Dört eski bakan için bu hafta olağanüstü toplanacak TBMM’de, fezlekelerin okunup okunmayacağı henüz belli değil. Usul tartışmasına sahne olması beklenen fezlekeler, okumaya açılsa dahi, ekleri ayıklanmış olarak sunulacak. Ancak bu durum, kamuoyunun, fezlekelere dayanak olan soruşturma raporlarından haberdar olmasına engel oluşturmadı. Yaşadığımız çağ, içinde savrulduğumuz konjonktür sonucu, üç eski bakan hakkındaki 299 sayfadan oluşan rapor internet ortamında dolaşıma girdi.
Sarraf’ın kurduğu “çark”ın ayrıntılarıyla aktarıldığı rapordan, metne atıfta bulunarak bir “rüşvet sözlüğü” derledim:
- Ateşleme yapmak: Rüşvet vermek. (Halkbank’a gelen paralar ve sunulacak belgeler konusunda yaşanan sıkıntıları aşmak karşılığında “ateşleme yapmak” tabiriyle rüşvet verdiği tespit edilmiştir.) (S. 54, 96, 103)
- B.kunu çıkarmayın: Sahte belgeyle ihracat sürecinde, o ülkede üretilmeyen bir ürünün yazılması nedeniyle söylenen söz.
(Sarraf’ın Süleyman Aslan’dan aldığı güvence ve uyarılar doğrultusunda Abdullah Happani’yi yönlendirdiği, yapmış oldukları mantığa aykırı usulsüzlüklerin farkında olduğu ve daha dikkatli davranma kararı aldıkları anlaşılmıştır. (S.109)
- Çakarımız problem yaratır mı?: Polis koruması eşliğinde emniyet şeridi kullanmak için ayrıcalık isterken yöneltilen soru.
(Bu görüşmelerden, Rıza Sarraf’ın “koruma polis memuru” talebinin altında “emniyet şeridini kullanma” maksadının olduğu anlaşılmıştır. (S. 225)
- Çikolata kutusu: Gerçek çikolataların altına yerleştirilen rüşvet kutusu.
(Rıza Sarraf’ın Sadık isimli şahsın aracılığıyla dikkat çekmemesi amacıyla çikolata kutusu içerisinde Egemen Bağış’a 500 bin dolar gönderdiği, Egemen Bağış’ın içerisinde 500 bin dolar olan çikolata kutusunu aldığı anlaşılmıştır. (S. 296,299)
- ‘Gıda’ya başlayın: Banka komisyon masrafının düşmesi için, para aktarma işinin altın yerine transit gıda ile yapılmasını teşvik sözü.
(Buluşma sırasında Süleyman Aslan’ın, transit gıda ticaretiyle para aktarma işine başlanmasını telkin ettiği, yeni sistemle gelen paranın yine döviz olarak çıkışı sağlanacağından, altın alarak ihraç yoluna gidilmeyeceği ve böylece altın alışındaki yüzde 0.2-0.3 oranındaki masrafa gerek kalmayacağı, yeni sistemle gelen paranın direkt Dubai’ye gönderileceği anlaşılmıştır. (S.99)
- Gücümüze güç geldi: Muammer Güler’in İçişleri bakanı olması (S. 96)
- İstisna yazısı: Vatandaşlık kazanma.
(Mohammad Zarrab’ın vatandaşlık başvurusu dosyasına, önceden planlandığı gibi İçişleri Bakanlığı’ndan “İstisnai Yoldan Vatandaşlık” yazısının geldiği, aynı yazının Sarraf liderliğindeki örgütün komisyoncu üyelerinden Şehram isimli şahsın başvuru dosyasına da gönderilmesi istendiği anlaşılmıştır. (S.198)
- Kafa dengi mi? Rüşvete eğilimli olup olmadığı.
(Çin bankaları nezdindeki paravan işlemlerde yaşanan sıkıntıların çözümü için Muammer Güler adına “referans mektubu” hazırlandığı ve Sarraf’ın ağabeyi ve örgüt yöneticilerinden Mohammad Zarrab’ın istisnai yoldan Türk vatandaşlığına alındığı anlaşılmıştır. Özetle, Muammer Güler’in bakan olmasının hemen akabinde gerçekleşen bu görüşme ile Sarraf’ın Muammer Güler’le geliştireceği rüşvet ilişkisinin kodları açıkça görülmüştür. (S. 190)
- Köz alevlendi mi? Usulsüzlerin farkına varıldığı şüphesi.
(Sarraf’ın, Mehmet Şimşek’in kendileri hakkında MASAK’a inceleme yaptıracağını söylemesi üzerine Rüçhan Bayar’ın “Uyuyan şeyi uyandırdık” dediği, Sarraf’ın da yine bu durum için “Köz acaba alevlendi mi?” şeklinde yorum yaptığı, böylece şahısların yaptıkları usulsüzlüklerin farkındalığı içerisinde endişeye kapıldıkları anlaşılmıştır. (S.134)
- Misafir: Rüşvet taşıyan kurye elemanı?
(Bu plan ve eylemler sırasındaki yüz yüze görüşmelerin birinde, Sarraf’ın Süleyman Aslan’a sadece Taha Ahmet Alacacı’ya değil, diğer tüm komisyonculara da engel koymasını, kendisinden başkalarına müsaade etmesi durumunda iş yapamayacağını, kendisinden başka kimseye müsaade etmemesini telkin ettiği ve 22. 04. 2013 Pazartesi günü için “Misafir” dediği “kurye” elemanıyla “rüşvet” göndereceğini söylediği, Süleyman Aslan’ın da Rıza Sarraf’ın rakiplerinin engellenmesi telkinleriyle ilgili, “ne derse o olacağını” söylediği anlaşılmıştır. (S. 40-41)
- Para vurdurmak: Halkbank üzerinden İran’a yapılacak transit ticaretin önünün açılması
(Sarraf liderliğinde suç örgütünün Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan ile yapmış oldukları rüşvet anlaşması gereği, örgüt üyeleri arasında para vurdurmak olarak tabir edilen yöntemle Halkbank üzerinden İran’a yapılacak transit ticaretlerin önünün açılması. (S. 96)
- Yeşil: Rüşvet birimi olarak 100’lük Avro banknotu. (Sayfa 54)