Siyasal İslamcı Kibir
Ceyda Karan
Son Köşe Yazıları

Siyasal İslamcı Kibir

10.12.2014 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Boşuna demezler “insanoğlu çiğ süt emmiş” diye… Bir zamanın ezilen yahut en çok ezildiğini zannedeni, eline iktidar geçti mi, daha önce “despot” dediğinden daha despot, “şımarık” dediğinden daha şımarık olabiliyor. Şu sıralar en iyi örnek, siyasal İslamcılar. İnançlı/inançsız/farklı inançlardan vatandaşları yalan dolan ve talanla sömüren, yaptıklarını inkâr bile etmeyen türden bir yüzsüzlük sergileyen bu aklın son dönemde en göze batan tezahürü ise kibri.

***

Ağlak Batı emperyalizmi eleştirileri eşliğinde liberal değerlerin sömürüsüne dayalı bu kibir, bir yandan Batı’ya giden Müslümanların nasıl ezildikleri, kültürel olarak asimile edilmeye çalışıldıkları tezini işler durur. Liberal dünya, “evrensel değerler” ve “insanlık” adına, siyasal İslamcıların her türlü siyasi, sosyal, kültürel, ekonomik taleplerini karşılamak durumundadır. Misal, Londra’da, Paris’te, Berlin’de çarşafla, peçeyle dolaşmayı tercih eden bir kadının haklarını kendi hakları gibi savunmaları icap eder. Batı’dan biri çıkıp da “dinime küfreden Müslüman olsa” demeye kalkışsa, “ırkçı” ilan edileceği muhakkak. Zira siyasal İslamcılar nezdinde İslam coğrafyasına gelen Batılılar yine onların varoluş kodlarına biat etmek durumundadır. Müslümanların Batı’da maruz kaldıkları kültürel saldırılara direnen liberal Batılıların sayısı az değildir, ama siyasal İslam aklının hâkim olduğu coğrafyada karşılığı yoktur. Bunu sorun edinecek İslami aydın filan da kolay kolay bulamazsınız. Fazla kurcalamayın, İslam topraklarının her daim her kültüre açık olduğu safsatası eşliğinde en klişe yanıt “kültürel kodlar” veya “dinin gereği”; en derinlikli rövanşist yanıt “Batılıların sömürgeciliklerinin bedeli” olacaktır…

***

Mesele yabancılara karşı sergilenen bu kibirli çifte standartla bitmez. Bir eli yağda bir eli balda üç-beş ay hapis yatmış olanlar, utanmadan 12 Eylül darbesinin en acılı mağduru olduğunu iddia eder. Bir de bakmışsınız, çocuk katili polisin sırtını pışpışlamakla kalmayıp, bir de azmettiricisi oluverirler! Yüzde 30-40-50 ile iktidara geldiler mi, kendilerini ülkenin “asıl sahibi” saymakla kalmaz; koca bir ulusun, bırakın onu, koca bir coğrafyanın tek yerli unsuru addederler. Ha, bu arada yerellik ile kasıtları, diktalarını kurmak için çiğnenecek şekeri bitmiş sakız misali. Yoksa biliyoruz ki, başlarına bir sürgün durumu filan gelse -Allah muhafaza- ilk koşacakları yer Batı’nın liberal kolları olur.

***

Bunlara göre herkes “yabancı”, bir tek onlar “yerli”… Cin olmadan şeytan çarpmaya kalkışıp, “eski yazı, eski yazı” diye diye karşıdevrime girişir, “Osmanlıca” kisvesi altında çoluk çocuğa Arap alfabesini belletmeye soyunurlar. Yerlilik lafını ağızlarına pelesenk edip, kendilerinden olmayanı ve hatta onlardan çok daha kök salmış yerli unsurları bu topraklardan kovma tehdidine kadar vardırırlar. Misal Hıristiyanlar, Şiiler yahut Aleviler gibi azınlıkları dünyaya karşı “retorik mezesi” olarak kullanırlarken, akıllarında “bir gün doğru (Sünni İslam) yolunu bulacakları” saklıdır.

***

Zorbadırlar, yalancıdırlar, sonradan görmedirler, ikiyüzlüdürler, güce taparlar, paraya taparlar… Ama onlara sıfatlarıyla hitap edip “zorba, hırsız, katil” derseniz nefretle üzerinize çullanırlar. Yine de en beter yanları içi boş kibirleridir. Sanırlar ki, dünya o beş para etmez yorumlarını bekler. Sanırlar ki bütün bölge bunlara muhtaç. Tüm dünyanın “deniz feneri” kendileridir. Nereye gitseler ahkâm kesip, boş vaatlerde bulunup kendilerini maskara ederler. Bir gün Açe olur, bir gün Polonya. Kibir gözlerini kör ettiğinden, alaycı gülümsemeyi hayranlık zannederler.

***

İlkgençliğimden bu yana bu ülkenin yerel kibrinden tiksinmiş biri olarak şöyle diyeyim. O kibir bir dönem Çevik Bir’de billurlaşmıştı. Bu ülkede hiçbir işi başaramayan bürokratın sırtını devlete dayamış iktidarının kibrini gördük. Beş kuruşluk fikrini milyona satan değersiz sözde aydınların kibrini de gördük. Ama hiçbiri bu kadar rezilce, hiçbiri bu kadar metelik etmez değildi. Hani kazıdığında üç kuruş insanlık çıkardı. Şimdi bu neo-Osmanlıcı, uyduruk İhvancı kibri görüyor, kazıyor kazıyor, insana ait hiçbir şey bulamıyorsunuz. Fıtratı biat olanın kibri soytarılığa varır. Kula kul olanda ise zaten karakter aranmaz. Kibir dediğin, kendini “öküz zanneden kurbağa” hesabı şişinip şişinip dolaşmaktır ki, bir gün çatlar ...

