Cüneyt Arcayürek

RTE’nin Sözde Demokratlığı Üzerine

26 Ekim 2013 Cumartesi
RTE’nin Sözde
Demokratlığı Üzerine
Bize oy versin vermesin, herkesin
talebini, isteğini, rahatsızlığını
önemsediğini” söylüyor...
On bir yıllık başbakanlığına vurulan “ben yaptım oldu ya da ben
istemiyorum olmayacak” damgasını faşizan
bir anlayış diye reddediyor.
Maşallah Allah bize böyle demokrat bir
lider, başbakan bahşetti diye, yalakalarla
yandaşların sevindiği gün; gazeteleri açanlar;
korku belası neredeyse görünmeyecek kadar
küçük verilen, kimi artık olağan sayılan,
ne çare Başbakan’ın kişiliğine uygun, en
basit demokratik kurallara aykırı haberlerle
karşılaşıyorlar...
Yaşanan, demokrasiye aykırı içerikteki
haberlerin tek biri bile, kişiliğini aklamaya
çalışanların söylemlerini yalanlamaya yeter
de artar bile...
Ben yaptım olduyu yalanlıyor ama Gezi
eylemlerine, Gezi Parkı’ndaki demokratik
hakların genişletilmesinden başka hiçbir art
düşünce ve istekleri olmayan; kadın, erkek,
genç, yaşlı insanlarımıza orantısız saldırıyı
emreden...
Parktaki çadırları, eylemcilerin basit
ihtiyaçlarını karşıladıkları basit barakaları
yıkma ve önüne çıkana biber gazı ile sert
müdahale emrini polise verdiğini açıklayanın
bizzat kendisi olduğunu unutmuş görüyor ya
da unutulduğunu sanıyor...
Oysa, AB İlerleme Raporu tarihe not
düşüyor.
Hükümetin, Gezi Parkı olaylarını; isyan,
darbeye önayak olacak eylemler diye yanlış
ve anlamsız biçimde yorumladığını, ad
vermeden Başbakan’ın o sırada demeç ve
açıklamalarıyla yatıştırıcı olmaktan uzak,
polisin sert uygulamalarını kışkırtıcı dil
üslubunu...
... Tabii, anlayana sivrisinek saz,
anlayamayana davul zurna az misali kayda
geçiriyor.
***
Hele “Benim için kafasına eseni yapıyor,
kimseye sormuyor” diyen cümlesinin
ardından; ancak yakın çevresinin ola ki
Erdoğan ailesinin inanacağı bir ifade
kullanıyor; “İstişare etmek benim değişmez
prensibimdir” diyor.
Tek adamlığın, sivil vesayetin uygulandığı
rejimlerde, liderlerin herhangi bir konuda
istişare mekanizmasını nasıl kullandığı
biliniyor.
Lider, kafasına koyduğu uygulamadan
laf olsun diye bir söyleşide çıtlatıyor ya da
besleme gazetecilerden birine yazdırıyor.
Tıpkı demokratikleşme paketi öncesi
gibi, bir paket hazırlanacağını ve içeriğiyle
ilgili -sonradan çoğu doğrulanan- bilgiler
tartışılıyor diye basına sızdırılıyor. Ve liderin
bu paket üzerinde saptadığı istikametten
ayrı düşmeyecek biçimde, daha önceden
fikir ve bilgiyle hazırlanan parti yönetimindeki
yetkililerle, liderin istişare ettiği yayılıyor ve...
Böylece Başbakan’ın değişmeyen prensibi
kanıtlanmış oluyor!
***
Günlerdir Başbakan’ın “iki yol
arkadaşından” söz eden açıklamaları
medyada geniş yer aldı.
Demokratik ülkelerde MİT gibi istihbarat
örgütünün başındaki kişilerle, o ülkenin silahlı
kuvvetlerinin başındaki kişi, başbakanların
siyasal ve partisel amaçlarının değil,
yasaların verdiği doğrultuda görev yaparlar
ve o ülkelerde bu kişiler başbakanların yol
arkadaşı diye tanımlanmazlar...
Bizde ise:
Başbakan çıkıyor medyanın önüne, adeta
çevreye meydan okuyan bir üslupla, MİT
Müsteşarı ile Genelkurmay Başkanı’na “yol
arkadaşlarım” diyor.
Ama ne yazık ki, RTE’ye; devlet memuru
olan MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile
Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel’in
yol arkadaşları olduğunun ne demeye
geldiğini düne kadar muhalefet liderleri ya da
medyanın ünlü TV bülbülleri arasından soran
çıkmadı.
Ben, diyor: “Müdellel (kanıtlayan) belgeler
olmadıkça son günlerde eleştirilerin
odağındaki iki yüksek bürokratı; Fidan ile
Özel’i ‘yedirmem’diyor.
Yedirmemenin koşulu nedir? Müdellel
belge olmaması...
Ayol sen hep karşı çıktığın; tek adamın
egemen olduğu bir ülkenin lideri misin?..
Demokratik hukuk devletinin başbakanı
olduğunu unuttun mu?..
Elbette müdellel belgeler olursa; MİT’e
diktiğin fidana da, Silahlı Kuvvetler’in
başına getirdiğin özel kişiye de yol vermek
zorundasın!..
***
Montaigne adındaki düşünürün seçkin
söylemler arasında yer alan şu sözü; RTE’nin
son günlerdeki demokratlığına toplumu
inandırmaya çalışan açıklamalarına uygun
düşüyor:
“İnsanların en çok inandıkları şeyler, en az
anladıklarıdır!”
 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları