Bay RTE başkanlık sistemini topluma yutturmaya çabalarken, savunurken, “kendim için hiçbir şey istemiyorum” diyen büyük yalanına kimler inanıyor, inanmıyor elbette bilemem ama.. ben size isterseniz bu cümledeki gizli amacı açıklamaya çalışayım.
Kuşku yok, bu cümle Bay RTE’nin gizlediği ihtiraslarının bir örtüsü.
Yıllardır bugün elde ettiği devleti tek elden yöneten olanaklarla gözü doymayan bu adam, yıllardır Türkiye’yi babasının çiftliğine dönüştürmenin planlarını hazırladı.
Önce demokratik özgürlükleri bir bir ezerek halkı sözde refaha kavuşturacak, ülkeyi birden hızlı kalkınmaya götürdüğünü kanıtlayan yatırımlar yaptı.
Ne çare yarattığı Türkiye’de yoksulluğun tavan yapmasına, dar gelirlilerin yaşam mücadelesi vermesine karşın; tabii yıllarca iktidar nimetlerine ve maddi refaha hasret AKP kadrolarından, partisine, kendisine yalakalık yapan kapı kulu hizmet görenlerden bir de zenginler sınıfı yarattı.
Yıllarca seçmen, siyasal istikrar uğruna bu Müslüman liderin peşine takıldı ve
o da, asıl amacını açıklayacağı günü bekledi. Son hedefi halkın oyları ile cumhurbaşkanı seçilmekti. Daha önce yeni Türkiye sloganı ile asıl amacının ilk hamlesini yaptı. Lakin yeni Türkiye kimin yararınaydı, bir süre belli olmadı.
Tabii RTE’nin!
Seçildiği gün, parlamenter rejimle bütün nimetlerinden yararlandığı “eski” dediği demokratik rejimin çöktüğünü ve ülkeyi 2023’e ulaştıracak tek yolun Türk işi başkanlık rejimi olduğunu artık açık seçik savunmaya girişti.
Bugünlerde halkı uyutmak için kendim için bir şey istiyorsam namerdim derken, hele ben 7 Haziran’da başkanlığı getirecek yeni anayasayı yapacak oy gücüne erişeyim, ondan sonrası kolay diye hesap ediyordu.
Başkanlık seçimi olursa karşısına çıkacaktan daha fazla oy alarak seçileceğinden de emin olduğu için böyle cümleler sıralıyor.

***

Bu adam Hitler’den Mussolini’den de beter ihtiras sahibi. Hiç değilse onların hedefi halkları hesabına ülkelerini kalkındırmaktı. Oysa bu adam halkı kalkındıracağı yalanlarıyla kendi koltuk ihtirasını tatmin etmenin peşinde!
Daha müreffeh bir ülke ve insanlar… Bunlar başkan olma amacının sadece birer örtüsü.

***

Yarabbi ne doymaz gözü varmış. Arada bir nihayet gideceğimiz yer bir çukur der, ama bakmayın, kulak asmayın bu sözüne. Gözünü toprak doyursun atasözünü bile anımsamıyor.
Bu gerçeği dün dile getiren Sözcü:
Devletin anahtarı elinde. Ülkeyi padişah gibi yönetiyorsun. Hâlâ başkanlığı dayatıyorsun. Başbakanlık, Yüce Meclis, yargı gücü Genelkurmay, polis teşkilatı, seçim kurulu, gazete-TV’ler, RTÜK üyeleri, üniversiteler, sermaye ve para, 81 ilin valisi, devlet hazinesi, Diyanet işleri emrinde diyor..

***

Durmadan milletin kararına saygılıyım der durur.
Koç-Ohio Üniversitesi’nin seçmen profilini açıklayan araştırmasına göre katılımcılara 2007’den günümüze Meclis’in feshedilip seçimleri kaldırmak ve ülkeyi rahat/ çabuk karar verebilen kuvvetli bir liderle yönetmek fikri sorulduğunda, kısmi bir artış olduğu ancak desteğin yine de sınırlı kaldığı görülüyor.
Seçmenin yüzde 46’sı başkanlık sisteminin parlamenter sisteme göre daha iyi bir yöntem olduğu görüşüne katılmıyor.
Gel de bu gerçeği Nuh deyip peygamber demeyen RTE’ye anlatabilirsen anlat!