Yazarın Son Yazıları

ABD’de darbe tehdidi

ABD’de darbe tehdidi

Devamını Oku
07.09.2018
Zaharçenko darbesi

Zaharçenko darbesi

Devamını Oku
05.09.2018
İdlib’den esen fırtına bulutları

İdlib’den esen fırtına bulutları

Devamını Oku
31.08.2018
Kapitalizm, ırkçılık ve toprak reformu

Kapitalizm, ırkçılık ve toprak reformu

Devamını Oku
29.08.2018
Donbass cephesinden

Donbass, Kiev’in neo-faşist ortaklı rejimine karşı anti-faşist ve anti-emperyalist damar. Yurtsever küçük burjuva devrimiyle Rusya jeopolitiğinin önünü açan diyar...

Devamını Oku
23.08.2018
Trump’ın medya savaşı

Trump’ın medya savaşı

Devamını Oku
17.08.2018
Trump’ın ekonomik savaşı

Trump’ın ekonomik savaşı

Devamını Oku
15.08.2018
Parası olanın düdüğü çaldığı dünya

Parası olanın düdüğü çaldığı dünya

Devamını Oku
10.08.2018
Krizimiz

Krizimiz

Devamını Oku
08.08.2018
Şu Magnitsky

Şu Magnitsky

Devamını Oku
03.08.2018
Donbass damarı

Donbass damarı

Devamını Oku
01.08.2018
İlk dış politika sınavı

İlk dış politika sınavı

Devamını Oku
11.07.2018
Avrupa’nın ‘toplama kampları’

Avrupa’nın ‘toplama kampları’

Devamını Oku
06.07.2018
Meksika deneyi

Meksika’dan deneyi

Devamını Oku
04.07.2018
Yüzyılın anlaşması

Yüzyılın anlaşması

Devamını Oku
29.06.2018
‘Cepten yediğimiz’ Cumhuriyetimiz ve dünya

‘Cepten yediğimiz’ Cumhuriyetimiz ve dünya

Devamını Oku
27.06.2018
‘Medeniyet mültecileri’

‘Medeniyet mültecileri’

Devamını Oku
22.06.2018
ABD ve 24 Haziran tercihi

ABD ve 24 Haziran tercihi

Devamını Oku
20.06.2018
İki zirve: Charlevoix ile Qingdao

İki zirve: Charlevoix ile Qingdao

Devamını Oku
13.06.2018
Dünya Kupası ve siyaset

Dünya Kupası ve siyaset

Devamını Oku
08.06.2018
Çavuşoğlu’nun Menbiç’i...

Çavuşoğlu’nun Menbiç’i...

Devamını Oku
06.06.2018
Yalandan kim ölmüş

Yalandan kim ölmüş

Devamını Oku
01.06.2018
‘İtalya’nın krizi’

‘İtalya’nın krizi’

Devamını Oku
30.05.2018
Tom ve Jerry ile Spike

Tom ve Jerry ile Spike

Devamını Oku
25.05.2018
Irak’ın seçimi

Irak’ın seçimi

Devamını Oku
23.05.2018
Transatlantik’te İran çatlağı

Transatlantik’te İran çatlağı

Devamını Oku
18.05.2018
Filistin’e dair...

Filistin’e dair...

Devamını Oku
16.05.2018
Suriye üzerinden İran-İsrail kapışması

Suriye üzerinden İran-İsrail kapışması

Devamını Oku
11.05.2018
İsrail’in yolları Moskova’ya çıkıyor

İsrail’in yolları Moskova’ya çıkıyor

Devamını Oku
09.05.2018
Trump ile Bibi’nin ‘nükleer oyunu’

Trump ile Bibi’nin ‘nükleer oyunu’

Devamını Oku
04.05.2018
Kore’lerin barışı

Kore’lerin barışı

Devamını Oku
02.05.2018
Bush - Blair Trump - Macron

Bush - Blair Trump - Macron

Devamını Oku
27.04.2018
Nikaragua’da yine ‘Contra’cı tehdit

Nikaragua’da yine ‘Contra’cı tehdit

Devamını Oku
25.04.2018
Erivan’da ‘kadife devrim’

Erivan’da ‘kadife devrim’

Devamını Oku
20.04.2018
‘False flag’ (yanıltma operasyonu)

‘False flag’ (yanıltma operasyonu)

Devamını Oku
18.04.2018
Akıl yitimi çağı

Akıl yitimi çağı

Devamını Oku
13.04.2018
Guta falı: Hedef Rusya

Guta falı: Hedef Rusya

Devamını Oku
11.04.2018
Suriye’de telaşa mahal yok

Suriye’de telaşa mahal yok

Devamını Oku
06.04.2018
Amerika’nın monarkı

Amerika’nın monarkı

Devamını Oku
04.04.2018
Varna farsı

Varna farsı

Devamını Oku
30.03.2018