Cüneyt Arcayürek

Ve...

23 Ocak 2015 Cuma

Tepedeki cumhurbaşkanımsı başbakan kimliği ile iş gören son Osmanlı.
İşin kolayını buldu:
İstanbul’da başlayıp birden ülkeye yayılan Gezi eylemlerine, hükümeti devirmeye yönelik darbe girişimi damgasını vurdu.
17 Aralık’ta Cumhuriyetin savcıları, rüşvet ve yolsuzlukla suçladıkları dört bakan ve oğullarına yürüttükleri soruşturma Türkiye’den dünyaya dal budak salınca, bir telaşla 25 Aralık gününü de hükümeti devirme girişimi ilan ediverdi.
Peki, kimdi hükümeti devirmeye çalışan? 12 yıl kucak kucağa yaşadığı, ne dediyse yerine getirdiğini itiraf ettiği Pensilvanya tabii. Ve...
... Şimdi de 25 Aralık darbe girişiminin kurbanı saydığı 4 bakanı Meclis’te AKP oyları ile beraat ettirdi ya, son darbenin de izini böylece sildiğine inanarak Saray’da istirahata çekildi.
Eskiden olsa, hani TV’lerin rahat nefes alıp verdiği günlerden bir gün yaşasak, gizli kapaklı manevralarla rakiplerinden kurtulan adamı ekranda görenler, bir zamanlar halk arasında moda bir söylemle, “vay anasına reis beyefendi hazretleri” diyerek, iki eli sopalı uzun boylu, badem bıyıklı birini izleyince gülerdik!

***

Ama şimdi, halkın oylarıyla tepedeki saraya taşınan, devleti tek elden bir zamanlar Almanya’da, İtalya’daki gibi yöneten adamı görünce, yazarın da, konuşmacının da, halkın da korkudan gıkı çıkmıyor. Ve...
... İddia edildiğine göre, tarihte halkın oyu ile iktidara gelip halkın tepesine dikilen Almanya’dan İtalya’ya, hatta İspanya’dakine dek despotların bir örneğini yaşıyoruz ülkemizde.
Burada da halk oyları ile kudret sahibi olanın, halka karşı kafasına koyduğu zorba rejimi uygulayarak darbeler tarihine yeni bir örnek verdiğine tanık oluyoruz.

***

Ama Meclis’te gizli oylama sonucuyla, rüşvete, yolsuzluğa tepeden gelen buyruk gereği 276 oyla evet demeyenler, olası oyunları bozdular. Ve...
... Kendi içlerinde vicdanları körelmemiş olanları, rüşvete, yolsuzluğa evet demeyenleri hain ilan ediyorlar şimdi.
Oysa demokrasiye, hukuka hainlik nerede başladı, bir türlü neden sonuçlanmıyor diye araştırma yapacakları yerde, vay efendim zor-banın emrine karşı gelerek ona ihanet etmek ne demek, diye ekranları dolduruyorlar.

***

Meclis’teki oy manzarasına bakarak muhalefetin eleştirilerini, muhalefet yapmak diye yorumlayanlar ne kadar yanılıyorlar.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın şu sözleri iktidarın muhalefete bakış açısına çok ölçülü ve gerçekçi bir yanıt:
Eş Genel Başkan, “Yoksula, emekçiye, muhalefete tıkır tıkır işleyen adli mekanizma, parlamentodaki oylama gibi, kendi eşkıyalarına işlemiyor.
Peki, toplumun vicdanındaki dosyayı da kapatmış olacak mısınız?
Elbette hayır!” diyor.

***

Medyamızın görmek istemediği bir gerçeği, Ertuğrul Özkök’ün dün Davos izlenimleri yazılarında gördük.
İktidar G-20’lerin dönem başkanlığı ile övünüyor.
G-20, 2015’i “yolsuzlukla mücadele yılı” ilan etti. Ve…
Başbakan AD, çıkmış Davos’ta dünya önüne “Türkiye’nin G-20 vizyonunu” anlatıyor.
Ama bir gün önce ülkesinin parlamentosunda 4 bakanın “aleni yolsuzluk” iddiası oylanmış ve neredeyse bütün dünyanın yolsuzluk dediği şeye partiniz değil demiş. Ve...
... G-20’nin dönem başkanı TC Başbakanı AD, Davos’ta dünyaya G-20’nin yolsuzlukla mücadele vizyonunu anlatıyor. Ve...

***

... Bu iki gerçeği yan yana getirince, ekranda kısa, gülünç bir öyküyü canlandıran Şarlovari kısa bir film izliyor duygusuna kapılıyor insan.
2015 genel seçimine kadar bu iktidarın başrol oynadığı, hukuka, demokratik ahlaka aykırı kim bilir daha nice filmler izleyeceğiz?..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları