Barbaros Talı

Olimpik Başarı Programı

09 Kasım 2013 Cumartesi

Atletizm Federasyonu, geçen hafta sonu İstanbul’da bir “çalıştay” düzenledi. Bütün paydaşların davetli olduğu inceleme ve değerlendirme toplantısının en dikkat çeken sunumunu, Spor Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Kocatepe yaptı.
Hazırladıkları “Olimpik Başarı Programı”nı açıkladı. Amaçlarının yetenekli sporcuları belirlemek, çalışmalarını izlemek, nakdi ve ayni desteklerle gelişme göstermelerini sağlamak olduğunu söyledi. Bunun için 81 ilimizde yetenek taraması yapılacağını, seçilenlere branşlarına özgün antrenman imkânı sağlanacağını, periyodik testlere tabi tutulacaklarını, antrenman ve form durumlarının takip edileceğini anlattı.
3’er aylık periyotlarla yapılacak performans testlerinde yüksek gelişme gösterenlerin “Olimpik Hazırlık Merkezleri”ne alınacaklarını belirtti. Bu merkezlerde performanslarını daha da artıranların “Olimpiyat Kamp Merkezleri”ne gönderileceklerini; özel antrenman programlarının yanı sıra müsabaka deneyimi kazandırılarak olimpiyat oyunlarına hazırlanacaklarını bildirdi. Ayrıca, “Elit Sporcu Merkezleri” kurulacağını, 2016 Rio ve 2020 Tokyo yaz oyunlarına hazırlık amacıyla olimpiyatlarda madalya kazanmışlar ile madalya alma ihtimali yüksek sporculara, antrenörlerine öncelik verileceğini açıkladı. Başarılı olanlara hayatlarını örnek birer sporcu olarak sürdürmelerini sağlayacak kariyer planları hazırlayacaklarını sözlerine ekledi.
Proje bütçesinin, yarıya indirilen ödül yönetmeliğinden kalan miktarla karşılanacağını söyleyen Kocatepe’nin; branşlarında dünyanın en başarılı antrenörlerini ülkemize getirmeye hazır olduklarını, sporcularımıza gerekirse uzayda bile antrenman yaptırabileceklerini ve devşirme sporculara kapılarının açık olduğunu belirtmesi tebessümle karşılandı.
Kahve molaları ve yemek arasında yapılan sohbetler yetenek seçimi üzerineydi. Konunun uzmanları, özellikle küçük yaş gruplarındaki çocuklara uygulanacak tek bir testle iyi-kötü ayrımı yapmanın çok zor ve oldukça yanıltıcı olduğunu belirtiyorlar. Aynı yılın farklı aylarında doğmuş, (Örneğin: Şubat 98-Kasım 98 gibi) ya da gelişimini erken, normal veya geç dönemde tamamlamış çocuklar arasında yapılacak testin doğru sonuçlar vermeyeceğini savunuyorlar.
Doğru sonuca, önce çok sayıda çocuğa sportif aktivite yaptırmak, genel ve özel testlerle gelişmelerini ölçmek ve ancak 3, 4 yıl sonra ilgili antrenörün katılımıyla yaş gruplarında akranlarından daha iyi gelişme gösterenleri ayırmak ve daha iyi antrene olacakları merkezlere davet etmekle ulaşılabileceğini ifade ediyorlar.
Sistemin temeli olan yetenek seçimi yanlış olunca diğerlerini konuşmaya gerek kalmıyor. Sporcu Gelişim Merkezleri’nde elde edilemeyen başarının Olimpik Başarı Merkezleri’nde aranması şaşırtıcı. Anlaşılan, Türkiye’yi spor ülkesi haline getirme yolunda inşa edilen tesis çöplüğünün ardından çocuklarımıza ve ailelerine hayal kırıklıkları yaşatma dönemine geçilmiş durumda. Yazık; hem de çok yazık.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Gazozuna Yarışma 14 Mart 2014
Merak Konusu 8 Mart 2014
Soçi’nin Ardından 2 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları