Taşikardi nedir? Tıbbi açıklamasına göre taşikardi, kişi istirahat halindeyken kalbin normalden daha hızlı attığı yaygın bir kalp ritmi bozukluğu türüdür. Ancak bu pazar gününden sonra Galatasaray taraftarı için anlamı, G.Saray-Yeni Malatyaspor maçıdır. Kâğıt üzerinde rahat olması, futbolunu ortaya koyması ve rakibini yıldırması gereken taraf G.Saray. Derbiden hemen önce şampiyonluk yarışındaki rakiplerin puan kaybettiği bir haftada puan tablosundaki yerini biraz daha sağlamlaştıracak, yukarılara tırmanacak, üstelik de evinde... Tabii sakatlar ve cezalılar listesinde kritik isimler var ama sahadaki takımda da üzerinde G.Saray forması olan 11 futbolcu var. 

Ancak ilk düdükle beraber daha 1. dakikada ilk tehlikeli atak, Gökhan Töre’yle konuk ekipten geliyor. Bu da adeta bir efsun gibi G.Saray sahasına serpiliyor. Onyekuru’nun bireysel çabalarıyla gelişen pozisyonları saymazsak G.Saray’ın kendine gelmesi ve oyuna (nispeten) ağırlığını koyması için 30 dakika geçmesi gerekiyor. Bu da öyle yoğunluğu yüksek, yıpratıcı, rakibi içine kapatan bir baskı değil. Tabii bu verimsiz oyunda Malatyaspor’un sert defans anlayışı, G.Saray’ın tüm kilit isimlerinin hem durgun oluşu hem de son derece iyi marke edilmesi ve G.Saray’ın kafasının muhtemelen bir sonraki hafta oynanacak maçta olmasının etkisi büyük. Ancak ilk yarıda gelen bu şuurlu baskı, rakibi hataya zorlamaya ve G.Saray lehine bir penaltı verilmesine yetiyor. Atışı Adem kullanıyor ve 45+1’de G.Saray’ın golünü imzalıyor. İkinci yarı için taraftarın beklentisi oyunun rahatlaması, G.Saray’ın bu tedirgin havadan sıyrılıp kendi karakterine bürünmesi. Olmuyor. Kale önünden kaçan net pozisyonlar ve rakibin ne oyun disiplininden ne de sertlikten vazgeçmemesi ve akıllıca kontratak kovalaması, G.Saray için bitmek bilmeyen bir tedirginlik ve kalp çarpıntısına dönüşüyor. Son düdük, G.Saray’a bu sezonun en stresli 3 puanını getirirken G.Saray, Kadıköy’e 3. sıraya yükselmenin moraliyle gidiyor.