Cüneyt Arcayürek

CHP'deki 'Gelişmeler!'

11 Mayıs 2013 Cumartesi

\n

2014’te seçimler sürecine giriyoruz: AKPnin almış başını giden tek başına buyruk iktidarına karşı duracağına inanmak, sarılmak \nistediğimiz CHP’yi, genel başkanını eleştirmeyi bir yana atmayı istiyoruz.

\n

Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun parti Meclisi üyeleriyle yaptığı toplantıda, partide kargaşa, gruplar arasında çatışma haberlerine kaynaklık ettiğini iddia ettiği “arkadaşlarını iyi CHP’li olarak tanımayacağını” söylemesinden de umutlandık.
Yenileşme adı altında CHP’yi geleneksel yörüngesinden çıkaranların seslerini kısacağını, programa aykırı hareketlere girişmeyecekleri sürecine girdiğimizi düşlediğimiz gün…
…medyada, üstelik CHP’yi kollamaya yeterince özen gösteren gazetelerde, yine
“CHP’de çatlağın yeni örneği” diye sunulan haberlerle karşılaştık.
İki üç gün önce CHP’de görüş, fikir, düşünce ayrılığının aslı faslı olmadığının altını çizen, partideki var olmayan çalkantıları medyanın
“kasıtlı” olarak büyüttüğünü, hatta yarattığını söyleyen Kılıçdaroğlu’nu; medyada iki gün sonra yer alan irili ufaklı şu içerikteki manşet ve haberler yalanladı:
(1)- TBMM Anayasa Komisyonu’nda partiyi temsilen bulunan ve hemen her aşamada Türkiye’yi bir zamanlar üyesi olduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi açısından gören ve göstermeye çalışan
Rıza Türmen’in; Din, Vicdan ve İnanç maddesine AKP’nin getirdiği öneriye destek vermesi, partideki yeni çalkantıların birinci ayağı.
Kamuda türbana, dinsel giysilere olanak tanıyan;
“İnancını yerine getirmekten dolayı kimse farklı muameleye tabi tutulamaz” maddesine olumlu oy kullanırken, Bay Türmen, acaba Genel Başkan’ın onayını aldı mı?
Yoksa Rıza Türmen kişisel görüşlerini parti görüşü olarak mı oya dönüştürdü?
(2)- İkinci olay hem partinin programıyla hem de Genel Başkan’ın tutumuyla ilgili, içeriği daha anlamlı tartışmalara yol açtı.
Sayıları 17 olan bir grup CHP’li milletvekilinin, bazı aydınların, gazetecilerin katıldığı
“Barışa 111 İmza” metnine imza koymaları, partide ulusalcı diye adlandırılan vekillerin tepkisine neden oldu.

\n

***

\n

Nedir tepkinin temel nedenleri? Melih Aşık’ın yazdıklarını okuyalım:
Barışa, birliğe çağrı:
Terör örgütünün tamamen silah bırakmayacağını açıkça ilan etmesini tamamen görmezden gelerek PKK-BDP tezlerini destekliyor.
Etnisite temeli olmayan bir yurttaşlık tanımı önererek Türk Milleti ve Türk Vatandaşlığı kavramının anayasadan çıkarılmasını öngürüyor.
Türkçe dışındaki dillerde siyaset yapılabilmesi talebine yer vererek, parlamento çalışma
larını Türkçe dışındaki dillere açma girişiminde bulunuyor.
Özel yetkili mahkemelerin verdiği tüm kararlara karşı yeniden yargılama süreçlerini öngörerek
Öcalan’ın yeniden yargılanıp salıverilmesine olanak sağlıyor.
Yerel yönetimlerden değil, yerel iktidarlardan söz ederek federasyonun da yolunu açıyor.

\n

***

\n

Kamuoyunda Yenilikçi adı ve namıyla bilinen; CHP’yi CHP olmaktan çıkarmayı, başkalaştırmayı, AKP’leştirmeyi, BDP’leştirmeyi amaçlayan hareketin başını çekenlerin ilki, tabii dünü ve bugünü bilinen Sezgin Tanrıkulu!

\n

***

\n

Genel Başkan salı günü Meclis Grubu’nda, CHP’nin asla vazgeçemeyeceği anayasanın ilk 4 maddesini kırmızı çizgi ilan etti. Türk ve Türk Vatandaşlığı tanımını tek bir CHP’li kalsa da savunacaklarını, aksini yapmaya kalkanlara (AKP ile BDP’ye) sert çıktı.
Kürt sorununa partinin bakışını, partini temel özelliklerini yıpratmayan bir üslupla açıkladı...
Ne ki partinin özünü ve sözünü grupta gayet net açıklayan Kılıçdaroğlu; bir gün sonra, içerdiği ilkelerle parti programına tamamen ters düşen bir metni CHP milletvekillerinin imzalamasında sakınca görmedi.
Şimdi soran sorana.
Gruptaki konuşmasına mı; yoksa parti programına baştan aşağı aykırı öğeler içermesini ülke açısından sakıncalı görmeyerek kimi CHP’li v
ekillere barışa çağrı metnini imzalama onayı veren Kılıçdaroğlu’na mı inanacağız?

\n

***

\n

Kılıçdaroğlu, dün dündür, bugün bugündür diyorsa; sorulara yanıt da yok, parti içinde sorun da!

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları