Sonrası gündüz

Devamını Oku
17.03.2025
Tiyatroantropolojisi ve Metin And

Tiyatroantropolojisi ve Metin And

Devamını Oku
03.03.2025
Tiyatroda eğitimin önemi

Tiyatroda eğitimin önemi

Devamını Oku
10.02.2025
Toplumsal çürüme ve sanat

Toplumsal çürüme ve sanat

Devamını Oku
27.01.2025
Ben bir veri bankasıyım!

Ben bir veri bankasıyım!

Devamını Oku
13.01.2025
Umarım gelen gideni aratmaz

Umarım gelen gideni aratmaz

Devamını Oku
23.12.2024
Bir ödülün düşündürdükleri

Bir ödülün düşündürdükleri

Devamını Oku
09.12.2024
Heiner Müller ile bir kez daha

Heiner Müller ile bir kez daha

Devamını Oku
25.11.2024
Buzdağının altı

Buzdağının altı

Devamını Oku
04.11.2024
Toplumsal çürüme

Toplumsal çürüme

Devamını Oku
21.10.2024
Ali Cem Köroğlu’nu yaşatmak

Ali Cem Köroğlu’nu yaşatmak

Devamını Oku
30.09.2024
'Keşke bir parti olsaydı...'

Yılmaz Güney’in bakışı

Devamını Oku
16.09.2024
Franz Kafka: Yüzyılın kâhini

Franz Kafka: Yüzyılın kâhini

Devamını Oku
02.09.2024
Issızlaşıyoruz

Issızlaşıyoruz

Devamını Oku
12.08.2024
Ahmet Cemal’i hatırlamak...

Ahmet Cemal’i hatırlamak...

Devamını Oku
29.07.2024
Belediyeler ve kültür-sanat politikası

Belediyeler ve kültür-sanat politikası

Devamını Oku
15.07.2024
Güvenilir olmanın sırrı

Güvenilir olmanın sırrı

Devamını Oku
24.06.2024
Bir döngü daha tamamlandı

Bir döngü daha tamamlandı

Devamını Oku
10.06.2024
Taşın ve tarihin büyüsü

Taşın ve tarihin büyüsü

Devamını Oku
27.05.2024
Cumhuriyet 100 yaşında

Cumhuriyet 100 yaşında

Devamını Oku
13.05.2024
‘Devlet Ana’ Macaristan’daydı

‘Devlet Ana’ Macaristan’daydı

Devamını Oku
29.04.2024
Tahsin İncirci: Bu toprağın kokusu

Tahsin İncirci: Bu toprağın kokusu

Devamını Oku
15.04.2024
Dünya bir sahnedir

Dünya bir sahnedir

Devamını Oku
01.04.2024